1993 yılındaki ürküten tesadüfler

Kaynak : Takvim
Haber Giriş : 13 Kasım 2008 07:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ürküten tesadüfler

'1993'te çıkarılması planlanan genel affın rafa kaldırılması için derin PKK kullanıldı' iddiaları, tüm dikkatleri Türkiye'nin 1993 yılında yaşadığı 'terör türbülansı'na çevirdi

Son günlerde basında sıkça yer almaya başlayan bir iddia: 1993 yılında bölücü teröristleri dağdan indirmek için "genel af" çıkarılması düşünülüyordu. Bunu istemeyenler "derin PKK"yı kullanarak 33 erin kurşuna dizilmesini sağladı ve böylece af rafa kaldırıldı. Temkinli yaklaşılması gereken bir iddia. Bölücübaşı Öcalan'dan kaynaklandığı öne sürülüyor.

***

Ancak; 33 erin şehit edildiği 1993 yılında Türkiye'nin yaşadığı "terör türbülansı"nın sorgulanması, karanlıkta kalan birçok olaya ışık tutabilir. Çünkü "Kürt sorunu" üzerine kafa yoran ve kalıcı çözüm üreten "çok önemli" kişiler o yıl yaşamını yitirdi. Kimler mi? Cumhurbaşkanı Turgut Özal 1993 yılında kalp krizi geçirerek öldü. Ancak ailesi, hala Özal'ın ölümünün kuşkulu olduğunu öne sürüyor. Zehirlendiği yolunda iddialar var. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, helikopterinin düşmesi sonucu yine 1993 yılında yaşamını yitirdi. Olayın "suikast" olabileceği iddiaları hala tartışılıyor. Peki özelliği neydi Eşref Bitlis Paşa'nın? Turgut Özal'la birlikte bölgedeki sorunlara "kalıcı" çözüm için "özel" çalışma yapıyordu. Kuzey Irak'taki yöneticilerle de görüşüyordu. Ciddi mesafe almıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir başka yıldızı daha o yıl şehit düştü. Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın. Lice'de teröristlerin saldırısında yaşamını yitirdi. Bahtiyar Paşa'yı yakından tanıyanlar, Kürt sorununun "kapsamlı" çözümü üzerinde kafa yoran bir kişi olduğunu söylüyor.

***

Bu yaklaşımın bir "paranoya", olayların aynı yıl meydana gelmesinin ise "tesadüf" olduğunu düşünenlere 1993'teki diğer olayları da sıralamak gerekiyor. Çünkü o olaylar Türkiye'nin "en önemli" sorunundan kurtulmak isterken, 1 yıl içerisinde nasıl bir bataklığa sürüklendiğini, çözüm yerine korku ve endişenin kısa sürede nasıl hakim kılındığını gösteriyor. İşte "karanlık" liste:

* Gazeteci-yazar Uğur Mumcu 24 Ocak'ta evinin önünde arabasına bomba yerleştirilerek öldürüldü.

* 28 Ocak'ta işadamı Jack Kamhi'ye suikast düzenlendi. Kamhi yara almadan kurtuldu.

* 25 Mayıs'ta PKK'lılar Bingöl-Elazığ karayolunu kesti: Otobüslerden indirilen 33 er kurşuna dizildi.

* 30 Haziran'da PKK'lılar 5 ilde saldırıya geçti. Siirt'te 12, Diyarbakır'da 1 asker şehit edildi. Van'da bir oteli kundaklayan teröristler 11 kişiyi öldürdü. Mardin'de bir mezrada 7 vatandaş katledildi. Erzincan'da iki şoför ve bir muavin öldürüldü.

* 2 Temmuz'da Sivas'ta gözü dönmüş insanlar, kendi ülkelerinin sanatçılarını, şairlerini, yazarlarını Madımak Oteli'nde yakarak öldürdü.

* 3 Temmuz'da Muğla ve Bodrum'da aynı anda 4 ayrı noktada birden orman yangını çıktı.

* 29 Aralık'ta Kılavuzköy Jandarma Karakolu'nda 12 er, Mardin'in Savur ilçesinde 2 polis memuru şehit edildi. NOT: Tüm bu olaylarda ve TSK'nın olaylardan bağımsız yürüttüğü operasyonlarda 200'ü aşkın terörist öldürüldü.

***

Şimdi düşünün. Aklınıza ne geliyor? O yıl meydana gelen olayları çözmeden, olayların birbirleriyle bağlantılarını ortaya çıkarmadan, Türkiye'nin yakın geçmişindeki karanlıkları aydınlatmak mümkün mü?

***

...Ve dipnot: Türkiye, bölücü terör sorununu o zaman çözmüş olsaydı, son 14 yılda yitip giden canlar yaşıyor, maddi kayıplar refah için kullanılıyor olacaktı.

Mehmet Çetingüleç

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber