Erdoğan: Formel eğitimin belli bir sınırdan sonra yetersiz kaldığını görüyoruz

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 07 Mayıs 2009 15:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mardin'de 44 kişinin ölümü ile sonuçlanan olayla ilgili, "Eğitim şart, ancak yeterli değil. Formel eğitim bir yere kadar çok önemli ancak belli bir sınırdan sonra yetersiz kaldığını hepimiz görüyoruz." dedi.

Erdoğan, "Arif olmak, kamil olmak çok önemli. Biz ilmi bununla zenginleştirmenin de mücadelesini hep birlikte vermemiz gerektiğine inanıyorum." diye konuştu.

Türkiye'yi, Türk dilini, sanatını ve kültürel mirasını tanıtacak olan Yunus Emre Vakfı Merkezi'nin açılışı yapıldı. Açılış törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanısıra, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Başbakan Erdoğan buradaki konuşmasında, Yunus Emre'nin ismi ile müsemma bir anlayışı gelecek nesillere taşınmak üzere temel atıldığını belirtti.

"Yunus Emre Vakfı ve Yunus Emre Araştırma Enstitüsü'nün ülkemizin tanıtımı noktasında, Türk kültürünü dünyaya tanıtımı noktasında bir sıçrama teşkil edeceğine inanıyorum." diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkiye, böyle bir vakfın kurulması noktasında çok geç kalmıştır. 10 yıllar öncesinde kurulması gereken, faaliyet göstermesi gereken, buna ciddi şekilde ihtiyaç duyulan bu vakfın bu dönemde kurulmasından ve bugün açılışının yapılıyor olmasından ayrıca bahtiyarlık duyuyoruz. Dünyadaki bir çok ülke, özellikle de gelişmiş ülkeler, yüzyıllar öncesinden bu tür vakıfları kurdular. Gerçekten biz çok geri kaldık. Kurmakla kalmadılar çok büyük destek verdiler. Bulundukları ülkelerde kendilerini tanıtmak, kültürlerini aktarmak ve lobi yapmak adına faaliyette bulundular. Yıllar boyunca hep Cervantes, Goethe Enstitüsü'nü hep konuşuruz ve bunlara da gıpta ile bakarız."

Türkiye'nin zengin bir kültürel mirası devralmasına ve geniş bir coğrafyaya hitap etmesine rağmen; kültürünü ve dilini dünyaya tanıtma noktasında tatmin edici bir seviyeye ulaşamadığını vurgulayan Erdoğan, "Açılışını yaptığımız bu vakıf ve enstitü sayesinde bu hedefe yönelik çok önemli bir adım attığımızda inanıyorum. Umuyor ve inanıyorum ki, vakfımız kısa süre içerisinde inşallah 10 yılların gecikmişliğini telafi edecek ve Türkiye'nin yurt dışındaki adete vitrini haline gelecektir." dedi.

Yunus Emre Vakfı sayesinde; Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TİKA'nın ayrı ayrı yürüttüğü tanıtım ve kültür faaliyetlerinin tek bir merkezden sistemli bir şekilde sürdürüleceğini kaydeden Erdoğan, "Yurt dışındaki düzenlemelerin bir an önce bitirilmesini özellikle bina ihtiyaçlarını temin edilmesini ben de yakından takip ediyorum. Arkadaşlarımın da bunu özellikle dikkatine sunmak istiyorum. " şeklinde konuştu.

"Türkçe dil eğitimini verme noktasında, burası önemli bir merkez olacak." diyen Erdoğan, Türkiye'nin, "Antalya'daki denizden, İstanbul'daki müzeden sadece Mevlana gibi bir gönül dostundan ibaret bir ülke" olmadığını söyledi.

Türkiye'nin, ekonomik krizlerle, terör saldırılarıyla, cinayetler ile anılan bu şekilde tanınmayı hak eden bir ülke olmadığını belirten Erdoğan, "Bizi bu şekilde tanıtmaya gayret edenlere, en büyük cevabı Yunus Emre Vakfı, Yunus Emre Enstitüleri, akademileri verecektir. Bin yıllar boyunca, kendi öz kültürü ile birlikte farklı kültürleri, farklı medeniyetleri kotasında yoğurmuş, harmanlamış eşsiz bir medeniyet inşa etmiş bir ülkenin bir mirasının taşıyıcılarıyız." diye konuştu.

Türkçe'nin sadece bu topraklarda yaşayan insanların iletişim dili olmadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkçe aynı zamanda bir bilim dili, bir sanat dili, edebiyat dili, Türkçe Yunus Emre'nin, Pir Sultan Abdal'ın, Karacaoğlan'ın, Fuzuli'nin, Baki'nin, Nazım Hikmet'in, Necip Fazıl'ın dili... Tüm sanat dallarımız, mutfak kültürümüz, müziğimiz yine geniş bir coğrafyaya hitap ediyor. Dünyada benzeri bir zenginliğe sahip böyle zengin bir mirasın sahipleri ve varisleri olarak inanıyorum ki bunları ayağa kaldırmak bizler için çok ciddi bir sorumluluktur."

EĞİTİM ŞART AMA YETERLİ DEĞİL

Konuşmasında Mardin'de yaşanan olaylara değinen Erdoğan, "Bilge köyünde insanlık dışı bir vahşet ile ölen 44 vatandaşımı tekrar rahmet ile yad ediyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Milletimizin tekrar başı sağ olsun diyorum." dedi.

"Şunun altını tekrar çiziyorum, eğitim şart ancak yeterli değil. " diyen Erdoğan, "Yapmamız gereken formel eğitim bir yere kadar çok önemli ancak belli bir sınırdan sonra yetersiz kaldığını hepimiz görüyoruz, biliyoruz. Birçok suç dosyalarını karıştırdığımızda görmek mümkün. Bugün okullarımızda Yunus Emre öğretiliyor, Mevlana öğretiliyor. Ama bunu hazmetmek çok önemli. Yani onunla amel etmek çok önemli. Alim olursunuz, arif olamazsınız. Aslolan arif olmaktır. Alim olmakla iş bitmiyor. " diye konuştu.

Yunus Emre'nin, "İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır." sözlerini hatırlatan Erdoğan, "Arif olmak, kamil olmak çok önemli. Biz ilimi bununla zenginleştirmenin de mücadelesini hep birlikte vermeliyiz diye inanıyorum." ifadesini kullandı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'DAN SÜPRİZ ZİYARET

Öte yandan Başbakan Erdoğan, programında yer almadığı halde, açılış yaptığı binanın karşısında bulunan Ziraat Bankası'nı da ziyaret etti. Buraya yürüyerek geçen Erdoğan, açıklama yapmadan ayrıldı.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay ise program sonunda gazetecilerin koruculuk sistemi ile ilgili sorularını yanıtsız bıraktı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber