Türkiye'de YÖK sorunu değil, sınırsız yetkili rektör sorunu var

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Eylül 2008 16:17, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Güler, Türkiye'de Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) sorununun aksine, sınırsız yetkilere sahip rektör sorunu bulunduğunu savundu.

Güler, SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen 17. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi'nde yaptığı konuşmada, üniversitelerin 1980 yılından itibaren tartışma ve kaotik ortama itildiğini ifade etti.

Türkiye'de YÖK sorunu yerine rektör sorunu olduğunu düşündüğünü kaydeden Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bana göre Türkiye'de YÖK sorunu yok. Türkiye'de sınırsız yetkileri olan rektör sorunu var. Her 4 yılda bir çeteleme usulüyle sayıları tutturuluyor. 4 yıl boyunca rektörün adamı ya da adamı olmamak şeklinde bir tartışma sürüp gidiyor. Oysa üniversitedeki herkes rektörün adamıdır. Çünkü rektör üniversitenin başıdır. Kısacası rektörle üniversite özdeştir. Türk üniversitelerinin en önemli sorunlarından biri de alan mantıklarının karışık olmasıdır. Sosyal alan mantığıyla pozitif bilimlerin mantığı birbiriyle örtüşmüyor. TÜBİTAK'taki her fen bilimci sosyal alanlarda kitap yazıyor ama sosyal bilim alanında yazan bir tane adam yok. Bunun nedenini bilemiyorum.''

SAÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vahdettin Sevinç ise kongrenin eğitim alanında yeni fikirlerin tartışılabileceği bir ortam yaratarak durumu sorgulama fırsatı vereceğini kaydetti.

Kitapların cansız teorileriyle karşı karşıya gelen genç beyinlerin, öğrendikleriyle memleketin gerçek durum ve çıkarları arasında bağlantı kuramadıklarını kaydeden Sevinç, şunları söyledi:

''Yazar ve teorisyenlerin tek taraflı dinleyicisi durumunda kalan gençler hayata atıldıklarında bu ilişkisizlik ve uyumsuzluk yüzünden tenkitçi, karamsar, milli şuur ve düzene uyumsuz kitleler meydana getirdi. Yüce Atatürk'ün yıllar önce fark ettiği bu durumu bugün aşabilmek için yeni yaklaşımlar ortaya atılmakta ve uygulamaya çalışılmaktadır. Cumhuriyetin 85. yılından sonra eğitimdeki sorunları görüşmek ve sorunların çözümüne katkı sağlamak için buradayız. Kongreler bilimsel düşünmenin, sorgulamanın ve eleştirinin en üst düzeyde yapıldığı ortamlardır.''

3 gün sürecek olan kongrede 250 tebliğ sunulacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber