Erdoğan: TSK, Anayasal görevi dışında bir görev yapmamaktadır
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Polonya'nın Gdansk kentindeki üniversitede bir konuşma yaptıktan sonra soruları da yanıtladı. Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) anayasal görevi dışında bir görev yapmadığını belirtirken Avrupa Birliği üyeliği de değindi.
Erdoğan, başkent Varşova'dan Gdansk şehrine geldi. Buradaki Oliva Cami'nde cuma namazı kılan Erdoğan, üniversitede de bir konuşma yaptı. Erdoğan, konuşmanın ardından soruları da yanıtladı. TSK'ya ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetleri, şu anda Anayasada kendisi ile ilgili tanımlanan görevinin dışında herhangi bir görevi zaten yapmamaktadır. Oradaki görev alanı neyse o görev alanının içerisinde kalmaktadır. Fakat bunun Türkiye'nin dışında bu şekilde anlatılmasını veya anlaşılmasını ben anlamakta doğrusu zorlanıyorum. Yani birileri eğer Türkiye'ye fatura kesmek istiyorsa bakıyorsunuz kulağı çok farklı yerlerden zorlanarak gösteriyorlar. Halbuki buralara gitmeye gerek yok. Kestirmeden bunu bize sorsalar, biz cevabı kendilerine veririz. Türkiye'nin böyle bir sorunu yoktur. Silahlı kuvvetlerimiz, kendi görev alanı içerisinde çalışmaktadır." diye konuştu.
"TÜRKİYE'Yİ İSTEMİYORSANIZ SÖYLEYİN"
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik yerine ortaklık kurulmasına ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, "Bizim için tek yol vardır. O da üyeliktir. Tam üyeliktir." dedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bu ifadeyi ortaya attığını ve bunu savunmaya çalıştığını belirten Erdoğan, "Ben açık konuşuyorum. O da şudur: Hiçbir lider bulunduğu koltukta kalıcı değildir. Merkel de orada kalıcı değildir. Türkiye zaten 50 senedir bu işi koşturdu durdu. Şimdi bazıları 2013 diyor. Bazıları 2014-2015 diyor. Ama Almanya bu 50 sene içerisinde liderler değiştirdi. Kimisi geldi Türkiye'nin AB girmesini istedi. Mesela bundan önce Schröder, Türkiye'nin AB'ne girmesinin gerçekten samimi bir savunucusuydu. Bu mücadeleyi samimi olarak verdi. Ama o ayrıldıktan sonra yeni gelen iktidar, maalesef bu noktada önümüze farklı farklı engeller çıkarmaya çalışıyor. O da imtiyazlı ortaklık diyor. Sarkozy ile bir araya geldiğimizde farklı konuşuyor, ayrıldığımız zaman farklı konuşuyor. Bu da tabii hoş değil. Tam doğrusu neyse bunu söyle. Veyahutta şunu da söyleyebilir Avrupa Birliği: 27 ülke derler ki biz, Türkiye'yi almıyoruz. Ne güzel biter, mecbur da değiller. Bunu da söylesinler. Ama bunu da söylemiyorlar. Niye söylemiyorlar? İşte bunun cevabı da onlarda yok. Bunu onlara birçok kez söyledim. Açıklayın. Eğer Türkiye'yi istemiyorsanız söyleyin. Yani nüfusumuzun 71.5 milyon olmasından mı rahatsız oluyorsunuz? Bunu söyleyin. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının büyük bir çoğunluğu Müslüman olduğu için mi bizi almıyorsunuz? Bunu söyleyin. Ama bakın unutmayın. AB üyesi ülkelerin içerisinde 5 milyon TC vatandaşı var. Sadece Almanya'da 3 milyon var. Biz zaten AB girmişiz. Ama onlar şimdi TC'ni resmen almamanın maalesef yaklaşımı içerisindeler. Biz sabırlıyız. Sabırla yola devam ediyoruz." diye konuştu.
"TÜRKİYE - ERMENİSTAN İLİŞKİLERİ HERŞEYDEN BAĞIMSIZ BİR İLİŞKİ DEĞİLDİR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir soru üzerine Türkiye - Ermenistan ilişkilerine de değindi. Erdoğan, alt ve üst düzeyde temasların olduğunu aktardı. Erdoğan, "Burada yalnız bir gerçeği söylemem lazım. O da şudur: Türkiye - Ermenistan ilişkileri herşeyden bağımsız bir ilişki değildir. Bu ilişkilerin ilintili olduğu konular vardır. Bölgeyle ilintileri vardır. Bunları yok farz etmek mümkün değildir. Örneğin Azerbaycan - Ermenistan arasındaki sıkıntı, bizi ister istemez bağlayan bir konudur. Bunu yok farz edemeyiz. Şu anda bizim Ermenistan'dan istediğimiz bir konu var. Nedir o? Dağlık Karabağ'dan, Yukarı Karabağ'dan Ermenistan'ın çekilmesidir. Bu kararı biz vermiyoruz. Bu kararı kim verdi? BM Güvenlik Konseyi verdi. Orada Ermenistan işgalci olduğunu kabul ediyor. İşgalci olduğunu kabul ettiğine göre işgalci olduğun yerden çekil. Ve orası işgal edildiği için Türkiye - Ermenistan sınır kapısı kapanmıştır. Yani birisi sebeptir, birisi sonuçtur. Şimdi diyoruz ki bu sebep ortadan kalksın, biz de kapıları hemen açalım. Hemen açarız hiç problem değil. Şu anda benim ülkemde 40 bin kaçak Ermeni var. Niye bunlar bizim ülkemize geldiler? Çünkü Ermenistan'da sıkıntı büyük. Sefalet var. Bizim ülkemizdeler. Ama biz bunları geri iade etmiyoruz. Şu anda bizim ülkemizde barınma mücadelesi veriyorlar. Gerekirse geri de göndeririz. Ama böyle birşeyi, biz insani yaklaşım olarak doğru bulmuyoruz." dedi.