Dikkat!!! Türkiye gazsız kalabilir

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Eylül 2008 13:58, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Enerji Uzmanı ve eski BOTAŞ Genel Müdürü Mete Göknel, Rusya ve Ukrayna arasında şu anda sürmekte olan sessizliğin ürkütücü olduğunu belirterek, "Bir çekişme oldu ama orada kaldı, gerisi gelmedi. Orada bir sessizlik var, o sessizlik beni ürkütüyor. Yaptıkları sözleşmeye göre bu yıl fiyat revizyonu yılı. Rusya Ekim'de sözleşmeyi gözden geçirelim dediği zaman Ukrayna da bunu istemediği zaman, Rusya gaza azıcık dokunursa ses bizden çıkacak Ukrayna'dan çıkmayacak" dedi.

Göknel, Kafkaslar'da yaşanan son gelişmeler ve enerji ilişkilerine etkilerini İHA'ya değerlendirdi. Rusya Federasyonu ile Gürcistan arasındaki çatışmanın sadece enerji kaynaklarını kontrol etmek için olmadığını belirten Göknel, "Ben bunun enerji kaynaklı olduğunu düşünmüyorum. Burada bir siyasi güç gösterisi var. Rusya, Güney Osetya'dan sonra Gürcistan'a girdiğinde belli yerleri bombaladı. Ama petrol terminaline hiçbir şey yapmadı" diye konuştu. Rusya'nın belli bir ekonomik güce geldikten sonra bunu siyasi güce çevirmek istediğine işaret eden Göknel, "Bunu çevirmek isterken enerji kaynaklarını da kullanır mı? Bence kullanabilir. Ben de olsam kullanırım. Ama bu hiçbir zaman 'sen şunu yapmazsan ben senin enerjini keserim' şeklinde olmayacaktır. Mutlaka haklı bir gerekçesi olacaktır uluslararası arenada. Ondan sonra enerji kozunu da kullanacaktır" dedi.

Rusya'nın Gürcistan'ın yanında yer alan Türkiye'ye tepki olarak doğalgazı keseceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine ise Göknel, Rusya'nın Mavi Akım'da herhangi bir arıza olmadığı sürece bunu yapmayacağını, ancak batı hattında Ukrayna dolayısıyla sıkıntı olduğunu söyledi. Rusya ile Ukrayna ve Polonya arasında 'garip bir şekilde sessizlik' yaşanmakta olduğunu belirten Göknel, Polonya üzerinden Almanya'ya giden gaz hattı dışında Rusya'nın ihraç ettiği gazın yüzde 85'inin Ukrayna'dan geçtiğini kaydetti. SSCB dönemindeki ulusal hat olduğu için Rusya Federasyonu'nun Ukrayna'nın gazını hiçbir zaman kesemeyeceğini kaydeden Göknel, Kafkas krizinde Rusya'nın ilk olarak Ukrayna'yı silah yardımı yaptığı gerekçesiyle suçladığını belirtti. Ukrayna'nın da Rusya'nın deniz filosuna lojistik destek vermeme tehdidinde bulunduğunu anlatan Göknel, "Bir çekişme oldu ama orada kaldı, gerisi gelmedi. Orada bir sessizlik var, o sessizlik beni ürkütüyor. Rusya Federasyonu'nun elinde bu sessizliği bozacak iki tane konu

var. Bir tanesi, 2006'da Ukrayna ve Rusya gaz kesintisinden sonra bir anlaşma yapmıştı. Böylece Avrupa fiyatlarına yaklaşmıştı. 2007 yılında Ukrayna Rusya'ya bir teklifte bulundu. 'Ben para ödemeyim. Siz 1 milyar metreküp gaz geçirin, bunun karşılığında da ben sizden şu kadar metreküp gaz çekeyim' diye. Ona 'evet' veya 'hayır' denmedi. Yine yaptıkları sözleşmeye göre bu yıl fiyat revizyonu yılı. Rusya Ekim'de sözleşmeyi gözden geçirelim dediği zaman Ukrayna da bunu istemediği zaman, Rusya gaza azıcık dokunursa ses bizden çıkacak, Ukrayna'dan çıkmayacak. Bize ve Avrupa'ya olacak. Avrupa'nın bağımlılığı bizden daha düşük; Rusya gazına bağımlığını yüzde 27-28. Türkiye'de ise doğalgaz kesildiği anda bütün sistemlerde sıkıntı olacaktır. Özellikle ısınmada sorun çok büyük olacak. Ukrayna ve Rusya arasındaki şu andaki sessizlik beni bu yüzden ürkütüyor. Çünkü aynı dönemde batı gazı kesilirse bunu İran'dan takviye etmemiz mümkün değil. İran'da mecburen kısacak. 'Benim vatandaşım donuyor' dediği zaman kısacak.

Siz sonra istediğiniz kadar hakeme gidin, şunu bunu yapın, Yani sözleşmeyi feshettim diyemezsiniz. Çünkü ihtiyacınız var. Edebilseydik 2 sene önce feshetmemiz gerekirdi. İşte bu ikisi de aynı döneme gelirse Kafkasya'daki sıcak Ağustos'tan sonra soğuk kış gelebilir mi? dediğim buydu benim."

"HAZAR'IN DOĞUSUNDAN BATIYA GELECEK GAZ YOK"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in Kafkas ülkelerine yönelik gezisinde Türkmenistan'ın TPAO'ya Aşkabat yakınlarında gaz sahası vermelerinin çok güzel gelişme olduğunu kaydeden Göknel, "Bu başlangıç güzel, o gazı Türkiye'ye nasıl getirirsiniz o soru işareti. Hazar'daki paylaşımıyla ilgili sorunlar hala çözülemedi. Yoksa Hazar'dan hat geçirmek kolay iş. Türkmenistan ve Azerbaycan arasında çok da suyun üstüne çıkmayan bir çekişme var. Bunlar bu proje üstünde çalışılmasına mani oldu. Bugün için ben 'Hazar'ın doğusundan batıya gelecek hiçbir gaz yok' diyorum" şeklinde konuştu. Türkmenistan'dan Nabucco gibi büyük projeleri besleyecek kadar gaz sağlanamayacağını belirten Göknel, Nabucco Projesi'nin gecikmesinde de Avrupa'nın suçlu olduğunu kaydetti. Ülkelerin bu konuda 'siyasi irade göstermelerinin' şart olduğunu vurgulayan Göknel, Nabucco'nun hala planlama yapmak için ülkelerden talep istemesinin komik olduğunu söyledi. Projenin ilk olarak 2002'de imzalandığını hatırlatan Göknel, şunları kaydetti:

Böyle bir çalışmayı düşünemiyorum. Özel sektörde eğer böyle bir çalışma olsaydı, yönetimi hallaç pamuğu gibi atmışlardı. Boru hattında talep önemlidir. Arz ve talep arasında Nabucco dengeyi kuracak. Sözleşmeleri yapacak. Ama yok, Şu anda hala talep bekliyor. Kiminle görüşecek? Türkmenistan gazı gitti; Putin 25 yıllık anlaşma yaptı. Geçen sene de Türkmenistan ve Kazakistan'la anlaşma yaptı. Geçen ay da Özbek gazını Kazakistan üzerinden taşıma anlaşması yaptı. Çin'e de bu bölgeden gaz gidiyor. Gaz kalmadı."

Nabucco'nun kaynak bulması için AB'nin siyasi irade ve istekliliğini göstermesi gerektiğini kaydeden Göknel, İran'la anlaşma yapılması için ABD'nin ikna edilmesi gerektiğini anlattı. ABD'nin İran'a yatırım yapan firmaları kara listeye aldığı haberlerini hatırlatan Göknel, "AB'nin bunu aşması lazım. Ticari ilişkiler artık günümüzde bütün sürtüşmeleri ortadan kaldırıyor. Avrupa'da 20. yüzyıl ortalarınd ylece Avrupa fiyatlarına yaklaa birbirine giren ülkelerin hepsi şimdi sarmaş dolaş. Nabucco ile birçok sorunu da çözebiliriz" dedi.

Boru hattı projelerinde iki esas olduğunu belirten Göknel, petrol boru hattında şirketlerle hattın dolması konusunda anlaşma yapılması gerektiğini anlattı. Doğalgaz boru hatlarında ise hem tedarikçinin hem de müşterilerin önceden belirlenmesi gerektiğini söyleyen Göknel, "Gaza talep yoksa boru hattı da olmaz. Şimdi Nabucco ortada. İki ucu da yok. Kimden gaz alacaksınız. Türkmenistan yok. İran'da yok. Irak'ta belirsiz. Diğer tarafta kim ne kadar kullanacak büyük bir soru işareti. Ben böyle bir projeyi herhalde bakanlığa götürseydim ya yüzüme bakar ya da 'böyle saçma sapan şey olmaz diye' işten alırdı" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber