Gelecek vaadeden 15 sektör

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 04 Kasım 2008 19:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Gelecek 10 yılda Türkiye'de prim yapacak 15 sektörler açıklandı.

Ülkede 15 sektörün, gelecek 10 yılın

Türkiye'sine damgasını vuracağı bildirildi.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM)

Müdürü Prof. Dr. Muammer Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gelecek 10 yılda

Türkiye'de önemli yere sahip olacak 15 sektör arasında 130 milyar dolarlık

yatırım yapılması gereken enerji sektörünün başı çektiğini söyledi.

Perakende, lojistik, çevre ve yeniden dönüşüm sektörlerinin yeni alanlar

olarak ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Kaya, şöyle konuştu:

"Enerji sektörü hem dünyada hem de Türkiye'de katlanarak büyüyecek.

Global ekonomide önümüzdeki 10 yılda yıllık yüzde 3-4 civarında bir büyüme

olacağı varsayımına göre, enerji sektörü hem ülkemizde hem de dünyada büyüme ve

refahı belirleyecek temel parametre olacaktır. Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılına

damgasını vuracak sektörler enerji, otomotiv, tekstil, telekomünikasyon-iletişim,

bilişim sistemleri ve teknoloji, savunma ve hava teknolojileri, eğitim,

perakende, elektronik, çevre ve geri dönüşüm, güvenlik, danışmanlıktır. Bunlar

Türkiye'de en çok yatırım ve istihdamın gerçekleşeceği sektörlerdir."

"EKONOMİK KALKINMADA SIKIŞILAN NOKTALAR SAPTANDI"

Prof. Dr. Kaya, bu sektörler belirlenirken 2000'li yılların başından

itibaren performansı yüksek, sürdürülebilir sektörlerin dikkate alındığını ifade

ederek, "Belirlemede, ülkemizin, küreselleşen dünyada, Avrupa Birliği ve dünya

ile entegrasyonu göz önüne alınarak, ekonomik kalkınmada sıkışılan noktalar

saptandı" dedi.

Bu sıkıntıların aşılmasında dünyanın neler yaptığı ve hangi yollardan

geçtiğinin de izlendiğini anlatan Prof. Dr. Kaya, "Ayrıca ülkemizde işsizlik,

özellikle üniversite mezunu işsizler göz önüne alınarak yoğun istihdam

üretebilecek sektörler incelenmiştir" diye konuştu.

Prof. Dr. Kaya, "ortaya çıkan 15 sektör arasında çevre ve geri dönüşüm

sektörünün bugüne kadar hiç gündeme gelmediğini, geleceği çok parlak bir alan

olduğunu" bildirerek, şöyle devam etti:

"Türkiye'de denetlemeye dayalı sektörlerin henüz yeterince

gelişmemesinin nedenleri, ihtiyaç duyulmadığı için yasal zemin oluşmaması ve

çevre kültürü ve bilincinin istenilen düzeyde oluşmamasıdır. Yeni gelişen

sektörler çerçevesinde üniversite tercihi yapılırken istihdam alanına göre tercih

yapılmalı, ailenin veya dar sosyal çevrelerin klişelerine uyulmamalıdır.

Üniversite öğrencilerinin, seçtiği sektörde hangi dilleri bilmesi gerektiği ve

hangi ülkeleri yakından takip etmesi gerektiğini araştırıp kendini yetiştirme

sürecine girerse çok başarılı olacaktır."

Prof. Dr. Muammer Kaya, gelecek vaat eden 15 sektörü ve özelliklerini

şöyle sıraladı:

GELECEK VAAT EDEN SEKTÖRLER

BİLİŞİM SİSTEMLERİ VE TEKNOLOJİ SEKTÖRÜ:

Türkiye'nin bundan sonraki bütün konsantrasyonu teknoloji, inovasyon ve yenilikçilik üzerinde olacak. Çünkü,

Ar-Ge ile başlayan süreçte, teknoloji gelişiyor, bu kalite ve verimlilik artışı

olarak artan üretime yansıyor. Bu alanda nanoteknoloji, genetik ya da

biyoteknoloji, yeni nesil nükleer yakıtlar ve teknolojileri; hidrojen ve yakıt

pili teknolojileri ile süper-iletkenlerin üretimi öne çıkacak.

- EĞİTİM: Teknik eğitimden tarımdan göçenlerin dönüştürülmesine kadar her

alanda değişen ekonomi ve değişen rekabet, buna uygun üretim, Ar-Ge ve nitelikli

insan gücü gerektiriyor. Sektörler ya kendi elemanlarını yetiştirecek ya da bu

işi başkalarına yaptıracaklar, yani standartlarını koyup, siparişini verip satın

alacak. Bu alanda mesleğe dönük eğitimin derinleşmesi bekleniyor. Hayat boyu

sürekli eğitim (çalışmayanlar için), mesleki eğitim (ara elemanlar için) ve

meslek içi eğitim (çalışanların gelişmesi için), uzaktan eğitim (zaman ve

mekandan bağımsız) önem kazanacaktır.

ENERJİ ve DOĞAL KAYNAKLAR:

Enerji sektörü hem dünyada hem de Türkiye'de

katlanarak büyüyecek. Ülkemizde enerji tüketimi dünya ortalamasının iki katından

fazla büyüyeceği tahmin edilmektedir. Global ekonomide önümüzdeki 10 yılda yıllık

yüzde 3-4 civarında bir büyüme olacağı varsayımına göre, enerji sektörü büyüme ve

refahı belirleyecek temel parametre olacak. Hesaplamalara göre, Türkiye'nin

enerji sektöründeki açığını kapatması için tam 130 milyar dolarlık yatırım

yapması gerekiyor. Bu, aynı zamanda büyük bir istihdam sahası anlamına da

geliyor. Yerli madenler ve doğal kaynakların önemi anlaşılacak, özellikle

enerji-hammadde-ürün üretiminde temiz, yenilenebilir yerli doğal kaynaklar

geliştirilerek değerlendirilecektir. İthale dayalı fosil yakıtların önemi kısmen

azalacak.

OTOMOTİV:

Son yılların Türkiye'de en rekabetçi ve en hızla yükselen

sektörü olarak kabul ediliyor. İhracat 2006 yılına göre 2007'de yüzde 33,8

artarken, ithalattaki artış ise yüzde 8,7 düzeyinde kaldı. Yani Türkiye

otomotivde dış ticaret fazlası vermiş oldu. Türkiye otomotiv sektöründe

yakaladığı bu ivmeyi sürdürmek zorunda olduğundan, yatırımlara ve istihdama uzun

vadede devam edecek. Ekonomik krizler nedeniyle kısa süreli duraksamalar olsa da

uzun vadede bu sektör ülkemiz için lokomotif sektörlerden biri olmaya devam

edecektir.

TEKSTİL:

Dünya pazarının yaklaşık üçte ikisini Çin'in ele geçirmesi,

Türkiye'nin tekstil ve hazır giyim sektörlerinde ihracat hacmini fiziksel olarak

azaltmış bulunuyor. Ancak, kalite, hız, dar alandaki özel taleplere cevap

verebilme, esneklik, AB piyasalarına olan yakınlık gibi üstünlükleri sayesinde

Türkiye, bu sektörde küresel aktör olma konumunu halen muhafaza ediyor. Ülkemizde

tekstil sektörü döviz kurlarından kısa vadeli sorunlar yaşasa da uzun vadede

büyük firmalar biraz sarsılsa da ayakta kalabilecek, fakat küçük firmalar sıkıntı

çekebilecek.

TELEKOMÜNİKASYON:

Sektör, 15 yıl içinde yeni oyuncularla ciddi bir

büyüme içine girecek. Büyük şirketler olduğu gibi, taşeron firmalar da gelişecek.

Telekom sektöründe bugüne kadar ön planda olan daha çok GSM firmalarıydı ama

önümüzdeki 15 yılda sektör daha farklı bir tablo çizecek. Alternatif telekom

operatörleri büyük atılım içine girecek. Telekominikasyon alanında ülkemizdeki

yabancı firmalar Türk çalışanlarını daha fazla oranda yurt dışındaki iş yerlerine

çalışmaya gönderecek.

SAVUNMA ve HAVACILIK TEKNOLOJİLERİ:

Savunma sektörünün dünyadaki yıllık

bütünlüğü 1,3 trilyon dolar. Bunun yarısını tek başına ABD karşılıyor.

Türkiye'nin Aselsan, Roketsan, Havelsan, Kale Savunma Sanayi gibi bazı şirketleri

bu piyasadan pay almaya başladılar. Son yıllardaki atılım sayesinde Türkiye,

silah sanayi ihtiyaçlarını yüzde 45 oranında içeriden tedarik ediyor. Uçak,

helikopter ve havacılık sanayine parça üreten TEI, TAİ, Alp Havacılık gibi

firmaların gelecekte önemli görevler yapacağı tahmin edilmekte.

PERAKENDECİLİK:

Sektördeki hareketlilik yeni açılacak alışveriş

merkezleri ile daha büyük bir boyut kazanacak. Sektörde büyük oyuncuların yanı

sıra küçük oyuncular da harekete geçecek. Perakende sektöründe yetişmiş insan

sayısı çok az olduğu için ciddi transferler olacak, eğitim veren şirketlere

ihtiyaç duyulacak. Bazı illerde gereğinden fazla açılan alışveriş merkezlerinde

sıkıntılar yaşanacak da olsa gelecekleri oldukça parlak gözüküyor. Alışveriş

merkezlerinde daha iyi yaşam alanları yaratanlar, promosyon yapanlar, topluma

daha fazla çekici faaliyetlerde bulunan alışveriş merkezleri başarılı olacaklar.

Gıda ürünleri mobilya, ev-bahçe, aydınlatma, banyo ve mutfak eşyaları sunan yapı

marketler daha önem kazanacak.

ELEKTRONİK:

Elektronik sektörü perakendecilikte büyük bir yol alacak.

Mağazacılık yapan firma sayısı gittikçe artacak, yurt dışı elektronik devlerinin

Türkiye'ye olan ilgisi sürecek ve yatırımlar yapacaklar. Diğer bir dalga ise

sektördeki birleşmeler ve evlilikler olacak.

TAŞIMACILIK VE LOJİSTİK:

Hem hava yolu taşımacılığı hem de lojistik

alanında büyük bir patlama yaşanıyor. Bunu ülkemizde piyasa uyumlu reformların ve

vergisel teşviklerin tetiklediği görülüyor. 17 milyar dolar civarında bir

büyüklüğe sahip olan sektörün ilk dinlenme yeri 40 milyar doları bulacak. Bu

arada parlayan yıldız ise depoculuk-antrepoculuk olacak. Yabancı ve yerli

firmalar evlenecek. Kara yolu yolcu taşımacılığı pazar payının yaklaşık yüzde

10'luk kesimini hava, demir ve deniz taşımacılığına kaptıracak.

SAĞLIK:

Büyüklüğü 25 milyar doları aşan sektörde hedef 10 yıl için 50

milyar dolar olarak gösteriliyor. Artan kişi başı gelir ve sağlık bilinci

nedeniyle kişi başına düşen doktor, kişi başına sağlık ve ilaç harcamaları

artacak. Yeni özel hastaneler, tesisler ve klinikler açılacak. Sağlık sektöründe

mesleğin haricinde eğitimler gündeme gelecek. Özellikle tıbbi kongre turizmi

Türkiye'nin önümüzdeki yıllardaki gündemi olmaya devam edecek.

ÇEVRE VE YENİDEN DÖNÜŞÜM:

Sanayileşmenin yol açtığı tahribatı yok etmek

veya bunlara kısmen mahal vermemek için alınacak tedbirler dev sektörlerin

doğmasına sebep olacak. Türkiye'nin AB çevre standartlarına geçmesi ve Kyoto

Protokolü'nün gereklerini yerine getirmek için yaklaşık 140 milyar dolar

gerektiği anlaşılıyor. Bu, gelecekteki yeni iş hacmine işaret ediyor. Türkiye'de

bundan sonra çevre dostu üretim, madencilik, geri dönüşüm sektörleri önem

kazanacak. Yarınların başladığı yerin geri dönüşüm sektörü olduğu anlaşılacak.

Hurdaların atık olmadığı, geri dönüşümünde nihai yok etme olmadığı bilinci

yerleşecek.

ABD'de 2006 yılında geri dönüşüm sektörünün büyüklüğü 65 milyar doları

aştı. Özellikle elektronik atık, hurda araçlar, demir-çelik, kağıt, lastik geri

dönüşümü önem kazanacak. Kurumsal olarak çevre standartları alma ve uygulama

konularında uzmanlara ihtiyaç artacak.

GÜVENLİK:

Güvenliğin her alanı terör, hacker gibi birçok tehdide bağlı

olarak katlanarak büyüyecek. Bilgi güvenliği, müşteri güvenliği, altyapı ve

kimlik güvenliği, işletme, sokak, bina, kişi güvenliği hızla gelişecek. Güvenlik

hizmetlerindeki tüm pozisyonlarda yetişmiş insana ihtiyaç duyulacak. Özel

güvenlik kurumları sayısı artacak. Güvenlik görevlilerinin eğitimi önem

kazanacaktır. Ev ve iş yeri elektronik güvenlik ekipmanları satış ve montaj

sektörü büyüyecek.

DANIŞMANLIK:

İmalat sanayinin gelişimi sonucunda ortaya çıkan refah

artışı ve yüksek gelir seviyesi hizmet sektörünün önemini artırıyor. Hizmet

sektörünün bir kolunu oluşturan danışmanlık, kişisel ve kurumsal alanlarda hızlı

bir büyüme gösterecek. Teknik, hukuksal, mali danışmanlık daha da önem kazanacak.

Medya takibi, webometrik değerlendirme, kalite, e-devlet, sertifikasyon

hizmetlerinde danışmanlığın önemi artacak.

TARIM:

Dünya nüfusu ile gıda kaynakları arasındaki makas her geçen yıl

artıyor. Bu da gıda arzı güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Küresel ısınma, su

kıtlığı, tarıma dayalı alanların azalması gibi unsurlar Türkiye'nin bu alanda

yıldızını parlatıyor. Verilmekte olan teşvikler ve yapılan yasal düzenlemelerin

de katkısıyla ölçekler büyüyecek, bilinçli tarım pratiklerine yer verilecek.

Özellikle organik tarım, damlama sulama, topraksız tarım, suda tarım önem

kazanacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber