Titanyum bıçaklı disk protezi ile boyun fıtığı bir günde iyileştiriliyor

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 29 Nisan 2008 23:15, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Denizli Devlet Hastanesi Beyin Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Sevim Öndül, hastanede 2,5 yıl önce uygulanmaya başlanan titanyum bıçaklı disk protezi sayesinde şu ana kadar 9 hastanın boyun fıtığına bağlı ağrı, kolda uyuşukluk, güç kaybı yakınmasından kurtulduğunu söyledi. Fıtığın çıkarıldığı yerde oluşan boşluğa hastanın kalçasından alınan ya da kadavradan elde edilen kemik parçası yerine titanyumdan üretilen hareketli disk protezi yerleştirdiklerini belirten Op.Dr. Sevim Öndül, ameliyatın

ardından hastaların bir günde taburcu edilebildiğini anlattı. Bu yöntemle ameliyat edilen 36 yaşındaki Sevim Denizli, 5 yıldır sol kolunda ağrı ve uyuşukluk ile kuvvet eksikliği olduğunu belirterek, "Denizli Devlet Hastanesi'ndeki operasyonla sağlığıma kavuştum. Tüm şikayetlerim geçti" dedi. Hastanın boynunun 3 ayrı yerinde fıtık tespit ettiklerini ifade eden Op.Dr. Öndül, iki ayrı yere bıçaklı disk protezi denilen titanyumdan mamül bir ürün kullandıklarını, protezin bıçaklı olmasının da kayma riskini en

aza indirgediğini belirterek, bu şekilde yapılan ameliyatların en önemli avantajının ameliyat sonrası erken dönemde ağrı yakınmasının geçmesi, boyun hareketlerinde kısıtlılığın sona ermesi, boyunluk kullanımına gerek kalmaması ve günlük aktivitelere kısa zamanda geri dönülebilmesi olduğunu söyledi. Boyun omurları arasında oluşan fıtığın boyun ve kollarda ağrı, uyuşukluk, güç kaybı ve yürüyüş bozuklukları yarattığı zaman hastalara ameliyat önerdiklerini belirten Sevim Öndül, şöyle konuştu: "Daha önce

yaptığımız ameliyatlarda fıtığı çıkarıp yerine leğen kemiğinden aldığımız parçayı koyuyorduk. Hasta bu nedenle kalça ağrısı çekiyor, boyun hareketlerinde kısıtlılıklar ortaya çıkıyordu. Bu güne kadar bu tekniği uyguladığımız hastalar ise sonuçtan son derece memnun kaldılar." Öndül, bu yöntemin genç ve orta yaş grubunda boynunda ciddi kireçlenme bulgusu olmayan, disk yüksekliği önemli ölçüde korunan, aktif yaşam süren hastalarda uygun olduğunu sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber