İşte Türkiye'nin ilk kadın komseri...
Türkiye'nin ilk kadın komseri Hikmet Abla: Kanunların verdiği yetki dışına hiç çıkmadım
Emrullah Bayrak
ANKARA- O emniyetin Hikmet ablası, terkedilmiş çocukların annesiydi. 1949 yılında başladığı mesleki yaşamında 28 yıl bir fiil emniyette çalıştı. Türkiye'nin ilk kadın komiseri Hikmet Cengiz, 86 yaşında olmasına rağmen istenmesi halinde seve seve yeniden polislik yapabileceğini söylüyor. Eşi de polis olan Hikmet Cengiz, günümüz meslektaşlarına ise "İşlerini severek yapsınlar" tavsiyesinde bulunuyor. Polislerin Hikmet ablası, kanunların verdiği yetki dışına hiçbir zaman çıkmadığını vurguluyor.
Türk Polis Teşkilatı'nın 164. kuruluş yıldönümünde ilk kadın komiser Hikmet Cengiz, Cihan Haber Ajansı'na konuştu. Gözlerindeki sorundan dolayı görmekte zorluk yaşayan Cengiz, geçmiş dönemde hakkında çıkan haberleri bir albümde toplamış. Eczacı ve inşaat mühendisi iki kızı ve emekli havacı yarbay bir oğlu ile 6 torunu bulunan Cengiz, Ankara Keçiören'de mütevazi bir evde yaşıyor. 11 yıl önce polis eşi Hayati Cengiz'i kaybettikten sonra hatıralarla yaşayan Cengiz, "Evimi değiştirmedim, eşimin koyduğu eşyalar aynı yerinde duruyor." diyor.
11 Şubat 1924 yılında Kastamonu'da doğan Cengiz, ilk, orta ve lise tahsilini Kastamonu'da yaptı. 1948 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü'nden mezun olan Hikmet Cengiz, nasıl polis olduğunu şöyle anlatıyor: "Branşım öğretmenlik olduğu için tayinim Antalya'ya çıktı. Çok çalışkan bir kızdım. O zaman Ankara Valisi'ni, Kastamonu'da valilik yaptığı için tanıyordum. Ankara valisine giderek 'benim tayinim Ankara veya Kastamonu'ya olsun' dedim. Vali de seni polis yapalım dedi ve emniyete gönderdi. O zamana kadar polislik hakkında hiçbir bilgim yoktu. Dilekçe yazdılar, polis olmak için müracaat ettim. 1949 yılında Ankara'ya polis memuru olarak tayinim çıktı. 28 yıl Ankara'da çalıştım, başka yere tayinim çıkmadı. Bu süre içinde İnterpol, Mali ve Çocuk Şubelerini kurdum. 1977 yılında da emekli oldum."
Eşinin Cumhurbaşkanları İsmet İnönü ile Cemal Gürsel'in korumalığını yaptığını dile getiren Cengiz, 1998 yılında kaybettiği eşinin 1978 senesinde emekli olduğunu belirtiyor. Hatıralarından bahsederken zaman zaman gözleri dolan Cengiz, "86 yaşındayım, bugün gel deseler zevkle, şevkle çalışırım. Yeniden doğsam yine polis olmak isterim. Mesleğini seven bir hanımım. Ben hergün emniyet müdürlüğünün önüne giderim orda dolaşırım. Onların göreve çıkmalarını, arabaya binmelerini, koşuşturmalarını zevkle izlerim. Takdirnameler aldım, emniyetin hikmet ablası derlerdi bana. Terkedilmiş çocuklara annelik yaptım." diye konuşuyor.
Adnan Menderes'le yaşadığı aşkla gündeme gelen ve geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden opera sanatçısı Ayhan Aydan'ı Ankara'dan Balmumcu çiftliğine kendisinin emrindeki grupla birlikte götürdüğünü anlatan Cengiz, o dönem imkanların çok kısıtlı olduğunu söylüyor.
"Bize eski, kötü bir jip verirlerdi. Her tarafı delik deşik. Bir tek telefon vardı, onla hem ben konuşurdum hem de yanımdaki karakoldaki amir" diyen Cengiz, "32 sene önce hiçbir şeyimiz yoktu. Göreve koşarak, uçarak giderdik. Her gittiğim görevden başarıyla dönerdim. Şimdi komiserlerin odalarına gittiğim zaman, kendimi Genelkurmay Başkanı, Başbakanın odasında zannediyorum. Sandalyeler, masalar, televizyonlar, bilgisayarlar. Bizim zamanımızda öyle bir şey yoktu, sandalyemiz yoktu. Gece göreve çıkardım ben, bir tek telsiz vardı. Ben arama yaparken Adnan Menderes demiş 'Bu bas bas bağıran kadın kimdir." şeklinde konuşuyor.
Emniyet teşkilatının gösterdiği ilgiden memnun olduğunu dile getiren Hikmet Cengiz, polislere şu tavsiyelerde bulunuyor: "Görevlerini zevkle yapmalarını tavsiye ederim. Gittiğimizde biz sevi, hürmet görürdük. Bize herkes kalbini açardı. Kanunların verdiği yetkinin dışına hiçbir zaman çıkmadım. Kimseye kötülük yapmadım. Mesleki disiplinim hala devam ediyor. Hergün yarım saat yürürüm."