SSK'dan sertifikası olmayan doktorlara ameliyat yasağı

Haber Giriş : 20 Aralık 2004 11:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sağlık Bakanlığı'na devredilmesi için çalışmaların son aşamaya getirildiği SSK'da, laparoskopi (karın içinin gözlenmesi) sertifikası olmayan hekimlere 'ameliyat yasağı' getirildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye genelindeki SSK hastanelerine gönderdiği bir yazı ile laparoskopi sertifikası olmayan cerrahların, yıllardır uyguladıkları cerrahi girişimi yapmalarını yasakladı.

Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile özel hastanelerde uygulanmakta olan laparoskopi, SSK Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından SSK hastanelerinde çalışan; ancak bu konuda sertifikalı olmayan hekimlere yasaklandı. SSK'nın bu kararı hekimler arasında tepkiyle karşılandı. Uygulamanın çifte standart anlamına geldiğini öne süren SSK'lı hekimler, Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastaneler ile ve özel hastanelerde sertifikaları olmayan hekimler tarafından laparoskopi yapılabildiğini hatırlattılar. Türkiye'de laparoskopik girişimi kimin yapıp kimin yapamayacağı, kimlerin buna yetkili olduğu konusunda henüz bir yasal düzenlemenin bulunmadığını savunan hekimler, "Laparoskopik girişim yapılmasının maliyeti yüksek olduğu düşüncesiyle böyle bir uygulamaya gidilmesi ve bu şekilde tasarruf sağlanması amaçlanıyorsa bunun etik ve bilimsel bir dayanağı olmaz" diye konuştu. Hastanede yatış, işin başına dönüş süreleri, hastaya sağladığı konfor ve rahatlık açısından laparoskopinin avantajlı bir uygulama olduğunun bilimsel olarak ortada çıkarıldığını anlatan hekimler, alınan bu karardan vazgeçilmesini istediler.

LAPAROSKOPİ NEDİR, AVANTAJLARI NELERDİR?

Laparoskopinin Türkçe karşılığı karın içinin gözlenmesidir. Tıpta ilk önceleri karın içi hastalıkların tanısı amacı ile 1910'lu yıllarda kullanılmaya başlandı. İlk laparoskoplar özel optik özelliği olan boruların karın duvarında açılan bir delikten içeri sokularak direkt gözle izlenmesi temeline dayalıdır.

Önceleri tanı amacıyla kullanılan laparoskopi daha sonra uzun yıllar karaciğer biyopsisi, kadınlarda tuba ligasyonu (tüp bağlanması) gibi basit girişimler için kullanıldı. Laparoskopik cerrahinin gelişimi video teknolojisinin gelişmesi ile video ve laparoskopun birlikte kullanılması sonucu videolaparoskopinin 1980'lerdeki doğuşunu ve geliştirilmesini takip etti.

Laparoskopik safra kesesi ameliyatı ilk kez 1987'de Fransa'da gerçekleştirildi. Türkiye'de ise laparoskopik safra kesesi ameliyatları 1989 yılından bu yana yapılıyor. Videolaparoskopi kapalı sistem TV yayını ile aynıdır. Sistemi oluşturan parçalar teleskop adı verilen bir optik boru, bunun ucuna takılan bir kamera, kameradan görüntüyü ana kamera ünitesi üzerinden monitöre aktaran kablodan oluşur. Bu sisteme ek olarak teleskop önünün aydınlanmasını sağlayan ışık kaynağı ve kaynaktan ışığı teleskopa taşıyan özel bir kablo mevcuttur. Bu sistem sayesinde karın duvarına açılan 1 santimetrelik bir delikten karına sokulan teleskop ile karın içi yaklaşık 30 kat daha büyük olarak TV monitöründen izlenebiliyor. Videolaparoskopik yöntem cerrahide çağımızın en önemli gelişmesidir. Bu yöntem sayesinde hastalar daha az ağrı duyuyor, daha çabuk bir iyileşme gösteriyor, çok kısa sürede ayağa kalkıp yine çok kısa bir süre sonra günlük işlerine dönebiliyorlar. Bütün bunların yanı sıra estetik açıdan da mükemmel bir sonuç alınıyor. Özellikle safra kesesi ile mide fıtığı ameliyatlarında ve karın içi bazı hastalıkların tanısında tartışılmaz üstünlükleri nedeniyle hastalar için büyük avantajlar sağlıyor.

iha

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber