Başbakan Erdoğan valileri uyardı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Ocak 2009 14:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, valilerden 29 Mart yerel seçimlerinin güvenliği ile ilgili gerekli önlemleri almasını isteyerek, "Sükunet ve huzur içinde oy verilmesi için ne gerekiyorsa yapın.

Tehdit atmosferinde bir seçime asla müsaade etmeyin." dedi.

Erdoğan, İçişleri Bakanlığı'nda düzenlenen il valileri toplantısında yaptığı konuşmasına yeni atanan valilere görev yerlerinde başarılar dileyerek başladı.

Erdoğan, ilin en yüksek mülki idare amirleri olarak omuzlarında ağır sorumluluklar taşıdıklarını ve şehirlerin her türlü sorunlarıyla baş etmek, şehirleri mamur hale getirmek için büyük özveriyle çalıştıklarını söyledi.

"Özellikle son yıllarda şehirlerimizin geçmişte ihmal edilmiş sorunlarını çözmek için yoğun mesai içinde olduğunuzu biliyorum." diyen Erdoğan, son dönemde şehirlerin çok hızlı bir şekilde geliştiğini ve değiştiğini kaydetti.

Şehirlerde halkla bütünleşmiş ve kaynaşmış valiler istediklerini vurgulayan Erdoğan, "Altı yıl boyunca sizlerle yaptığımız toplantılarda her fırsatta dile getiriyorum, biz şehirlerimizde halkla bütünleşmiş, kaynaşmış, her an halkın içinde olan yatırımları, projeleri yakından takip eden sorunlara çözüm bulma gayreti içinde olan valiler istiyoruz. Biz valilerimizi, şehirlerimizde devletin tebessüm eden yüzü, şefkat eli olarak görmek istiyoruz. Valilerimizi ulaşılamaz makamlarında değil, mezrada, köyde ilçede görmek, şehrin içinde halkla muhabbet ederken, sorunlarını dinlerken görmek istiyoruz. Bu şekilde çalışan valilerimizi gördükçe, halkımızın memnuniyetini gördükçe bizler de memnun oluyoruz." ifadesini kullandı.

Bu ülkenin başbakanı, bakanı, hiçbir kompleks hissetmeden, hiçbir çekincesi, tereddüdü olmadan ülkeyi karış karış geziyorsa, her şehrin valisinin de ilini karış karış gezmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Eğer yönetimden anladığımız, halkımızın derdine derman olmaksa halkımızla mutlak suretle kaynaşmak zorundayız. Biz makamlarımızı millete efendilik etme yeri değil, millete hizmet etme ve milletin gönlünde yer etme yerleri olarak görüyoruz." açıklamasını yaptı.

Erdoğan, 10 yıllardır birçok soruna zemin hazırlayan şeyin, halkla temasın siyasetçiye bırakılması olduğunu vurguladı.

Erdoğan, bürokrasiyle halk arasında makasın açıldığını, bürokrasinin, kendini halkın çok çok üzerinde görmeye, halkın da bürokrasiyi ulaşılamaz makam görmeye başladığına dikkat çekti.

Önceki dönemlerde siyasetçiler de mesafeyi açınca halkın iyice yalnızlaştığını anlatan Erdoğan, Şeyh Edebali'nin 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' sözünü hatırlatarak, "Devletler millete hizmet için vardır, yük olmak için değil. Devlet milletten, millet devletten ayrı görülürse mesafe açılır. Son dönemde, tüm yönetim kademelerinin halkımıza yaklaştığı, halkımızla kaynaştığı bir dönem yaşıyoruz. Artık masa başından yönetim devri sona ermiştir. Katılımcı demokrasi işi sadece siyasetçilerin işi değildir. Mülki idare amirlerinin de işidir." diye konuştu.

Son yıllarda devlet millet kaynaşmasını sağlamak için önemli mesafe aldıklarına dikkat çeken Erdoğan, "Dünya standartlarında marka şehirler oluşturmaya başladık. Altı yıl önce hükümeti devraldık, yolu olmayan, suyu olmayan köylerimizi gördük. Belediyelerimizin su sorununun çözülmediğini, şehirlerimizde durgunluk yaşanmaya başlandığını gördük. Altyapı, asayiş, çevre, eğitim sorunları çözüm bekliyordu. Bunu kabul edemeyiz, dedik ve önemli atılımlar gerçekleştirdik." şeklinde konuştu.

YATIRIMLARDA KOORDİNASYONU SAĞLAYIN

Valilerden bölgelerindeki yatırımları yakından takip etmeleri ve koordinasyonu sağlamalarını isteyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Özellikle yatırımlar için yer temini konusunda özel çaba gerekiyor. Şu duble yollar konusunda bir devrim yaşıyoruz. Bir sıçramanın içindeyiz. 78 yıl içinde 6 bin kilometre duble yol yapıldı. Bizim hedefimiz, 15 bin kilometrenin üzerine ilave yapmak. Geçen yıldan bu yana yapabildiğimiz duble yol, maalesef valilerimizin koordinesiyle 169 kilometre. İstediğimiz miktar bu değil. Hedef 450 kilometredir." Hangi bakanlık olursa olsun, araçlarını alıp, koordine etmelerini isteyen Erdoğan, şu açıklamayı yaptı: "Yol, medeniyet dedik. Her bakanlığın aracını alarak bunları araziye süreceğiz. Hazine'ye ait olan yerlerde yolları 3 gidişli, üç gelişli yapacağız. Böyle bir noktada mevcut yollarınızla bu talebe cevap verebilir misiniz? Bir taraftan toplu taşım imkanları ve yeni imkanlar arayacaksınız. Bugün rahat gibi görünen illerimiz de yarın yaşayacaktır. Rahmetli Menderes İstanbul Vatan Caddesi'ni yaptığında 'ya havaalanı mı yapıyorsunuz?' diye kendisiyle dalga geçmişti. Ama şimdi Vatan Caddesi tıkanıyor. Aynı şekilde araziler, özellikle eğitim alanında teşvik edilmesi çok önemli. Valilerimiz, kaymakamlar kendi bölgelerinde hayırseverlerle iyi münasebetler kurmalı. Bunu başaran çok kişi var."

Cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden birisi olan Köydes ve Beldes'te 3 yıl gibi kısa sürede çok önemli mesafeler kaydettiklerini söyleyen Erdoğan, "Harcadığımız rakam ortada. Yaklaşık 5 katrilyon lira bu projelerde harcıyoruz. Tamamen bitmedi, henüz istediğimiz şekilde yolun gitmediği, suyun olmadığı yerler var. Özellikle doğu Karadeniz'de var. İstiyoruz ki her yerde beton asfaltıyla stabilize yollara kavuşmuş yerler olsun. Şimdi mezralardan telefonlar da gelmeye başladı. Yüzde 90 oranda köy ve su sorununu çözdük." biçiminde konuştu.

BÖLÜNMÜŞ YOL BENİM ŞAHSİ PROJEM'

Bölünmüş yolların kendisinin şahsi projesi olduğunun altını çizen Erdoğan, "Biz bölünmüş yollarla Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdik. Bu kadar trafik kazası olan bir ülkede. Dünyada savaşlara bu kadar kurban yok. Son Gazze olayı ortada. Biz de 1 yıllık rakamları çıkartalım, inanın Gazze'de rakamlara ulaşıldığını hatta daha fazlasını görürsünüz. Niye oluyor? Altyapı sorunu var, alkollü araç kullanılıyor. Altyapı yenilendiği zaman ve kurallara uyulduğu zaman bu zayiatı minimize ederiz. Aynı şekilde hava, deniz yolu taşımacılığında önemli atılımlarımız var." diye konuştu.

Turizmin sadece İstanbul, Antalya, bazı şehirlerde olmasını istemediğini kaydeden Erdoğan, "Seksen bir vilayetimiz turizmden nasibini alsın istiyoruz. 2009'u gelin bir bölünmüş yol çalışmalarında atılım yılı haline getirelim. Bunun üzerinde ısrarla duralım. Yol medeniyettir, su medeniyettir. Yolu, suyu olmayan medeniyeti konuşamaz. Yol hem sosyal, hem ekonomik kalkınmanın temelidir. Şehirlerimiz itici değil çekici mahiyet kazanmalı." ifadesini kullandı.

SEÇİM UYARISI

Konuşmasının sonunda, 29 Mart yerel seçimlerinin güvenliği konusunda gerekli önlemleri almasını isteyen Erdoğan, şöyle devam etti: "29 Mart'ta Türkiye seçime gidiyor. Yeni bir demokrasi sınavını inşallah başarıyla geçeceğiz. Türkiye bu konuda çok ciddi mesafeler almıştır. 'Çok demokratım' diyen ülkelerden evelallah çok ilerdeyiz ama istiyoruz ki çok ileri noktalara gelelim. Seçimle ilgili konuları ağırlıklı olarak YSK yürütüyor ama mülki idare amirlerinin görevi seçim güvenliğini sağlamaktır. Sıkıntısız bir seçimin yaşanması için çalışmaktır. Sükunet, huzur içinde oy verilmesi için ne gerekiyorsa yapın. Tehdit atmosferinde bir seçime asla müsaade etmeyin."

Valilerden istihbarat birimleriyle işbirliği yapmalarını isteyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu devletin bir istihbarat teşkilatı var, bu teşkilatla uyum çok önemli. İstihbarat biriminden bilgileri alarak ona göre gerekli müdahaleleri yapacaksınız. Tehdit altında olan illerimiz, ilçelerimiz, köylerimiz oldu geçen seçimde. Bu tehdit yaşandığı için insanlarımız sağlıklı ve demokratik irade ortaya koyamıyorlar. Bu demokratik iradesini ortaya koyduğu zaman çok daha şeffaf demokratik bir seçim olacak. Sorunsuz, demokratik bir anlayış, demokratik bir şölen havası içinde sezimin yapılması için ilgili tüm arkadaşlarımız canla başla çalışacaktır."

Valileri yaptıkları işlerde risk almaya çağıran Erdoğan, "Beklenen verimi alabilmek için, bazı valilerimiz çok etkin çalışıyor. Bazen deniyor ki 'şurada risk var' bir defa hayat risktir. Riski olmayan hiçbir şey yoktur. Yolda giderken ayağın takılır, ebediyete intikal edersin. Riski göze alırsan neticeyi yakalarsın. Burada öyle şeyler oluyor ki, basit şeyler oluyor. İhaleler yüzde 10 ödenek olsun ki yapılsın, bu bir bahane. Buna bakılmadan ihaleyi rahatlıkla yaparsınız. Burada vekilleriniz var. İşi yapmak için süratle mesafe almalısınız." ifadesini kullandı.

Valilerden ödenek endişesi taşımamalarını isteyen Erdoğan, "Para gelmez diye bir şey yok. Hiçbir dönem görülmeyen imkanlar bu dönemde sağlandı. Bir ay önce gelecekse bir ay sonra gelebilir. Ama geliyor. Kamulaştırma işlemleri, kamulaştırma işlemleri tamamlanmadan bazı valiler çalışmaya başlamakta isteksiz davranan valiler var. Biz bunu kimin için yapıyoruz, halkımız için yapıyoruz. Oradan yol geçmesi gerekiyorsa geçecek. Onların malına mülküne zarar değil değer kazandırıyoruz. Dün değersiz olan malı değer kazanıyor. Bunun farkında olmayan vatandaş da var ama sonradan anlıyor teşekkür ediyor. Anlatacağız, ikna yollarını tercih edeceğiz ve mesafe alacağız. Türkiye bu adımları atmak zorunda. Vatandaşımızın aradığı şehirleri yakalayacağız." açıklamasını yaptı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber