MB, faiz indirimlerine devam edecek

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Ocak 2009 14:58, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00

Global Menkul Değerler, ekonomide toparlanmanın 2009 sonundan önce beklenmediğini; bununla birlikte, IMF ile yapılacak bir anlaşmanın Türk Lirası üzerindeki riskleri azaltacağını bildirdi.

Merkez Bankası'nın Ocak ve Şubat aylarında faiz indirimlerine devam edeceğini, toplamda 200 baz puanlık bir indirimle faizlerin yüzde 13'e düşeceğini tahmin edildiğini ifade eden Global Menkul Değerler, Merkez Bankası'nın, enflasyonda yıl sonu beklentisi olan yüzde 7.5'un altına düşmesi halinde ise daha da fazla bir faiz indirimi gelebileceğini belirtti.

Global'e göre; 2009 yılı, riskin de getirinin de yüksek olabileceği bir yıl olarak görünürken; ekonomideki zorlukların 2009 yılı sonuna kadar devam edeceği, global parasal ve mali gevşemelerin olumlu etkilerinin piyasalarda er ya da geç kendini hissettirmeye başlayacak.

Global Menkul Değerler tarafından yayınlanan Strateji Raporu'nda, yıl sonu İMKB-100 endeksi 40,000 olarak tahmin edilirken, bu 2008 yıl sonuna göre yüzde 49 artışa tekabül etmekte. Hisse senedi piyasalarında özellikle yılın ikinci yarısında ise ciddi fiyat yükselişleri beklenirken, risk algılamasının yıl boyunca değişebileceği ifade edildi. Global Menkul Değerler tarafından hazırlanan Strateji Raporu'nda şu görüşlere yer veriliyor:

"Tüm dunya ekonomilerindeki referans faizlerinde ciddi düşüşler görülürken, Ekim 2008'de para arzı artışında yavaşlama kaydedildi. Olağan ve olağandışı mali tedbirler, ABD Merkez Bankası'nın son açıklamaları para arzında artışın devam edeceğini ve 2009 yılında kredi darlığının azalacağını işaret etmektedir. Türkiye, bu yıl G20 ülkeleri arasında mali sıkılaşmaya giden tek ülkedir. Yılın ilk yarısında kamu harcamalarını kısmak ekonomik büyümedeki sorunları hızlandırmakla beraber ikinci yarıda reel risk primini düşürecektir. Ayrıca, diğer ülkeler tarafından uygulanan mali gevşeme politikaları Türkiye'nin dış açığındaki dengesizliği düşerecektir. 2009'u, riskleri yüksek bir sene olarak düşünmekle beraber, parasal ve mali uyarıcıların 2010'a kadar uzayacak olan bir durgunluğu önlemesi ihtimalini de yüksek görmekteyiz.

YATIRIM TAVSiYESİ

2009 senesi için Türkiye ekonomisinde yüzde 2'lik bir daralma öngörmekteyiz. Petrol fiyatlarının ortalama 50 dolar olacağı varsayımını kullanıyoruz ve daralan ekonomik aktivite ile dış ticaret açığında ciddi daralma bekliyoruz. 2009 senesinde cari işlemler açığının milli gelire oranı yüzde 3.2'ye gerileyecektir. Bununla birlikte, IMF ile yapılacak bir anlaşma da Türk Lirası üzerindeki riskleri azaltacaktır. Merkez Bankası'nın Ocak ve Subat aylarında faiz indirimlerine devam edeceğini, toplamda 200 baz puanlık bir indirimle faizlerin yüzde 13'e düşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyon beklentileri Merkez Bankası, yıl sonu beklentisi olan yüzde 7.5'un altına düşer ise daha da fazla bir faiz indirimi gelebilir. 2009 yıl sonu enflasyon tahminimiz yüzde 7'dir. Borcun milli gelire oranında bir sorun beklememekle birlikte özel sektör dış borç ödemesinde Hükümetin yardımcı olmak zorunda kalabileceğini varsayıyoruz.

2009 senesinde de temel risklerin Türkiye dışında gelişmeye devam edeceğini düşünüyoruz. ABD ve İngiltere ekonomileri konut fiyatlarında önemli ilave düşüşlere karşın kırılganlığını korurken bu durum ekonomiyi baskı altında tutmaya devam edecektir. Öte yandan, büyük ekonomilerin merkez bankaları tarafından koordineli olarak alınan önlemler yatırımları hisse senedine kaydıracaktır. Özellikle, kısa vadeli faiz oranını hedeflemek yerine piyasaya likidite sağlamayı öncelik veren olağandışı parasal önlemler piyasalara nefes aldıracaktır. Avrupa, ABD'yi geriden takip etmeye devam etmekle beraber gelişmiş refah düzeyi ve alınan önlemler ekonomik daralmanın etkisini azaltacaktır. Öte yandan, özellikle İngiltere ve İspanya gibi Avrupa'nın önde gelen ekonomileri için zor bir yıl olacağını tahmin etmekteyiz. Gelişmekte olan ekonomilerde ciddi ekonomik yavaşlama ve tüm dünyada bir durgunluk olması beklenirken, piyasalara enjekte edilen paranın miktarı dünya ekonomisinin derin bir resesyona girmesini engelleyecektir. Ekonomide toparlanma 2009 sonundan önce beklenmemektedir.

Bir yandan ne dünya ne de Türkiye'nin 2009 yılında bir durgunluktan kaçması beklenmez iken, hisse senedi piyasalarındaki keskin satış baskısının azaldığını gözlemliyoruz. Biz eğilimi, paniğin bittiği yönünde yorumluyoruz. Ekonomilerde olası bir toparlanma beklentisinin hisse senedi piyasasında devamlılık arz eden bir artışa yol açmasını beklemek için çok erken olmakla birlikte artan para arzıyla hisse senedi piyasalarında olumlu havanın varolacağına inanıyoruz. Hisse senedi piyasalarının değerlemelerinin cazip yerlere geldiği düşünülerek konut fiyatlarında düşüşün yavaşlaması ve ekonomik büyümenin ufukta görülmesiyle hisse senedi piyasalarında önemli toparlamaların sağlanacağı kanısındayız.

İMKB'deki hisse senetleri 2009 beklentilerimize göre ortalama 6.4 fiyat/kazanç oranı ile işlem gormektedir ki bu tarihi olarak resesyon zamanları için düşük bir fiyat/kazanç oranıdır. Tahminlerimizin doğru çıkması ve hisse senetlerinin 2009 senesinde yüzde 49 artması 2010 tahmini fiyat/kazanç oranını 8.3'e cıkarmış olacaktır ki bu da çok yüksek bir oran değildir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber