Kontenjan artışı başarı sırasını da değiştirecek

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 21 Temmuz 2008 07:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hazırlayan:Pervin Kaplan

Bu yıl üniversitelerin kontenjanlarında yapılan yüzde 25'lik artış başarı sıralarını da değiştirecek. Adaylara öneri ise kendi sıranızın altında ve üstünde geniş bir aralıktan liste hazırlamak..

Bu yıl sınava giren adaylardan 1 milyon 478 bin 881'inin puanı hesaplandı. Bu adaylardan 1 milyon 405 bin 307'si 145 puan barajını aştı. 165 ve üzerinde SAY-2, EA-2 ve SÖZ-2 puanı alan adayların dağılımı ise 874 bin 178. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'a göre de bu yıl açık öğretim dahil yaklaşık 750 bin genç üniversiteli olacak. Tercih hakkı için gereken herhangi bir puan türünden 145 ve üstü puan almak lazım. Üniversitelere biri merkezi yerleştirme biri de üniversitelerin kendi yaptıkları Özel Yetenek Sınavı ile yerleştirme olmak üzere iki farklı yöntem ile öğrenci yerleştiriliyor. Bu yerleştirmeler açık öğretim, ön lisans ve lisans programlarına oluyor. İngilizce öğretmenliği hariç Açık öğretim lisans ve ön lisans tercihi yapabilmek için tercih edilecek programın puan türünden ÖSS-SÖZ-1, ÖSS-SAY-1, ÖSS-EA-1 veya DİL'den en az 145 puan almak gerekli.

TABAN PUANLAR

Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları dışındaki ortaöğretim kurumlarından mezun adaylar ve mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olup alanı dışında tercih yapacak adayların meslek yüksekokullarının ön lisans programlarını (sınavsız geçişten boş kalan kontenjanlar da dahil) tercih edebilmek için tercih edilen programın puan türünden ÖSS-SÖZ- 1, ÖSS-SAY-1, ÖSS-EA-1 ve DİL'den en az 145 puan almaları şartı var. Dört yıl ve üzerindeki lisans tercihlerine gelince; mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında mezun olan adaylara ek puan verilen lisans programlarını tercih edebilmek için programın ilgili puan türünden ÖSS-SÖZ-1,ÖSS-SAY-1,ÖSS-EA-1 ve DİL'den en az 165 puan almak gerek. Tercihleri yaparken izlenecek yollardan birisi de puanlara göre değil başarı sırasına göre tercihleri yapmak.

YARIMAĞAN'DAN ÖNERİ

ÖSYM Başkanı Yarımağan gençleri "Puan yerine başarı sırasını kullanmak daha avantajlı oluyor. Çünkü puanlar her yıl oynayabiliyor" diye uyarıyor. Yarımağan, adaylara başarı sıralarını dikkate alarak tercihlerini yapmalarını sonra da kendi başarı sıralarını geçen yıl istedikleri programa son giren öğrencinin başarı sırası ile karşılaştırdıktan sonra listelerini hazırlamalarını öneriyor. Yarımağan'ın bir başka önerisi de: "Başarı sıranızdan artı eksi yüzde 25 aralığını kullanarak, tercih yapın." Kontenjan artışları oranlarına göre başarı sıraları da etkileyecek. Yüzde 5-10 artışın olduğu kontenjanlarda büyük değişiklik olmayacak ama diğerlerinde sıralarda kaymalar olabilecek. Uzmanlar tercihlerin geniş aralıkta yapılmasını öneriyor.


'Bölüm adına değil içeriğine bakın'

* Tercih yapacak gençlere ne önerirsiniz, neleri dikkate alsınlar? Bölüm adlarına değil, içeriklerine baksınlar. Verilen eğitim ve derslerin içerikleri, bölümün gerekleri gibi konuların yanı sıra, "Okurken nasıl profesyonelleşebilirim?" sorusuna yanıt aramalı. Bölümün ve üniversitenin modern, sürekli güncellenen, yeniliklere açık, ezberden uzak, deneyim kazandıran bir eğitim programına sahip olması önemli. Aynı zamanda, üniversitenin, insanın kendisini keşfettiği bir yer olduğunu düşünürsek, sosyal olanakların ne kadar etkin ve yaratıcı olduğu, üniversitenin iş dünyasıyla bağlantıları, kariyer yönlendirme hizmetlerinin ne kadar etkin verildiği de önemlidir. Öğrencilerin yaratıcı olabildiği, fikirlerini paylaşabildiği, karar alma süreçlerinin içinde bulunabildiği bir üniversiteyi tercih etmeleri, hem üniversite yaşamlarını daha keyifli geçirmelerini hem de hayatı öğrenmelerini sağlayacaktır.

* Geleceğin meslekleri olarak hangilerini sıralayabilirsiniz? Teknolojinin gelişim hızı gittikçe ivme kazanıyor. Bilgiye erişim de neredeyse sınırsız hale geldi ve iletişim kurma kanalları hiç olmadığı kadar açık. Tüm bunlar olurken din- dil- ırk- cinsiyet ve coğrafyaların kurduğu yapılar da yıkılıyor. Bu durum, İletişim- Siyaset- Hukuk- Psikoloji gibi temel disiplinlerden görsel sanatların- sahne sanatlarının ve tüm bunların yönetim ve organizasyonlarının eğitimini, geleceğin meslek alanları olarak belirliyor. Diğer bir deyişle, hızla gelişen teknolojinin mimarı- mühendisi olmak kadar bunların analizini yapan ve trendleri belirleyen, geleceğe dair öngörüler yapabilen çok boyutlu düşünmeyi gerektiren meslekler daha anlam kazanıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber