Bilimde sıraya giremedik

Haber Giriş : 27 Ekim 2004 09:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bilimsel araştırma, alınan ödüller, uluslararası akademik saygınlık gibi kriterler dikkate alınarak yapılan, 'Dünyanın en iyi 500 üniversitesi' araştırmasında Türkiye'den hiçbir üriversite ilk 500'e giremedi

Çin'de bulunan Shangai Jiano Tong Üniversitesi Yükseköğretim Enstitüsü'nün 2004 yılı için dünyanın en iyi 500 üniversitesini belirlediği araştırması Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında geri kalmışlığında üniversitelerimizin payını bir kez daha ortaya koydu.

Eğitimbilim dergisinde çıkan habere göre, Şili, Meksika, Singapur, Güney Afrika, Güney Kore ve İsrail gibi ülkelerin bile bulunduğu listede Türk üniversiteleri yerini alamadı. Dünyanın en iyi üniversitelerini belirlemek için yapılan uluslararası araştırmada Türk üniversitelerinden bir tanesi bile sıralamaya giremedi. 2003 yılında yapılan aynı araştırmada listeye Türkiye'den Hacettepe ve İstanbul üniversiteleri girmesine rağmen bu yıl hiçbir üniversitemiz sıralamaya alınmadı.

Shanghai Jiao Tong Üniversitesi'nin araştırmasında üniversitelerin verdiği mezunlardan veya personelinden birinin Nobel ödülü ya da uzmanlık alanında madalya alması, bilimsel çalışmalarda referans verilen kaynakları, Uluslararası Bilimsel Atıf İndeksi'nde yer alan yayın ve atıf sayısı ve üniversitenin uluslararası akademik saygırlığı ölçü alındı. Puanlamada mezunlardan birinin Nobel ödülü veya uzmanlık alanında madalya alması yüzde 10, personelin ödül alması yüzde 20, bilimsel çalışmalara kaynak gösterilme yüzde 20, doğa ve mühendislik bilimlerindeki makale sayıları yüzde 20, Bilimsel Atıf İndeksi'nde yer alma yüzde 20 ve akademik performans yüzde 10 etkili oldu.

Birincilik Harvard'ın

Sıralamada ilk yüz içinde 51 Amerikan, 11 İngiliz, 7 Alman, 5 Japon, 4'er Kanada, Fransız ve İsveç, 3 İsviçre, 2'şer Avustralya ve Hollanda, 1'er Avusturya, Danimarka, Finlandiya, İsrail, İtalya, Norveç ve Rus üniversitesi yer aldı. Birinci sırayı ise Amerika'nın Harvard Üniversitesi aldı.

Kaliteli yayın oranı yüzde 2

Üniversitelerin bilim üretip üretmedikleri veya dünya bilimine ne kadar katkı yaptıkları uluslararası bilimsel hakemli dergilerde çıkan makale ve yayınlarla da ölçülüyor. Ayrıca bu yayınlardan alıntılar yapmak suretiyle yeni bilgiler üretilmesi, yani atıf alma o yayının kaliteli olup olmadığını ifade ediyor. Bir yayın çok sayıda atıf alıyorsa kaliteli, hiç atıf almıyorsa kalitesiz anlamına geliyor. Üniversitelerimizin ve bilim adamlarımızın yaptığı çalışmalara baktığımızda da kaliteli diye nitelendirilebilecek yayın oranı yalnızca yüzde 2 olarak kendini gösteriyor. Koç Üniversitesi'nden 4 akademisyenin 2002'de Türkiye'de yapılan bilimsel çalışmaların saygınlığını ve niteliklerini anlatan çalışma da Türkiye'nin bilimsel üretim ve verimliliğinin ne kadar kötü durumda olduğunu gösteriyor. "Türkiye'nin Uluslararası Atıf Dizilimindeki Yeri" adlı çalışmanın sonuçlarına göre, yayınlarnı özellikle tıp, inşaat, jeoloji ağırlıklı olduğu, çağımızın vazgeçilmez alanları kabul edilen bilişim teknolojileri ve genetik gibi konularda ise neredeyse yok denecek kadar az yayının yapılması ise dikkat çekiyor. 2001 yılı içinde bir öğretim görevlisine düşen yayın sayısı bakımından en çok yayın yapan ilk 10 üniversite ise sırasıyla şöyle: Sabancı Üniversitesi, Hacettepe, ODTÜ, Başkent, Boğaziçi, Bilkent, İTÜ, Koç, Fatih, Gaziantep Üniversitesi.

yenişafak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber