Tıp örgütleri Tam Gün Yasası tasarısına karşı

- Türk Jinekoloji ve Obsstetrik Derneği Başkanı ve Uzmanlık Dernekleri Platformu Sözcüsü Prof. Dr. İsmail Mete İtil, Tam Gün Yasa Tasarısı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Hekimin para kazanması suçmuş gibi yansıtılarak ucuz halk popülizmi yapılıyor" dedi.

Prof. Dr. İsmail Mete İtil, yasayı çıkarabilmek için her türlü popülist yaklaşımın acımasızca yapılabildiğini öne sürerek, "Hekimler karalanmaktadır. Türkiye'de hiçbir hekim bunu hak etmiyor. Hele bunların yine bir hekim ve bakan tarafından yapılması son derecede üzücüdür. Bu davranışı kınıyoruz" dedi. İtil, üniversitelerde yarı zamanlı çalışan öğretim üyelerinin çoğu alanlarında dünya çapında tanınan bilim adamları olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Üretim tam gün-yarım günle ilgili değildir. Bütün dünyada esnek çalışma getirilip, merkezden yönetim terk edilirken bizde tam tersi yapılmaya çalışılıyor. Hekimin para kazanması suçmuş gibi yansıtılarak ucuz halk popülizmi yapılıyor. Diğer meslek sahiplerinin hakkı neyse hekiminki de odur. Bunu alamazsınız. Yasa hekimin emekliliğini içeren güvenceli hizmet konusunda hiçbir iyileşme sağlamazken, hekimi insanca yaşayacağı bir gelir elde edebilmesi için mesai sonrası ve hatta cumartesi, pazar günleri bile çalışmaya zorlamaktadır. Bu da Tam Gün çalışma mantığına terstir. Dolayısıyla getirilen yasanın tam günle ilgisi yoktur. Performans sistemi diye sunulan sistemde artık sonlara gelinmiştir. Birçok devlet hastanesi döner sermaye ödeyemez haldedir. Baştan hekimi kamuya çekmek için verilen şeker acı bibere dönmüştür."

"2002'den bu yana sağlık sektöründe özel sektörün payı yüzde 8'den yüzde 30'a çıkmıştır. Dolayısıyla hekimlerin birçoğu ya SGK ile anlaşmalı özel hastanelere geçerek ya da başta avantajlı olan performans şekerine kanarak kamuya geçmişlerdir" diyen İtil, "Bu süreçte yaşanan kamunun hekim kaybı 15 Şubat 2007'de çıkartılan yönetmeliklerle engellenmeye çalışılmıştır. Bu yönetmelikler demokratik bir ülkede görülmeyecek tarzda hazırlanmıştır. Özel hastanelerin eleman alması hatta tıbbi cihaz alması bile merkezi denetime tabi tutulmuştur. Kendi teşvikleriyle kurdukları dal merkezleri, poliklinik ve tıp merkezlerini yine kendi elleriyle iflas noktasına getirmişlerdir. Özel hastanelerin kamudan ayrılanları alamaması için tebliğler yayınlanmıştır. Bunun neresi seçim? Madem kamuda bir cennet yaratıldı o halde kamudakilerin buradan kaçmaması için bu kadar tedbire ne gerek var o zaman? Çünkü biliniyor ki artık performans denizi bitmiştir, Hekimler isyan etmeden daha katı kuralların yürürlüğe sokulmasında zaman kaybedilmemesi gerekir. Yıllardır bugün çıkacak yarın çıkacak diye Demokles'in kılıcı gibi hekimlerin üzerinde psikolojik baskı aracı gibi tutulan Tam Gün Yasası da hekimlerin bu sürede serbest hareket etmesini engellemiştir" diye konuştu.

Prof. Dr. İsmail Mete İtil, kamuda tam gün çalışan hekim oranını Tam Gün yasasından yanaymış gibi göstermenin halkı yanıltmak anlamına geldiğini savunarak, hekime fiilen serbest çalışma alanı bırakmama kurnazlığının geri tepeceğini iddia etti.