Enerji alanında düzenlemeler içeren teklif Genel Kurul'da

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, "Birtakım siyasal nitelendirmelerle Türkiye'nin varlıklarını, bu millete, bu devlete ait olan varlıkları, madenciliği 'sömürge madenciliği' diye devlete, millete, hükümete hakarete yönelik bir söylem olarak kullanmak, hiç kimseye bir şey kazandırmaz, sadece kaybettirir." dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Nisan 2024 22:12, Son Güncelleme : 24 Nisan 2024 22:22
Enerji alanında düzenlemeler içeren teklif Genel Kurul'da

TBMM Genel Kurulu'nda, enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Saadet Partisi grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, teklifin, milletvekillerinin katkısı alınmadan parlamentoya getirilmesinin, günü kurtarma çabası bile olmadığını söyledi. Kaya, sektörün diğer bileşenleriyle herhangi bir istişare yapılmadan, belli merkezlerde tasarlanan kanun teklifi olduğu için bu teklife olumsuz kanaat sunacaklarını kaydetti.

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan da kamu yatırımlarında israfın ön planda olduğunu ve verimliliğe dayalı icraat yapılmadığını öne sürerek, "Sağlıklı çevre, hedef alınması gereken önemli hususlardan birisidir. Çünkü çevre bize Allah'ın birer emanetidir. Emanet olarak aldığımız kaynakları en verimli şekilde kullanıp gelecek nesillere aktarmak önemli bir görevimizdir. Üretim yapılmalı ama çevreye karşı sorumluluk da kontrol edilmelidir." dedi.

Enerjinin siyasi bir konu olmadığını ifade eden Çalışkan, yasa teklifi görüşülürken muhalefetin dinlenmesini istedi.

Meclis Başkanvekili Celal Adan, İYİ Parti grubuna söz vermeden önce spordan sorumlu eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz'ın vefat ettiği haberini Genel Kurul'a duyurarak, Yılmaz'a Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat da konuşmasına Mehmet Ali Yılmaz'a Allah'tan rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı dileyerek başladı.

Madenciliğin önemine değinen Sunat, "Madencilik sektörü, ülkemiz için önemli bir fırsat sunmaktadır fakat bu fırsattan faydalanmak için mevcut yıkıcı politikalardan vazgeçmek ve sürdürülebilir bir madencilik modeli geliştirmek şarttır. Madenlerimiz gelecek nesillerimiz için bir mirastır; ham kaynakları vahşice çıkararak doğayı katletmek ve büyük kısmını yabancı şirketlere vermek kimsenin hakkı da değildir haddi de olmamalıdır." diye konuştu.

Sunat, teklifte eksikleri, yanlışları üzerinde durulması gereken bir çok konu olduğunu, bu yüzden teklifin bu haliyle Genel Kurul'dan geçmemesi gerektiğini savundu.

MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan da konuşmasında Mehmet Ali Yılmaz'a Allah'tan rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı diledi.

Maden şehitlerine de Allah'tan rahmet, ailelerine ve Türk milletimize sabır ve başsağlığı dileyerek, Erzincan İliç'te göçük altında arama çalışmaları devam eden madencilere bir an önce ulaşılması temennisinde bulunan Başkan, "İliç ilçemizde meydana gelen maden kazasıyla ilgili Gazi Meclisimizde kurulan ve bugün ikinci toplantısını gerçekleştirdiğimiz araştırma komisyonu olarak, elim kazayı tüm yönleriyle araştıracağımızdan herkesin emin olmasını istiyorum." dedi.

Başkan, görüşmelerine başlanan teklifin adı "Maden Kanunu" olsa da içeriği bakımından enerji alanında elde edilecek bağımsızlığı, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın temel gerekliliklerini içerdiğini vurguladı.

- "7 işçi hala toprak altında"

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Erzincan İliç'teki maden kazasının yaşanması üzerine düzenlemenin Genel Kuruldaki görüşmelerinin ertelendiğini belirterek, "Meclis bir araştırma komisyonu kurulmasına karar verdi, hepimiz oraya üye verdik. En son göçük altından cenaze 19 Nisan'da çıkarıldı; 7 işçi hala toprak altında, aileleri hala cenazelerine ulaşamadılar ama biz burada Maden Yasası'nı konuşuyoruz." ifadelerini kullandı.

Düzenlemenin halk için değil sermaye ve maden şirketleri için yapıldığını savunan Koçyiğit, "İş cinayetleri kader değil, fıtrat değil, bir tercih; Hükümetiniz bir tercih yapıyor. İki şeyle karşı karşıya: İşçiyi koruyabilir, korumuyor. Patronu koruyor. Doğayı koruyabilir, korumuyor. Maden şirketini, uluslararası tekeli koruyor." şeklinde konuştu.

CHP Grubu adına teklifin tümü üzerinde söz alan Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, teklifle, maden ve enerji yatırımları için önemli görülen maliyet kalemlerinin azaltılması, bir kısım bürokratik aşamaların sadeleştirilmesinin amaçlandığını ve enerji yatırımlarıyla ilgili kamusal denetimin aşılmak istendiğini söyledi.

Teklifin geri çekilmesini talep eden Şevkin, "Teklif, İliç'te maden faciası meydana gelmesi nedeniyle tam 3 kez ertelenmiş, kamuoyunun yatıştığı hissedildikten sonra yeniden ısıtılarak ve hiçbir maddesinde değişiklik yapılmadan önümüze getirilmiştir." diye konuştu.

AK Parti iktidarları döneminde Maden Kanunu'nda 21 kez değişiklik yapıldığını anlatan Şevkin, "Daha kaç insanın ölmesi, kaç madenin çökmesi gerekiyor? Daha ne kadar insan kaybedeceğiz de acaba bu düzenlemeleri sağlıklı bir şekilde yapacağız? Aslında bunları bilmediğinizden değil bilerek yapıyorsunuz." dedi.

CHP'li Şevkin'in, Antalya'daki teleferik kazasına ilişkin "Belediye Başkanımız hemen, apar topar tutuklandı. Peki, bu bir siyasi yaklaşım değil mi arkadaşlar?" şeklindeki sözlerine AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank tepki gösterdi. Bunun üzerine Varank ile CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve CHP'li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

- "Siyasi bir karar değil, yargısal nitelikli ve hukuki bir karar"

Teklifin tümü üzerinde söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Şevkin'in, Antalya'daki teleferik kazasına ilişkin sözlerine, "İşinize gelmeyen hususlarda yargı kararlarını siyasi olarak nitelendirip bütün bir yargı camiasına, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hukuk devleti vasfına bu tür bühtanlarda bulunmak, gerçekten milletimiz adına karar veren yargıyı rencide etmektedir, devletimizi rencide etmektedir, milletimizi rencide etmektedir." şeklinde yanıt verdi.

Yargısal süreçlerin kendi sistematiği içinde görüldüğünü belirten Akbaşoğlu, kazaya ilişkin idari ve adli soruşturmanın hemen başlatıldığını, yetkili ve sorumlu kişilere yönelik mahkeme kararıyla tutuklama kararı alındığını anlattı. Akbaşoğlu, "Olay bu kadar açıkken kendisinin siyasi sıfatı haiz olması münasebetiyle mahkemenin yargısal nitelikli kararını, teknik bilirkişi raporuna dayanan hukuki kararını 'siyasi' olarak nitelendirmek, yargıya iftiradır. Bu siyasi bir karar değil, bir mahkeme kararı; yargısal nitelikli ve hukuki bir karardır." değerlendirmesinde bulundu.

Akbaşoğlu, madencilik sektörüne yönelik eleştirilere değindi. Türkiye'nin topraklarının altında veya üstündeki varlıkların millete ve devlete ait olduğunun altını çizen Akbaşoğlu, ilgili mevzuat çerçevesinde ve süreçlerin idari ve hukuki denetimlere de açık bir şekilde her zaman hem kamuoyunun hem de ilgili mercilerin denetimiyle işletildiğini söyledi. Akbaşoğlu, "Bu konuda herhangi bir yolsuzluk, bir yanlışlık varsa hep beraber, buyurun, onun üzerine gidelim. Sistem kendi içinde işliyor. Birtakım siyasal nitelendirmelerle Türkiye'nin varlıklarını, bu millete, bu devlete ait olan varlıkları, madenciliği 'sömürge madenciliği' diye devlete, millete, hükümete hakarete yönelik bir söylem olarak kullanmak, hiç kimseye bir şey kazandırmaz, sadece kaybettirir." şeklinde konuştu.

- "Kürtlerin düşmanı, PKK-PYD/YPG ve onlara yataklık yapanlardır"

AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, yerel yönetimlere kayyum atanmasına yönelik bir takım eleştirilerin de Genel Kurulda dile getirildiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İçişleri Bakanlığınca Anayasa'da ve diğer mevzuatta tanımlanan yetkiler çerçevesinde belediyelerin terörden arındırılmasına yönelik kullanılan görevden uzaklaştırma yetkisi, haklarında uzaklaştırma tedbiri uygulanan ilgililer tarafından defalarca idari yargıda dava konusu yapılmış, yargı mercilerinin bugüne kadar verdiği kararlar İçişleri Bakanlığının görevden uzaklaştırma ve görevlendirme kararlarının hukuka uygun olduğunu göstermiştir. Belediyenin imkanlarını vatandaşa değil de dağa, teröre, gayrimeşru işlere ayıranların bütün bu konularda milletin çocuklarının parklarına, asfaltlarının sıcak asfalt şekline dönüştürülmesine, spor sahalarına, otoparklara ve birçok kütüphanelere, yurtlara dönüştürülerek hizmetlerin ortaya konulduğu herkesin malumu. Bunu orada yaşayan herkes görüyor, biliyor ve yaşıyor."

Akbaşoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yerel yönetimlere liyakatle ve mülakatla personel alımı konusunda açıklamalarda bulunduğunu belirterek, "İstanbul'da, farklı illerde eş dost, ahbap çavuş ilişkisi, kardeşler, abiler, yakınlar her biri belediyede yetkili bir göreve getiriliyor. Bir kere de gelip burada onlarla ilgili değerlendirmelerinizi yaparsanız aslında kendi yaptıklarınızı AK Parti'lilere pas etmeye dönük bu yaklaşımınızdan belki vazgeçersiniz." ifadelerini kullandı.

Eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı, AK Parti Bursa Milletvekili Varank'a yönelik bir takım iftiralar atıldığını da anlatan Akbaşoğlu, söz konusu ifadelerin geri alınmasını istedi.

CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmaya da değinen Akbaşoğlu, "O para kuleleriyle hakikaten o sizin gündeme getirdiklerinizin misliyle büyük yolsuzlukların ortaya konduğu apaşikar bir gerçektir. Bu, yargıya intikal eden ve hakikaten ilgili yetkililerin, CHP'deki yetkililerin, o gün kurumsal avukatı olan beyefendinin 'Biz CHP'yle ilgili İstanbul İl Başkanlığına ait ödemeyi banka havalesiyle, banka yoluyla yapmıştık.' dediği halde bunun üzerine yatıp oradaki para kulelerinin kara para aklama mı yoksa gerçekten farklı farklı noktalarda mı değerlendirildiği yargısal incelemeler neticesinde mahkeme kararıyla ortaya konacaktır." diye konuştu.

İliç'teki maden kazasının araştırılmasına yönelik Komisyona ilişkin de Akbaşoğlu, Komisyonun çalışmalarını tamamlayarak, tavsiye ve değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaşacağını söyledi.

AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, partisinin insanlığın dostu olduğunu dile getirerek, "AK Parti Kürtlerin dostu bir parti. Kürtlerin düşmanı, sözde 'kürdistan' adı altında büyük Ermenistan ve büyük İsrail için bir maşa olan, vekalet savaşı yapan PKK-PYD/YPG ve onlara yataklık yapanlardır." değerlendirmelerinde bulundu.

Akbaşoğlu'nun konuşmasına CHP ve DEM Parti milletvekilleri tepki gösterdi. CHP ve DEM Parti milletvekilleri ile AK Parti milletvekilleri arasında laf atmalar yaşandı.

Genel Kurulda teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

TBMM Başkanvekili Celal Adan, düzenlemenin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından birleşime ara verdi. Aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine Adan, birleşimi, 30 Nisan Salı saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber