CHP'li vekil, fişlediği hocalara iki hafta önce övgüler dizmiş

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 07 Kasım 2008 07:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yolsuzluk iddiasıyla Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerafettin Canda hakkında TBMM'ye araştırma önergesi veren CHP Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un iki hafta önce rektöre övgüler dizdiği ortaya çıktı.

18 Ekim'de Canda'yla makamında görüşen Durgun, başarılı çalışmalarından dolayı rektörü kutladı. Olaya şahitlik eden rektör danışmanlarından Doç. Dr. Hüsnü Salih Güder, "Sayın Durgun, ziyareti sırasında üniversitemizdeki gelişmeler hakkında bilgi aldı, 2 sene zarfında alınan yoldan ve kaydedilen ilerlemeden duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti. Ayrıca üniversiteye her konuda destek vermeye hazır olduğunu belirtti." diyor.

CHP'li Gökhan Durgun, önceki gün Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Rektör Canda'nın danışmanlığını yapan Yard. Doç. Dr. Lütfi Savaş'ın, öğretim üyelerini mezheplerine ve siyasî görüşlerine göre fişlediğini ileri sürdü. Bu iddialarla ilgili olarak Meclis araştırma önergesi verdi. Ardından üniversitedeki öğretim üyeleriyle ilgili hazırladığı bir dosyayı basın mensuplarına dağıttı. Ancak dosyada CHP'li vekilin fişlemelerini gören gazeteciler büyük bir şaşkınlık yaşadı. Çünkü asıl fişlemeyi kendisi yapmıştı. Durgun, şikayetçi olduğu işleme dosyasında hocaları "Aşırı sağcı, İslamcı, dinci, en dinci, koyu Türk İslamcı, MHP'li, Fethullahçı, kapı dinleyen şizofren hasta, en iyi arkadaşları imamlar, eşi türbanlı" gibi yaftalarla suçluyor. CHP'li vekilin çelişkileri bununla sınırlı kalmadı. Gökhan Durgun'un, 2 hafta önce ziyaret ettiği üniversiteye hayran kaldığı belirlendi. Alınan bilgilere göre, Rektör Canda'yı makamında ziyaret eden Durgun, üniversiteye ilişkin aldığı brifing sonrasında rektöre teşekkür etmiş. Kulağına 'üniversitede kadrolaşma var' söylentileri geldiğini, ancak rektörün açıklamalarının ardından yanlış bilgilendirildiğinin farkına vardığını belirten Durgun, "Sayın rektör, üniversitede 2 yıldır devam eden çalışmalarınızı yakından takip ediyorum. Bu başarılı çalışmalarınız için teşekkür ediyorum. Üniversitemize her türlü katkıyı yapmaya hazırız. Çalışmaları devam eden hukuk fakültesinin de en kısa zamanda açılması için elimizden geleni yapacağız." dedi.

Öğretim üyelerinin eşleri kamerayla takip edilmiş

Durgun'un övgü dolu sözlerine rektör danışmanlarından Doç. Dr. Hüsnü Salih Güder de şahit olmuş. Güder, CHP'li vekilin görüşmede söylediklerini şöyle aktarıyor: "Sayın Durgun, ziyareti sırasında üniversitemizdeki gelişmeler hakkında bilgi aldı, 2 sene zarfında alınan yoldan ve kaydedilen ilerlemeden duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti. Ayrıca üniversiteye her konuda destek vermeye hazır olduğunu belirtti." Salih Güder, Rektör Canda'nın 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından atandığına, ayrıca iddiaların aksine rektörün Atatürkçü-sosyal demokrat bir kişilik olarak tanındığına dikkat çekiyor. CHP'li vekilin, 'Alevi hocaları fişlemek'le suçladığı Yard. Doç. Dr. Lütfi Savaş'ın da mahkeme tarafından aklandığını ve görevine iade edildiğini anlatıyor.

Doç. Güder, milletvekilinin dağıttığı iki ayrı fişleme listesinin ise eski yönetim tarafından hazırlandığına dikkat çekiyor: "Fişleme yapabilmek için çeşitli yollara başvurdular. Eşlerimizi görüntüleyebilmek için benim ve bazı arkadaşlarımın kapısında günlerce kamerayla beklediler." Rektör danışmanı Güder, CHP'li Gökhan Durgun hakkında Hatay Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını sözlerine ekliyor.

Yasalar 'suç' diyor, yargı ceza vermiyor

Fişleme skandalı, Türkiye'nin gündeminden hiç düşmedi. CHP Milletvekili Gökhan Durgun'un önceki gün Meclis'te dağıttığı dosyayla bu konudaki duyarsızlık gün yüzüne çıktı. Fişlemeye, 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren Yeni TCK'da ilk kez ceza öngörüldü. TCK'nın 135. maddesinde kişilerin siyasî, felsefî, dinî görüşleri ile ırkî kökenleri ve ahlakî eğilimlerine ilişkin bilgileri hukuka aykırı şekilde kaydedenlere 3 yıl hapis cezası getirildi. Ancak fişleme suçu işleyenler hakkında yargının açtığı soruşturmalardan bugüne kadar ceza alan çıkmadı. Bu sebeple mağdurların suç duyuruları da sürekli sonuçsuz kalıyor.

Fişleme girişimlerine karşı kişisel bilgilerin korunması için çeşitli anayasa ve yasa değişikliği teklifleri tartışılıyor. Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki Bilim Kurulu'nun hazırladığı anayasa taslağında kişisel bilgilerin korunması anayasal güvence altına alındı. TBMM'nin gündeminde de benzer bir teklif var. 'Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı'nda hukuka aykırı yöntemlerle gerçekleştirilen fişlemelerin önlenmesi hedefleniyor.

Ergenekon da akademisyenleri fişledi

Fişleme, en son Ergenekon sanıklarına açılan davayla gündeme geldi. Ergenekon sanıklarının, başta Yargıtay üyeleri olmak üzere, hakim, savcı, öğretim görevlileri ve sanatçıları fişlediği ortaya çıktı. Ergenekon sanıklarına, TCK'nın 135. maddesi uyarınca açılan dava sürüyor.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fazıl Tekin de atanması sürecinde bekar olmasına rağmen 'eşi kara çarşaflı' şeklinde fişlendi. Bu iddia Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e kadar ulaştırıldı. İmzasız ihbar mektubuna herhangi bir dava açılmadı.

Eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur'un görevde olduğu dönemde hazırlanan fişleme raporları hâlâ hafızalarda. Eruygur'un talimatıyla hazırlanan raporda, 6 bakanla birlikte 32 milletvekili ve üst düzey bürokrat bulunuyordu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Eruygur döneminde yapılan fişleme skandalıyla ilgili takipsizlik kararı verdi. Gerekçe 2003 yılında fişlemenin ceza kanununda suç sayılmaması. Eruygur, Batı Çalışma Grubu benzeri Cumhuriyet Çalışma Grubu kurmasıyla tekrar gündeme geldi. Eruygur'un 19 Eylül 2003'te rektörlerle yaptığı toplantıda, bazı valilerle ilgili 'Cuma namazına gidiyor, çocukların Kur'an kursuna gitmesine göz yumuyor' şeklinde fişleme yaptığı belirtildi. Bu iddialarla ilgili soruşturma açılmadı.

Vali ve hakimler bile takip edildi

6 Ocak 2006'da Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Mehmet Çavdaroğlu imzasıyla Bölge Komutanlığı'na gönderilen yazı, yeni bir fişleme olayını ortaya çıkardı. Konu Sabah gazetesinde 'Jandarma valiyle hakimi bile fişledi' şeklinde yer aldı. Fişlerde, 'AKP atadı. Eşi türbanlı. Dul olup ahlaken güçlü değil. Atatürkçü. Sosyal biri' şeklinde bilgilere yer verildi. Sorumlular hakkında dava açılmadı.

2004 yılında İstanbul 2. Zırhlı Tugay'da benzer bir olay patlak verdi. Askerî birlikler ve kaymakamlıklara gönderilen yazıda, 'AB ve ABD yanlısı kişiler hakkında istihbarat toplanması' istendi. Ayrıca 'bölücü ve yıkıcı' faaliyetlerde bulunan kişi ve kurumlar hakkında bilgi talep ediliyordu. Bunlar arasında AB ve ABD yanlısı kişiler, sanatçılar, yüksek sosyete grupları, satanistler, masonlar, azınlıklar, internet grupları da yer alıyordu. Genelkurmay, olayı doğruladı. Fişlemenin sorumlusu olarak gösterilen 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Kaya Varol 2004 YAŞ toplantısında emekliye ayrıldı.

Aralık 2005'te Gaziantep'te bir başka skandal kamuoyuna yansıdı. Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Kurulu'nun, kamu kurumlarında görev yapan kişiler hakkında bilgi topladığı tespit edildi. Fişlerde, devlet görevlilerinin aile hayatından kılık kıyafetine kadar birçok detayın bulunduğu belirlendi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber