HSYK'ya kızana Bakanlık kavgayı ayrıntısıyla anlattı

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 30 Temmuz 2009 07:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK) 'korsan kararname' ile başlayan kriz, hakim üyelerin, Adalet Bakanlığı'nı devre dışı bırakarak yaptıkları açıklamayla iyice alevlendi.

HSYK'nın bazı üyeleri, bakanlığı Ergenekon savcılarıyla ilgili soruşturma ve mahkeme kararlarını Yargıtay'a taşıma mecburiyetinde bırakmaya çalışıyor. Bakanlık ise yetkinin kendinde olduğunu hatırlatarak, kurul kararına uyma zarureti bulunmadığını dile getirdi. Bakanlık, HSYK'nın idari bir kurul olarak yargısal denetleme yapamayacağı, aksi yöndeki taleplerin hukuksuzluk ve fonksiyon gaspı olacağını bildirdi. Yargısal denetleme yetkisinin mahkemelerde, soruşturma yetkisinin ise bakanlıkta olduğunu vurguladı.

Bakanlık bildirisinde, bazı üyelerin önceki gün yaptığı "Biz Ergenekon hâkimleriyle ilgili bir talepte bulunmadık." ifadesi de yalanlandı. Açıklamada, başsavcı, başsavcı vekili ve cumhuriyet savcılarıyla birlikte, soruşturmanın değişik aşamalarında tutuklama, el koyma, dinleme gibi talepleri karara bağlayan üç hakimin de 'ek taslakla' değiştirilmek istendiği kaydedildi. Sert açıklamada ek taslağa karşı çıkma gerekçesi ise şöyle anlatıldı: "HSYK'nın ek taslak veren üyelerine, böyle bir tasarrufun mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik ve savcılık teminatını ihlal edeceği, kamuoyunda yargıya müdahale olarak değerlendirileceği ifade edilmiş ve sorun ilave bir cum-huriyet başsavcı vekili görevlen-dirilerek aşılmıştır."

HSYK'yı 'yetki gaspı'yla suçladı

Adalet Bakanlığı, dün HSYK üyelerinin 'korsan kararname' girişimiyle ilgili yargı tarihine geçecek bir çıkış yaptı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, HSYK üyelerinin, Ergenekon davasına müdahale etmediklerine yönelik açıklamalarını net bir dille yalanladı. Bazı üyelerin, Ergenekon soruşturmasını yürüten başsavcı, başsavcı vekili, savcı ve hâkimlerin emir ve talimat vermenin ötesinde görevden alınmalarını dahi teklif ettiğini dile getirdi. Korsan kararname şu ifadelerle doğrulandı: "(2009 yılı CMK 250 Kararname Taslağı Hakim-Savcı) başlığını taşıyan 11 kişilik yeni bir taslak Kurul Başkanı Bakan Ergin ve Kurul üyesi müsteşara verdikleri ve ek taslağın bakanlıkça hazırlanan taslağın devamında görüşülmesini istediler." Yazılı açıklamada yapılan tekliflerin mahkemelerin bağımsızlığı ile hâkimlik ve savcılık teminatının açıkça ihlali olduğu vurgulandı. HSYK'nın görevleri arasında Ergenekon davası sanık ve avukatlarının şikâyetleriyle ilgili Yargıtay'a kanun yararına bozma yoluna gidilmesi talebinde bulunma yetkisinin olmadığı kaydedilirken HSYK'nın bu talebi 'fonksiyon gasbı' olarak nitelendi. Adalet Bakanlığı'nın HSYK'nın aldığı karara uyma zarureti olmamasına rağmen, bu kararı ihbar kabul ederek, kanun yararına bozmaya gidilip gidilmeyeceğinin değerlendirilmesi için kararı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği bildirildi.

HSYK'nın 5 asil ve 4 yedek üyesi, önceki gün ortak açıklama yaparak, Ergenekon davasıyla ilgili yargı bağımsızlığının korunmasına azami hassasiyet gösterdiklerini belirtmişti. Bu üyeler, "HSYK'nın davaya bakan mahkemenin başkan ve üyeleriyle ilgili herhangi bir düşünce, öneri ve tasarrufu başından beri olmamıştır." demişti. Üyeler, yüksek yargıdan gelen üyelerin görev, yetki ve sorumluluk bilincinde hareket ettiğini, görüşmelerdeki gizliliğe dikkat ettiklerini savunurken, Adalet Bakanı Ergin ve Müsteşar Ahmet Kahraman'ı bilgi sızdırmakla suçlamıştı. Adalet Bakanlığı, HSYK'nın sert açıklamasına aynı dozda cevap verdi.

HSYK: Devam eden dava ile ilgili yargı bağımsızlığının korunması amacıyla azami hassasiyet gösterildi.

Bakanlık: Bağımsız bir şekilde görev ifa etmesi gereken hâkim ve savcılara, yürütmekte oldukları bir soruşturma sürecinde verdikleri kararlar sebebiyle emir ve talimat vermenin de ötesine geçerek görev yeri değişikliği teklif edilmesi, mahkemelerin bağımsızlığı ile hâkimlik ve savcılık teminatının açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Bağımsız bir şekilde görev ifa etmesi gereken hâkim ve savcılara yürütmekte oldukları bir soruşturma ve bu soruşturma sürecinde verdikleri kararlar sebebiyle, emir ve talimat vermenin de ötesine geçerek görev yeri değişikliği teklif edilmesi mahkemelerin bağımsızlığı ile hâkimlik ve savcılık teminatının açıkça ihlali anlamına gelmektedir.

HSYK: Ergenekon davasına bakan mahkemenin başkan ve üyeleri ile ilgili herhangi bir öneri ve tasarrufumuz olmadı.

Bakanlık: HSYK'nın bazı üyeleri, taslağın karara bağlanacağı aşamada "2009 yılı CMK 250 Kararname Taslağı Hakim-Savcı" başlığını taşıyan 11 kişilik yeni bir taslağı Kurul başkanı bakana ve Kurul üyesi müsteşara verdiler ve ek taslağın bakanlıkça hazırlanan taslağın devamında görüşülmesini istediler. Bu taslakta önerilen isimler arasında Ergenekon davasına bakan mahkemenin başkan ve üyeleri bulunmadı. Ancak Ergenekon soruşturmasını yürüten başsavcı, başsavcı vekili, üç savcı ve aynı soruşturmada tutuklama, arama, el koyma, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması gibi kararlar veren üç hâkim bulunuyordu. Ayrıca önerilen üç hâkimden ikisinin yargılamayı yapan mahkemenin itiraza tabi kararlarını inceleyen mahkeme üyeleri olduğu görüldü. Yine faili meçhullerle ilgili soruşturmayı yürüten bir cumhuriyet başsavcısı ve aynı yerde görevli bir mahkeme başkanı da ek taslakta yer aldı.

HSYK: Yargıdan gelen üyeler yasaların emrettiği gizlilik çerçevesinde hareket etti.

Bakanlık: HSYK görüşmelerinin gizliliği prensibi gereğince basında yer alan bazı haber, yorum ve köşe yazılarında yer verilen hususlarla ilgili olarak bugüne kadar açıklama yapmadık.

HSYK: Personel Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan taslak, Yüksek Kurul'un çalışmaları için hazırlanmış olup, gündeme alındıktan sonra taslak üzerinde her türlü tasarruf hakkı kurula aittir.

Bakanlık: Taslak hazırlama yetkisinin bakanlığımızda olduğu, burada önerilen isimlerin yürütülmekte olan bir soruşturmanın ve davanın hâkim ve cumhuriyet savcıları arasında bulunduğu, ilgililer hakkında herhangi bir disiplin tedbiri ve cezası olmadığı, görev yerlerindeki en az süre olan yedi yılın dolmadığı ve adı geçenlerin atanma yolunda bir taleplerinin de bulunmadığı hususları ifade edilerek, bunun soruşturmaya ve yargılamaya doğrudan müdahale anlamına geleceği gerekçesiyle söz konusu taslağın görüşülmesine itiraz edilmiştir. Kararname görüşmelerinin olağan süreci dışında uzamasının nedeni budur. Bunun dışında bakanlığımızın müzakerelerin uzamasına neden olacak herhangi bir talebi olmamıştır. HSYK'nın ek taslak veren üyelerine, böyle bir tasarrufun mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik ve savcılık teminatını ihlal edeceği, kamuoyunda yargıya müdahale olarak değerlendirileceği ifade edilmiş ve sorun ilave bir cumhuriyet başsavcı vekili görevlendirilerek aşılmıştır.

HSYK: Şikâyetlerle ilgili Adalet Bakanlığı'nca 'kanun yararına bozma' yoluna başvurulması için karar alındı.

Bakanlık: HSYK'nın bazı üyeleri İstanbul'da yürütülmekte olan soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek, dosya numarası da vermek suretiyle incelediklerini iddia ettikleri dosyadaki bazı kararlara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunda Kurul'da görüşme yapılmasını istemiş ve sağlamışlar, kanun yararına bozma yoluna gidilmesine ilişkin kararın oyçokluğuyla alınmasını temin etmişlerdir. Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 309. maddesine göre kanun yararına bozma talebinde bulunma yetkisi açıkça Adalet Bakanlığı'na verilmiştir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber