Yılmaz: Enflasyonun tek haneye inmesinde maliye politikaları önemli oldu

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 05 Haziran 2008 15:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin enflasyon liginde 2006 yılındaki güçlü sıkılaştırmadan sonra 59'uncu sıraya yerleştiğini söyledi.

Başkan Yılmaz, Diyarbakır Ticaret Borsası'nda "Para Politikaları" konulu bir konferans verdi.

Ekonomik faaliyetlerin nihai amacının çamursuz yol, suyu akan ev, elektriği yanan konut, karnı tok, sırtı pek daha iyi yaşam sağlamak olduğuna dikkat çeken Yılmaz, faaliyetlerinin üretime yönelik olduğunu kaydetti.

"Yüksek enflasyonun olduğu ülkede istikrar olamaz." diyen Yılmaz, 2002-2007 arasında enflasyonda düşüş sağlanırken enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde büyümenin dip yaptığını belirtti.

İş ve aş bulmak için istikrarın şart olduğunu dile getiren Yılmaz, "Fiyat istikrarının göreli olarak sağlandığı 2002-2007 arası dönemde reel ekonomide önemli başarılar elde edildi. Türkiye'nin toplam dünya ticareti içindeki yeri uygulanan politikalar sonucunda arttığını görüyoruz. İstikrara nasıl sağlanır? Merkez Bankası'nın sürdürülebilir ekonomik büyüme için en önemli katkısı fiyat istikrarını sağlamaktır." diye konuştu.

Durmuş Yılmaz, "Fiyat istikrarı bir araç, neyin, refah düzeyini artırmanın aracı. Fiyat istikrarı da büyümenin girdisi. Fiyat istikrarı olmadan büyüme olmuyor. İş ve aş bulamıyoruz. Bunu başarmak için de aracımız kısa vadeli faiz oranlarıdır. 2001 yılından bu yana enflasyon oranlarında düşüş kaydedildi. Ama tam olarak fiyat istikrarı sağlanamadı. Türkiye enflasyon ile mücadelede 2006'daki güçlü sıkılaştırmadan sonra enflasyon liginde 59. sıraya yerleşti. 2006 yılında yaptığımız parasal sıkılaştırmadan 26. sıradan 59. sıraya geldik. Doğru para politikaları uygulandığı sürece para politikası çalışıyor ve gelişmeler para politikasına cevap veriyor. Enflasyon ile olan mücadelede neredeyiz? 2007'den itibaren tüfede belirgin ivmeleme başladı. Gıda ve enerjiden etkileniyoruz. Gıda enerji yönetilen yönlendiren yıllık enflasyona katkısı 2004-2006 yüzde 51, Mayısta yüzde 70'e yükseldi." dedi.

"DÜNYA PETROL FİYATLARINI KONTROL ETMEYE GÜCÜMÜZ YETMEZ"

Faiz artırımları ile dünyadaki petrol fiyatlarını kontrol etmeye güçlerinin yetmeyeceğini dile getiren Yılmaz, faiz politikası ile amaçlarının ikincil etkilerini kontrol etmek olduğunu kaydetti.

Mayıs ayında politika faiz oranının 50 baz puan yükseltildiğini ve gerektiği takdirde önümüzdeki dönemde de ölçülü faiz artışına devam edebileceğinin açıklandığını hatırlatan Yılmaz, Merkez Bankası'nın enflasyon beklentilerinde son dönemde gözlenen yükselişin genel fiyatlama davranışlarında bozulmaya yol açmasına izin vermeyeceğini söyledi.

Gıda artışında dünya tarımında verimlilik azalışı, arazi azalması, olumsuz iklim ve kuraklık gibi etkenlerin etkili olduğunu anlatan Başkan Yılmaz, Hindistan ve Çin'de 2.6 milyar insan olduğunu hatırlatarak buradaki insanların alım güçlerinin artmasıyla üç öğün yemek yenmeye başlandığını kaydetti.

Tarımsal ürünlere olan talebin fiyat artışlarını da getirdiğini vurgulayan Yılmaz, Türkiye'de tüketici sepetinde gıdaya yüzde 28, Hindistan'da yüzde 56'sının ayrıldığını vurguladı.

Enflasyon hedeflerinin yukarı yönlü güncellenmesinin Merkez Bankası'nın daha gevşek bir politika izleyeceği anlamına gelmediğini dile getiren

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, mali disiplinin sağlanmasının önemli olduğunu vurguladı.

Para politikasının orta vadede fiyat istikrarı hedefine odaklandığını belirten Yılmaz, "Ancak içinde bulunulan konjonktür göz önüne alınarak bu hedefe ulaşma süresi ile ilgili katı bir politika izlenmeyecektir. Zira arz şoklarından kaynaklanan enflasyon artışına sert tepki verilmesi iktisadi faaliyette ve göreli fiyatlarda arzu edilmeyen dalgalanmalara yol açabilecektir" açıklamasında bulundu.

Merkez Bankası tahminlerinin, para politikasının temkinli bir duruş gösterdiği bir durumda dahi, enflasyonun yüzde 4 seviyesine ulaşmasının oldukça uzun bir süre alabileceğine işaret eden Yılmaz, enflasyon hedefinin yüzde 4'ten 2009-2011 dönemi için sırasıyla yüzde 7,6, 6,5 ve 5,5'e çekildiğini anımsattı.

2008 hedefinin ise değiştirilmediğini kaydeden Yılmaz, "Para politikasının etkileri açısından kısa sayılacak bir vade için enflasyon hedefinin tahmin edilen rakamla değiştirilmesi, enflasyon hedeflemesinin 'hesap verme yükümlülüğü' ana ilkesinin pratik anlamda ihlali anlamına gelen kolaycı bir yöntemdir. Zor fakat yapıcı olan, Merkez Bankası'nın daha önce taahhüt ettiği hedefe neden ulaşamadığı konusunda kamuoyu nezdinde hesap vermesidir." diye konuştu.

"ENFLASYONUN TEK HANELİ SEVİYELERE İNMESİNDE MALİYE POLİTİKALARI ÖNEMLİ OLDU"

Maliye politikalarının fiyat istikrarına ulaşılması için çok önemli olduğuna dikkat çeken Yılmaz, fiyat istikrarına ulaşılabilmesi için basiretli bir para politikasının gerekli ama bunun bu tek başına yeterli olmadığını kaydetti. "Uygulanan maliye politikaları ve yapısal reform süreci de en az para politikası kadar önem taşımaktadır." diyen Yılmaz, enflasyonun tek haneli seviyelere inmesinde maliye politikalarının katkısının büyük olduğunu vurguladı.

Bundan sonra da fiyat istikrarına giden yolda maliye politikalarının desteğinin önemli olacağına dikkat çeken Yılmaz, özellikle mevcut konjonktürde ekonomimizin dayanıklılığını koruması için mali disiplin ve yapısal reformların devamlılığının önemli olduğunu söyledi.

Kurun değerinin, piyasa koşulları altında belirlendiğini, ekonomik ve siyasi tüm politika uygulamalarının sonuçlarını ve beklentilerini yansıttığını anlatan Yılmaz, "Yüksek faiz, düşük kur' şeklinde bir politika uygulaması yoktur. Türk parasının değeri amaç değil, sonuçtur. Nitekim, 2001 yılı sonrası dönem incelendiğinde reel faizlerin ve Türk parasının değerinin ters yönde hareket ettiği görülmektedir" diye konuştu.

Büyümedeki yavaşlama ve küresel etkiler nedeniyle risk artışına işaret eden Yılmaz, önümüzdeki dönemde uluslararası likidite koşullarında ve küresel risk iştahında yaşanan bozulma nedeniyle bankaların kredi verme eğiliminde bir yavaşlama beklenmektedir." şeklinde konuştu.

"KARA LİSTEMİZ YOK"

Kredi kartları konusunda gündeme gelen kara liste uygulamasına ilişkin olarak Yılmaz, Merkez Bankası'nda 'kara liste' diye tabir edilen bir listenin bulunmadığını vurguladı.

Merkez Bankası'nda bulunan kayıtların karşılıksız çeklere, protestolu senetlere ve ferdi kredi ile kredi kartı borçlularına ilişkin bilgiler olduğunu anlatan Yılmaz, "Bu bilgiler Bankalar tarafından Merkez Bankası'na gönderilmekte ve Merkez Bankası'nda birleştirilerek tüm banka genel müdürlüklerine bilgisayar ortamında dönemler halinde duyurulmaktadır. Bankalara yapılan kredi/kredi kartı başvurularında karşılaşılan kayıtlar, doğrudan Merkez Bankası kayıtları değildir. Bankamızın işlevi, bankalar tarafından yapılan bildirimlerin birleştirilerek bankalara duyurulması ile sınırlıdır. Ferdi kredi ve kredi kartı borçlularına ilişkin ödenen kayıtlarda 3 takvim yılını, ödenmeyen kayıtlarda ise 5 takvim yılını doldurmuş olanlar, Merkez Bankası nezdindeki ferdi kredi ve kredi kartı borçlularına ilişkin kayıtlardan siliniyor. Dolayısıyla, Merkez Bankası kayıtlarında ferdi kredi / kredi kartlarına ilişkin 5 yıldan daha eski herhangi bir kayıt yer almamaktadır. Merkez Bankası'nca silinen ferdi kredi ve kredi kartı borçlularına ilişkin kayıtların bankalarca da silinmesine yönelik yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu kayıtların ilgili bankanın kendi bilgi işlem sisteminden silinip silinmemesi tamamen bankanın kendi kararıdır." dedi.

"İKİNCİ RİSKİ ALDIK"

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, konuşmasının ardından soruları cevaplandırdı. "Enflasyon hedeflemesinden vazgeçilmeli mi?" şeklindeki bir soruya Yılmaz, "Dünya bir çok yöntem denedi. Son geline noktada piyasalara bir çıpa verilmesi gerekiyor. Üretici ve tüketiciler ile yapılan sosyal kontrattır. Şu seviyede fiyat istikrarını sağlayacağız. Ekonomik davranışlarınızı buna göre yapın diyoruz. Başarılı olacağımızı düşünüyoruz. Hedefi değiştirmek riskti. Değiştirmeden tutturamamakta riskti. Biz ikinci riski seçtik." diye cevap verdi.

Mali disipline ilişkin Yılmaz, bu ülkenin mali disiplinsizlikten çok çektiğini vurguladı.

"Yüzde 80 enflasyonların nedeni mali disiplinsizlik ve parasal genişleme." diyen Yılmaz, "Uygulamaya koyduğumuz program çerçevesinde bir şey başardıysak ki başardık. Reform, sıkı para ve mali disiplin istiyoruz. Mali disiplin şarttır." dedi.

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in Merkez Bankası'nın enflasyon önerisini jet hızıyla kabul etmesine yönelik bir soruya ise Yılmaz, "Enflasyon hedefi 4, çıkan enflasyonun iki katı. Böyle bakarsanız evet biz yenildik. Merkez Bankası doğru kararları, doğru zamanda aldı ve ekonomi buna tepki verdi. Biz para politikasının işlediğini gördük. Enflasyonun 7 puanı gıda ve enerjiden geliyor. Biz para politikasının etkisi altına gireni kontrol edeceğiz." diye konuştu.

"Elde ettiğimiz başarıda IMF programı son derece önemliydi." diyen Yılmaz, şöyle konuştu: "Program hükümet tarafından sahiplenildi. Demek ki bir program ortaya konulup sahiplenilirse sonuç alınıyor. İster IMF'li ister IMF siz. Bir program yapar ve sahiplenirsek başarılı oluruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber