Ergenekon ile Danıştay arasındaki bağlantıyı 'yanlış rapor' engeledi
Ergenekon soruşturması ile Danıştay cinayeti arasında kurulabilecek olası bağlantıyı, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı Dairesi Başkanlığı'na bağlı Bomba Bilim Merkezi'nin yanıltıcı raporları bir süre engelledi. Türkiye'nin tek bomba bilgi bankası olan bu merkez, rakamları karıştırıp, Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarından birisiyle Cumhuriyet gazetesine 10 Mayıs'ta atılan bombanın aynı kafileden olduğunu rapor etti. Bu yetmedi; merkez daha sonra, Eskişehir'de ele geçirilen bir bomba ile Cumhuriyet'e 5 ve 11 Mayıs'ta atılan iki el bombası aynı kafileden olduğu halde, aralarında bağ kuramadı!
Avukat Alparslan Arslan ve ekibi, gazeteye 5, 10 ve 11 Mayıs 2006'da üç el bombası attı. İlk ikisi patlamadı ama üçüncüsü amacına ulaştı. Cumhuriyet gazetesi avukatlarından Akın Atalay'ın verdiği bilgiye ve Ankara 11. Ağır?Ceza Mahkemesi'ndeki Danıştay ve Cumhuriyet gazetesi saldırısı dosyasına giren bomba inceleme raporuna göre, Cumuriyet'e atılan savunma tipi üç el bombası şu özelliklere sahip:
1. bomba: NATO Standardı MKE yapımı model 44, TAPA M 204 A 2 KF-MKE-91 12-77
2. bomba: NATO Standardı MKE yapımı model 44, TAPA M 204 A 2 KF-MKE-173 9-85
3. bomba: MKE model 44, TAPA M 204 A 2 KF-MKE-91 12-77
?Askere sorulsun'
Bombaların niteliğini anlamak için son üç numarasına bakmak gerekiyor. Buna göre; birinci ve üçüncü el bombası aynı, ikinci bomba ise ayrı bir kafileden. Birinci ve üçüncü el bombaları, Aralık 1977'de 91. kafilede, ikinci el bombası da Eylül 1985?te 173. kafilede üretildi. 8 bin 800 adet üretilen birinci ve üçüncü bombalar 1978'de Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na verildi.
Bu bilgiden yola çıkan Cumhuriyet gazetesi avukatları, 1 Mart 2007'de, davanın görüldüğü mahkemeye soruşturmanın genişletilmesine ilişkin dilekçe vererek, bombaların menşeinin araştırılmasını istedi. Dilekçede, ?Bombaların tapalarındaki kafile numaralarının, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bildirilerek, hangi depoya ve birlik emrine gönderildiğinin, bombalarla ilgili kaybolma veya benzer nedenlerle işlem yapılıp yapılmadığının sorulması? vurgulandı. Ancak mahkeme bu isteği kabul etmedi.
Üç ay sonra, 12 Haziran 2007'de Ümraniye'de bir gecekonduda 27 el bombası bulundu. Bombalar emekli Astsubay Oktay Yıldırım'a aitti. Bunun üzerine soruşturma genişletildi. Daha sonra Ergenekon operasyonunda tutuklanacak emekli Binbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, sorgulanıp serbest bırakıldı.
Rakamlar karıştırıldı!
Bu arada, Kriminal Polis Laboratuvarları (KPL) Dairesi Başkanlığı Bomba İmha ve İnceleme (Bİİ) Şube Müdürlüğü'ne bağlı Bomba Bilgi Merkezi'nin (BBM) 28 Haziran 2006'daki ?Gizli' damgalı raporuna göre, Ümraniye'de ele geçirilen MKE ve yabancı menşeili savunma tipi el bombalarından üçünün tetkitleri sonucunda, bu üç bombayla aynı kafile ve stok numaralı el bombalarıyla ilgili 14 olay saptandı. Olay dizininin 11. sırasında, Cumhuriyet gazetesine yönelik ikinci saldırı var.
Yani rapora göre bu kafiledeki bombalardan biri Cumhuriyet gazetesi saldırısında kullanılmıştı.
Yazıda, ?Fünye grubunda M 204 A2 MKE 169 5-85 yazılı? sütunun karşısında şu bilgi var: ?Gazeteye atılan patlamış savunma tipi el bombası fünye grubunda M 204 A2 MKE 173 9-85 ibareleri yazdığı.?
Oysa, Türkiye'de bomba incelemekle ilgili tek kuruluş olan Bomba Bilim Merkezi, Ümraniye'de ele geçirilen, Mayıs 1985'te 169. kafilede üretilen bomba ile Eylül 1985'te üretilen 173 kafile numaralı bombayı karıştırmıştı.
Bu arada 26 Haziran 2007'de, emekli Binbaşı Fikret Emek'in annesine ait Eskişehir'deki evde yapılan aramada da 12 el bombası ve değişik patlayıcı maddeler bulundu. Emek, Ümraniye soruşturması kapsamında tutuklanırken, Bomba Bilim Merkezi bu kez Emek'e ait bombaları inceledi. Ve 19 Temmuz 2007'de hazırlanan gizli rapora göre, ele geçirilen ?Fünye grubunda TAPA M 204 A2 KF MKE-91 12-77 yazılı' el bombasıyla aynı kafileden el bombalarına ilişkin üç olay saptanmıştı.
Ancak Bomba Bilim Merkezi yine büyük bir hata yapmıştı. Çünkü aynı kafileden bomba iki olayda daha kullanılmıştı. Bunlar da Cumhuriyet gazetesine 5 ve 11 Mayıs'ta atılan bombaydı. Avukat Akın Atalay, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Haziran 2007'de Ergenekon soruşturmasına ilişkin evrakı savcıdan istediklerini, ancak evrakın uzun süre kendilerine verilmediğini anlattı. Avukat Atalay, Ümraniye ile Cumhuriyet gazetesi saldırı arasında ?yanlışlıkla' bağ kurup Eskişehir ile Cumhuriyet arasındaki bağı göremeyen hatalı raporları ise Cumhuriyet'in Ankara temsilcisi Mustafa Balbay'ın 1 Temmuz'daki operasyonda gözaltına alınmasından sonra tekrar inceleyince fark ettiklerini savcılığa ilettiklerini ifade etti. Atalay, karışıklığın emniyetin yanlış raporundan kaynaklandığını belirterek, ?Bu kadar önemli bir olayda en önemli deliller hakında böyle bir hata kabul edilemez? dedi. Ayrıca Ümraniye bombalarının bulunduktan 14 gün sonra ?saklanamadığı' gerekçesiyle imha edildiği ortaya çıkmıştı.