Deniz Feneri e.V. davasında 5 geri adım

DENİZ FENERİ e.V DAVASI'NDA MAHKEME BAŞKANI ŞOVA İZİN VERMEDİ

Mahkeme Başkanı Müller, ?Bize kimse baskı yapmadı, yapamaz da. Burada yargı bağımsızdır...'

Müller, Zekeriya Karaman ve Başbakan Erdoğan'ın görüntülerine kızdı ?Özel hayatı karıştırmayın' dedi

Müller, Hürriyet'in haberini delil olarak gösteren Böhm'e de çıkıştı: ?Daha gerçekçi deliller gösterin'

Komiser Böhm de, iddianamede ?Neden Başbakan yazıldığını kendisinin de bilmediğini' söyledi

ALMANYA'DAKİ Deniz Feneri derneğindeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili davanın duruşmalarına dün devam edildi. Hakim Johann Müller duruşmanın başında bu davayla ilgili Türkiye'den ve Almanya'da herhangi bir kimse ya da kuruluştan baskı görmediklerini ifade ederek, ?Almanya'da yargı bağımsızdır. Türkiye'yi bilmem. Bize herhangi bir kimse ya da kuruluş baskı yapmadı ve yapamaz da' dedi. Johann Müller başkanlığındaki mehkeme heyeti dün, mali komiser Alexander Böhm'ü dinledi.

BAŞBAKANLIĞA PARA GİTMEDİ

KOMİSER Böhm yapılan incelemelerde Türkiye'de herhangi bir parti, Başbakan ya da Başbakanlığa para gönderildiğine dair bir belge ya da bulguya rastlamadıklarını kaydetti. Böhm buna karşın derneğin muhasebe işlerinden sorumlu Firdevsi Ermiş'in bilgisayarında Mehmet Gürhan'ın ?Türkiye'de Başbakanlığa teslim edilmek üzere' ibaresi yer alan bir imzasız bir belgesini bulduklarını ve üzerinde miktar yazmadığını belirterek, ?Bu belge Türkçe hazırlanmış ve üzerinde Başbakanlığa verilmek üzere teslim alan Mehmet Gürhan teslim eden ise Firdevsi Ermiş ibaresi var. Ancak bu para ne Başbakanlığa ne de başka bir yere gitmiş. Herhangi bir resmi ya da gayrı resmi bir evrak yok' dedi.

DAVA DELİLİ HÜRRİYET KUPÜRÜ!

BÖHM Hürriyet gazetesinde yer alan Süleymaniye Mahallesi muhtarının ?Kimseden yardım almadık' ifadesini mahkeme heyetine delil olarak gösterdi. Mahkeme Başkanı Müller ise gazete haberleri ile davanın yürümeyeceğini ifade ederek Böhm'ün daha gerçekçi delilleri anlatmasını istedi.

HATAYI TERCÜMANA SORUN!

BÖHM Türkiye'de büyük tartışmalar yaratan iddianamedeki tercüme hatasına da değindi. Böhm, ?Başbakanlık yerine başbakan yazılmış. Tercümeyi Mehmet Taş kan yaptı. Neden Başbakanlık yerine Başbakan yazdığını anlamadım' dedi. Mahkeme Başkanı Müller ?Bizim için tercümenin farkı olmayabilir ama Türkiye için çok önemli' dedi. Müller tercümana Başbakan ve Başbakanlık'ın tercümesini sordu. Tercüman da doğru şekilde söyledi. FRANKFURT A.A

Deniz Feneri e.V. davasında 5 geri adım

Duruşmada soruşturmayı yürüten Komiser Böhm, sanık avukatlarının sıkıştırması üzerine 5 konuda geri adım attı ve net cevaplar verdi.

1- Türkiye Deniz Feneri ile Almanya'daki Deniz Feneri e.V. arasında bir bağ yoktur.

2- Yapılan araştırmalarda RTÜK Başkanı Zahit Akman'ın, Deniz Feneri e.V. ile bir alakası olmadığı ortaya çıktı.

3- Mahkemeye hazırlık aşamasında ve sonrasında Türkiye'den siyasi bir baskı olmadı.

4- Türkiye'de herhangi bir parti, Başbakan ya da Başbakanlığa para gönderildiğine dair bir belge ya da bulguya rastlanmadı.

5- Bağış yapan kişilere ilişkin 600 klasör evrak bulundu. Bunların arasından 40 evrak incelendi, sadece birinde hata tespit edildi.

Cevap hakkını yargı yoluyla aldı

RTÜK Başkanı Zahit Akman, Deniz Feneri Derneği e.V. davasıyla ilgili hakkındaki iddialara verdiği cevabı yayınlamayan Hürriyet gazetesine açtığı davayı kazandı. Hürriyet'in 3 Eylül'de 1. sayfadan verdiği ?'Weiss Holding'den Beyaz Holding'e'' başlıklı haberde, Akman hakkında iddialara yer vermişti. Akman, haberdeki iddaların gerçeği yansıtmadığını yazılı olarak Hürriyet'e bildirdi ve düzeltilmesini istedi. Ancak Hürriyet, Akman'ın cevabına sayfalarında yer vermedi. Bunun üzerine Akman, mahkemeye başvurdu. Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi Akman'a cevap ve düzeltme hakkı tanınması gerektiğine hükmetti.

Kodlu isimlere bakarak kurye tespiti yapmışlar!

Komiser Böhm, Deniz Feneri e.V davasında kodlu isimlerden yola çıkılarak ?kurye' olmakla suçlanan RTÜK Başkanı Akman için ?Bu konuda bir bilgimiz yok' dedi

TÜRKİYE'DE büyük gerilimlere neden olan ve Doğan Grubu medya organlarının her gün işlediği Deniz Feneri e.V Davası'nın dünkü duruşmasında ilginç ayrıntılar da ortaya çıktı. Türkiye'de medyanın önemli bir kısmı dava süresince RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın ?kurye' olduğunu yazdı. Dünkü duruşmada bu iddia bizzat Komiser Alexander Böhm tarafından yalanlandı. Böhm ?Gayrı resmi muhasebede ?teslimat ZK' ibaresini bulduk. Ermiş'e paranın nereye gittiğini sorduk o da paranın Tsunamiden zarar görenlere gittiğini söyledi' dedi.

KODLANMIŞ İSİMLER VAR

BÖHM para trafiğini anlatarak Firdevsi Ermiş'in, ?RTÜK Başkanı Zahid Akman ve Zekeriya Karaman'a yıllar içinde 639 bin Avro para gönderildiğini söylediğini' belirtti. Ancak kesin bir belge olmadığını bildirdi. Belgelerde sadece ZA'dan ZK'ya yapılan ödemeler olduğunu bildiklerini kaydetti, ?Ermiş'in ifadesine göre ZA'nın Zahid Akman ZK'nın da Zekeriya Karaman olduğunu düşünüyoruz' diye konuştu. Böhm, Akman'ın 2003-2005 arasında Almanya'da ikamet ettiğini ve Mehmet Gürhan ile ticari ilişki içinde olduğunu belirterek, ?Kendisinin dernekle bir ilişkisi yoktu. Herhangi bir sorumluluk yüklenmemişti. Akman'ın kuryelik yapıp yapmadığı belli değil. Bunu bilmiyoruz' dedi.

Eski avukatın ihbar mektubu

ALMANYA'DAKİ Deniz Feneri e.V.'nin 40 milyon Euro yardım topladığı, toplanan paralarla gayrımenkul aldığı iddia edilmişti. 2 Eylül'de başlayan davada, Euro 7 Genel Müdürü Mehmet Gürhan, dernek başkanı Mehmet Taşkan ve muhasabe sorumlusu Firdevsi Ermiş sanık olarak yargılanıyor. Sanıklar, yardım amacıyla toplanan paranın 18 milyonunu amaç dışı kullanmak suçundan yargılanıyor. İddianameye göre, 2006'da Berlin İslam Cemaati Başkanı ve IGMG (Milli Görüş İslam Toplumu e.V.) eski hukuk danışmanı Abdurrahim Vural, Almanya'nın çeşitli maliye dairelerine dernekle ilgili iddialar içeren şikayet yazıları gönderdi. Vural, yardım paralarının kötüye kullanıldığını, vergi kaçakçılığı yapıldığını yazıyordu. Bu iddialar üzerine soruşturma başlatıldı ve Nisan 2007'de Deniz Feneri Derneği e. V ve Kanal 7 TV Almanya Temsilciği'ne baskınlar yapılmasıyla dava başlamıştı.

Kişisel hayata saygı

BÖHM daha sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Mehmet Gürhan'ın çektirdiği fotoğrafı ve Zekeriya Karaman'ın oğlu Habib'in düğün görüntülerini sundu. Böhm fotoğrafı Gürhan'ın odasında bulduklarını ve düğünü ise Zekeriya Karaman'ın siyasilerle olan ilişkisine atıfta bulunmak için gösterdiğini kaydetti. Mahkeme Başkanı Müller ise kişilerin özel hayatının bu davayla ilişkilendirilmemesini isteyerek Böhm'den düğün görüntülerini bırakmasını istedi.

Böhm'ün araştırma yöntemi tanıdık!

KOMİSER Alexander Böhm duruşma esnasında Zekeriya Karaman'ın eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın güvendiği bir milletvekili olduğunu ve kendisine 4,5 milyon euro para gönderildiğini gayrı resmi muhasebeden anladıklarını kaydetti. Sanık avukatı burada araya girerek ifadelerin yanlış olduğunu ve Karaman'ın hiç bir zaman milletvekili olmadığını sadece parti üyesi olduğunu hatırlatarak Böhm'ün internet üzerinden yaptığı araştırmaların gerçekçi bir araştırma olmadığını ifade etti.