Çankaya Belediye Başkanından 'montaj' savunması

Haber Giriş : 26 Eylül 2008 23:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, dün gece Kanal 7'de yayımlanan ses kasedinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Eryılmaz, Çankaya'da "rüşvet dağıttığı"na ilişkin herhangi bir söz söylemediğini ifade etti. Eryılmaz, seslerin montajda eklendiğini iddia etti. Eryılmaz, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:


İşte rüşvetin ses kaydı/ Video


ERYILMAZ'IN AÇIKLAMASI:

Türk siyaseti genel ve yerel düzlemde ciddi bir sıkıntının yozlaşmanın, kofluğun ve boşluğun içerisinde dümeni bozulmuş bir gemi gibi sağa sola savruluyor. Adam kayırmacılığın, yolsuzluğun, adam bendeciliğin ve adamsendeciliğin bin bir tezahürü bu içi tık nefes olmuş sistemin bütün kanallarına irin gibi dolmuş durumda.

Bizler bu ülkenin gerçek yurtseverleri ve bu ülkede eşit bölüşüme dayalı bir toplum modeli isteyen insanları olarak arı kovanına çomak sokmaktan asla çekinmedik. Rüşvetin, içi boşaltılmış, sulandırılmış ihale biçimlerinin hiçbirine yüz vermedik. Bütün ihalelerimizi kamuya açık, şeffaf ve temiz bir hizmet çizgisini izleyerek yaptık. Türkiye'de yerel düzlemde oluşturulmuş olan statükocu ve baştan aşağıya bozulmuş sistemin bir ürünü olan mevcut yapıyı değiştirmeye geldik.

Bizim Çankaya Belediyesi'nde şeffaflığı ve güvenirliği her türlü yolsuzluk biçimine karşı meydan okuyarak sağladığımızın kanıtları gün gün daha iyi anlaşılıyor, gün yüzüne çıkıyor. Nitekim şimdi kamuoyunun gündemine gelen ve tartışılan konu bizim Çankaya Belediyesi'nde sosyal belediyeciliği yerleştirip; asalak, emek sarf etmeden belediyenin sırtından geçinenleri tasfiye etme ve onlara aman vermeme anlayışımızın bir sonucudur.

Biz, toplumsal çürümeyi engellemeyi bir büyük görev olarak biliyorsak ve büyük düşünür Kant'ın üstünde gökyüzü varken, o eğilip bükülmez ahlak yasasını kendi içimizde duyuyorsak bu işte bizim topluma duyduğumuz saygımızın ve toplumsal adaletsizliklere duyduğumuz öfkenin bir yansımasıdır.

Her etkinin eşit derecede bir karşıt tepkiyle yüz yüze kalması bilinen bir fizik kuralıdır. Biz işte bu fizik kuralını sosyal yaşamda hayata geçirmek için varımızı yoğumuzu, gecemizi gündüzümüzü birbirine katıyoruz.

Biz toplumda oluşan usulsüz ve kötü yönetim biçimlerini, hantal ve çarpık bürokrasinin kurum dışı kötü güç ilişkileriyle gizli kapalı kuruduğu ilişkileri engelleme noktasında sonucunu ve bedelini düşünmeden karşı koyduk, bu olumsuzlukların önüne set çektik. Ödünsüz bir tavır ortaya koyduk. Bizim şimdi gündeme gelmemiz dürüstlüğümüzdendir. İnsanların çoktan beri unuttuğu dürüst bir nidanın kendisini ortaya koyma şeklimizdendir.

?Meyveli ağaç taşlanır', diye halkın sağduyusundan yüzyıllardır akıp gelen bir ses vardır? Evet bizim Ankara'da her yoksula ulaşmaya çalışan Gıda Bankası'yla,

Organik Tarım Pazarıyla, Engellilere 6 bini aşkın tekerlekli sandalye dağıtmamızla, 217 gençle Çankaya'daki 382 bin ev ve 68 bin işyerine girmemizden rahatsız olanlar şimdi kirli çıkılarından yıllar öncesine ait olduklarını iddia ettikleri ve sadece komplocu varlıklarını ele veren hezeyan dolu bir saçmalığı piyasaya sürmüşlerdir.

Gayri ahlaki bir yöntemle insanları gizlice dinleyerek ele geçirdiklerini iddia ettikleri şeyin pek çok noktada kesik kesik birbirine eklemelerle ve montajlarla yüklü olması bu işe soyunanların kötü niyetlerini ve aslında bu işin sonucundaki kötü akıbetlerini bir biçimde ortaya koymuştur. Bu yasadışı, hileli ve kişi haklarına sığmayan kurumumuza karşı komplo kuranların hepsi yargı önünde tek tek hesap vereceklerdir.

Çankaya Belediyesi Ankara'nın göz bebeğidir, sosyal belediyeciliğin göz bebeğidir.

AKP'nin son günlerde belgeli bir biçimde köşeye sıkışıp, yolsuzlukların tozu dumanı arasında boğulmasının bir faturası bize asla kesilemez. AKP'nin belgeli yolsuzluklarını milyon dolarları bulan kirli ve akçeli işlerinin herkesin diline destan olduğu bir ortamda kim bizi hangi cüretle, hangi belgeyle ve ne hakla suçlayabilir. İşin gülünçlüğü, tuhaflığı ve basitliği şuradadır:

Belediyenin resmi evraklarıyla bizzat belediyenin yasal yollarla aldığı diz üstü bilgisayarların hayal mahsulü ses bandında sanki rüşvet gibi alınıp dağıtıldığının öne sürülmesi bile bu işi acemice yapanların yakayı ele vermesini beraberinde getirmektedir. Belediyemizin Satın Alma Müdürlüğü tarafından 2401 2005 tarih ve 18-0365 sayı ve kararı ile satın alarak ve demirbaş kaydı yaptığı ve tek tek belediye meclis üyelerine zimmetlediği diz üstü bilgisayarlar akla ziyan bir biçimde rüşvet diye piyasaya sürülüyor. Bunu söyleyenlerin aklına şaşarım, alnını karışlarım.

Yine bu her yeri eklemelerle dopdolu ses kaydında tavacı Recep Usta adlı birisinden 150 bin dolar alındığına dair gülünç ve saçma bir iddia vardır. Tavacı Recep adlı kişinin böyle bir iddiayı reddetmesindeki dürüstlüğün ötesinde söylenecek şey şudur: Biz Çankaya Belediyesi olarak Tavacı Recep'i yasa dışı olarak işgal ettiği yerlerden, tıpkı insanların giremediği Maltepe Pazarını ve sosyete pazarlarını temizlememiz gibi, söküp çıkardık. Burada bize duyulan kin ve nefret ve mantık hatası kendisini hemen ele vermektedir.

Bizim taviz vermeden yerinden söküp attığımız bir kişiden hangi mantık ne tür para alındığını iddia edebilir? Bütün bunlarda gösteriyor ki bütün yapılanlar alelacele bir biçimde projektörleri AKP'nin üzerinden CHP'ye çevirmekten ibarettir. CHP'nin tüm yönetim birimleriyle yek vücut olmasını ve bunun bir yansımasının Çankaya'da Belediye Başkanı ve meclis üyeleri arasında olmasını çekemeyen şer güçleri şunu bilsinler ki CHP Çankaya'da hizmetleriyle bir kaledir. Öyle de kalacaktır.

Halkımız ve Çankayalılar rahat olsun. AKP'nin yardakçıları ve yalakaları Çankaya'nın aydınlığını kendi çamuruyla kapatamaz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber