Baykal'dan kabine değişikliği yorumu

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Mayıs 2009 23:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Baykal: AKP rezervdeki bütün unsurları seferber etmiştir

Ankara - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Bakanlar Kurulu'ndaki değişiklikle ilgili olarak, "Öyle anlaşılıyor ki rezervde tuttuğu bütün unsurları seferber etme kararını almıştır. AKP'nin ağır toplarının, ideolojik özünün, çekirdek kadrosunun bütün potansiyelinin ortaya konulduğu bir kabine ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum" dedi.

Baykal, özel bir TV'nin canlı yayınına katılarak gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Bakanlar Kurulu'ndaki değişikliği nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine Baykal, muhalefet lideri olarak kendisine düşenin "hayırlı olsun" demek ve "başarılar dilemek" olduğunu söyledi.

Asıl önemli olayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yerel seçimlerin ardından "kapsamlı bir değişikliğe ihtiyaç duyması" olduğunu ifade eden Baykal, ancak yeni kabinenin kendisine, "hükümetin bu güne kadar izlediği politikalarda değişiklik olacağı izlenimini vermediği" görüşünü dile getirdi.

Bakanlar Kurulunun yeni tablosuna bakarak, "dış politika konusundaki yanlışların önüne geçileceği, yolsuzluklarla mücadele edileceği, ekonomi politikasında gelişme olacağı gibi bir çok konuda umutlanmanın mümkün olmadığını" savunan Baykal, "Önemli olan Başbakan 'artık böyle gidemeyiz, bir şeyleri değiştirmek lazım' diye düşünmüştür ve değiştirmesi en kolay olan şeyi yani bakanların bir kısmını değiştirerek yürüme yolunu seçmiştir. Şimdi bunu birlikte izleyeceğiz. Politika aynı politika. Bunun bizim açımızdan heyecan verici, önemli bir tablo olduğunu sanmıyorum. Bildiğimiz AKP bu defa çekirdeği ile çıktı" diye konuştu.

Deniz Baykal, "bazı isimlerin Bakanlar Kuruluna alınmış olmasının dikkat çekici olduğu" görüşünü savunarak, "AKP, kendi milli görüşçü, rejime inançla ideolojik olarak karşı çıkan ve bunun kavgasını kararlılıkla eline geçen her fırsatı değerlendirerek sürdüren bir ekibi sahiplenme, bakanlar kuruluna taşıma, parti vitrinine koyma ihtiyacını hissetmiştir. AKP kendi gerçek kimliğiyle biraz daha belirgin bir şekilde ortadadır" dedi.

Baykal, başka bir soru üzerine, AK Parti'nin uygulamalarının "toplumda tedirginlik yaratmakta olduğunu, bunun daha da ileri düzeye taşınabileceğini" iddia etti. "Türkiye'nin iktidardan kaynaklanan gerilime nasıl reaksiyon vereceğini herkesin zaman içinde göreceğini" kaydeden Baykal, "Bizim muhalefet partisi olarak anlayışımız siyasi tartışmayı bu zeminde gerginleştirmemektir" dedi.

Baykal, gelecek günlerde bir anayasa değişikliği tartışmasının önlerine geleceğinin görüldüğünü belirterek, şöyle konuştu:

"Bu anayasa değişikliği aslında siyasi ortamı gerebilecek konulardan birisidir. Biz AKP'nin izlemekte olduğu politikanın yanlışlarına, tehlikelerine kararlılıkla dikkati çekmeye devam edeceğiz ama siyasetimizi onun üzerine bina etmemeye çalışacağız. Onların yanlışlarına katkı vermemeye çalışacağız. Anayasayı değiştireceklerse bildikleri gibi yapmalarına bakacağız. Buna destek vermemiz kesinlikle söz konusu olmayacak. Ama biz bundan sonra da ekonomik sorunları, işsizliğe, yolsuzluğa, yanlış ekonomi politikalarına ve bunun Türkiye için maliyetine dikkati çekme devam edeceğiz."

1 Mayıs ve Nevruz'un resmi tatil olması için kanun teklifi verdiklerini anımsatan Baykal, bu iki günde de devlet ve millet el ele, huzur içinde kutlama yapılmasını istediklerini söyledi.

"32 yıl sonra Taksim'de işçi kuruluşlarımızın, sendikalarımızın çıkıp 1 Mayıs'ı kutlamaları anlamlı bir olaydır. Bunu memnuniyetle karşılıyorum" diyen Baykal, ancak istenilen noktaya gelmekten uzak olunduğunu üzüntüyle gördüklerini ifade etti.

Baykal, 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanması konusuyla ilgili olarak da, "Taksim sendromunu, saplantısını aşalım artık. Yani, Taksimde de kutlansın, ondan sonra kutlanmayabilir. Çünkü Taksim, uygun bir alan olmaktan çıktı, bir miting alanı niteliğini kaybetmeye başladı. Bunu anlıyorum, ama Taksim'de bir 1977'den sonra ilk kez barış içinde, hepimizi mutlu eden bir güzelliği yaşamalıyız" dedi.

Baykal, "Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un düzenlediği toplantıda 'topluma kazandırma merkezleri kurulması gerektiği' ifadesini kullandı. Bu noktadaki görünüz nedir?" sorusu üzerine, "Bu konuların böyle ulu orta siyaset meydanlarında konuşulmasını çok yanlış buluyorum" karşılığını verdi. Baykal, şöyle devam etti:

"Hele askeri yetkililerin bu konuyu konuşması gereken yer Milli Güvenlik Kurulu'dur. Ya da terörle mücadele zeminleridir ya da uygun resmi ortamlardır. Çünkü bu konular konuşulduğu zaman yanlış bekleyişler çıkıyor, yanlış anlamalar kendini gösterebiliyor. Çok özen ve dikkat içinde olmak lazım. Terör konusunda çok kararlı net bir tavır takınılması gerektiğine inanıyoruz. Kime af? Terörist, terörden vazgeçiyorsa mesele yok, onu sağlamak için ne gerekiyorsa yapılır. Ama şu anda Türkiye'nin izlemek zorunda bırakıldığı politika, teröriste af anlamına gelmiştir. Teröriste af anlamına geldiği için de terör sona ermemiştir, terör teşvik edilmiştir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber