Ekonomiye iki yeni tedbir geliyor

Kaynak : CNN Türk
Haber Giriş : 12 Mart 2009 14:14, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, içeride talebi canlandırmaya ve bankaların kredi vermesini kolaylaştırmaya yönelik iki yeni tedbir alınacağını söyledi.

Şimşek, CNN Türk'te katıldığı programda ekonomiye ve krize ilişkin soruları yanıtladı.

Dünya ekonomisinde doğru adımlar atılması durumunda 2010'dan itibaren toparlanmanın başlayacağını kaydeden Şimşek, şöyle konuştu:

"Şu ana kadar açıklan tedbir paketlerinin büyüklüğü, dünya milli gelirinin yüzde 25'i, yani 14 trilyon dolar. Bunlar olağanüstü büyük paketler ama doğru adrese yönelik değiller demek ki. Burada bütün amaç da kredi piyasasını çalıştırmak olmasına rağmen şu anda tıkanıklık var.

TOKSİK VARLIKLARI ATMAK LAZIM

Bana kalırsa önemli olan şu: Kriz temel itibariyle şu anda kredi piyasasının tıkalı olması nedeniyle sürüyor. Bunu açmak için problemli bankalardaki toksik varlıkları bankalardan almak lazım. Bunlar yapılmadan piyasanın çalışmasının imkanı yok.

Şimdiye kadar kadar adım adım gidildi ama artık şoke edici bir takım önlemler alınmalı. Şu anda bankalar önemli ölçüde sürekli değeri azalan toksik varlıklar nedeniyle kredi veremiyor. İyi bankaları desteklemek kötü bankaları kaldırmak lazım."

Şimşek, bankalardan bu toksik varlıkların kaldırılması ile eşanlı olarak da gelişmiş ülkelerin doğrudan tüketiciye yönelik paketler açıklaması gerektiğini ifade etti.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin sıkıntısının ise döviz likiditesi olduğuna işaret eden Şimşek, "Orada IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların çok daha yüksek kaynaklarla donatılması ve bunların kullandırılması lazım. Şu anda gelişmekte olan ülkeler sermayeye aç bırakılıyor. Bu ülkelere yönelik sermaye akışı çok azaldı" dedi.

OLASI ANLAŞMA SEÇİMDEN SONRA

Şimşek, IMF-Türkiye ilişkileri konusunda da "IMF'den gelen bazı talepler konjonktürle uygun değil. Örneğin çapraz vergi denetimi istiyorlar ama bu dönemle uyumlu değil. Zaten IMF ile anlaşırsak da herşey günlük güneşlik olacak anlamına gelmiyor. Mesela Macaristanda IMF programı var ama ocakta sanayi üretimi bizden kötü" dedi.

IMF ile bazı konularda müzakerelerin devam ettiği bilgisini veren Şimşek, "Anlaşma olursa muhtemelen seçimden sonra olacak" dedi.

Türk bankacılık sisteminin sağlam olduğunu vurgulayan Şimşek, "dünya normalleşmeye başlarsa kriz Türkiye'de çok hızlı bir şekilde biter. Bir de Türkiye'de hanehalkları borçları çok düşük. Toplam milli gelirin yüzde 12'si seviyesinde. Bu rakam Doğu Avrupa ülkelerinde yüzde 28, Batı Avrupa'da yüzde 56, ABD'de ise yüzde 90. ABD'de hane halkları sadece borsa yolu ile 13-14 trilyon dolar kaybetti. Ama bizde böyle bişey yok" diye konuştu.

IMF ESNEKLİK GÖSTERMEYE BAŞLADI

Şimşek, IMF'nin görüşmelerin tıkanmasına neden olan iki konuda esneklik tanıyacağı görüşünde olduklarını belirterek, bunlardan birisinin Gelir İdaresi konusu olduğunu vurguladı.

Şimşek, çapraz vergi denetimi konusunun ise IMF ile halen görüşüldüğünü kaydetti.

Gelir İdaresi konusunda, Türkiye'nin kendine uyan bir modeli bulmasının önemine dikkat çeken Şimşek, ABD veya diğer bir ülkenin Gelir İdaresi modelinin Türkiye'ye aynen monte edilmesinin yarardan çok zarar getirebileceğini, uygulanacak modelin, Türkiye'nin dokusuna uygun bir model olmasını gerektiğini ifade etti.

IMF'nin çapraz vergi denetimini istediğini belirten Şimşek, radikal değişikliklerin, Türkiye'ye para girişini ürküterek krizi daha da derinleştirebileceğini, yarardan çok zarar getireceğini kaydetti.

Gelir İdaresinin güçlendirilmesini kendilerinin de istediğini ve bu yönde adımlar attıklarını kaydeden Şimşek, etkin bir Gelir İdaresinin, daha verimli vergi toplayabileceğini söyledi.

Türkiye'nin, kendi koşulları ve küresel konjonktürle uygun olması halinde IMF ile bir program yapabileceğini belirten Şimşek, ''IMF programının tıkanması, gelen taleplerin, Türkiye'nin ve dünyanın içinde bulunduğu konjonktürle uyumlu olmamasındandır'' şeklinde konuştu.

Mehmet Şimşek, IMF ile bir uzlaşmaya ulaşılması halinde, Türkiye'nin yararına olacak, menfaatlerine uygun ve elini güçlendirecek bir programın yapılacağını ifade etti.

IMF ile anlaşılması halinde her şeyin güllük gülistanlık olmayacağını belirten Şimşek, IMF ile yapılacak bir programın döviz ihtiyacını azaltacağını, ancak bu durumun dünyadaki talebi etkilemeyeceğini kaydetti.

IMF'nin, Türkiye'den, harcamaları kısması ve gelirleri arttırmasını istediğini belirten Şimşek, bunun orta vadede doğru olduğunu ancak, mevcut konjonktürde yanlış olacağını, çünkü IMF'nin çok kısa vadede açığın artabileceğini öngörmesi gerektiğini ifade etti.

İKİ YENİ TEDBİR GELİYOR

Ekonomide alınacak yeni tedbirlerle ilgili olarak da bilgi veren Şimşek, iç talebi canlandırmaya yönelik olarak istihdamın yoğun olduğu sektörlerde bazı adımlar atacaklarını kaydetti. Şimşek, mevcut durumda bankaların kredi vermekten imtina ettiklerini gördüklerini, bunu kolaylaştırmak için de bir proje üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Şimşek, "birkaç hafta içerisinde yeni tedbirleri açıklarız" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber