MEB Yönetici görevlendirmede, geçerli tek kıstas siyaset?

?MEB: Geçici görevlendirmelerde öncelik okul içinden istekli olanlarda...' başlıklı haberden de anlaşılacağı gibi gerek mahkeme kararları gerekse Eski Bakan Hüseyin ÇELİK'in bir soru önergesine 31.10.2008 tarih ve 2008/74 nolu Genelgeye atıfta bulunarak verdiği cevapta yönetici görevlendirmelerinin öncelikle kurum içerisinde yapılması gerektiği vurgulandığı halde halen siyasi ve kayırmacı yaklaşımlarla keyfi olarak gerçekleştirildiği görülmektedir.

Bu konuda birçok mail gelmektedir. Bu konuda en etkili hususlardan bir tanesi siyasi yandaşlık adına sendikal baskılardır. İddialar daha da öteye giderek sendikacılar tarafından listelerin hazırlanarak makama sunulması şeklinde gerçekleştiği iddiaları had safhadadır.

Buna örnek olarak;

İstanbul Bahçelievler Atatürk İlköğretim Okulu'na o okulun öğretmeninin başvurusu bulunduğu halde başka okuldan bugünlerde müdür yardımcısı görevlendirmesi yapılması,

İstanbul Güngören Kemal Kaya İlköğretim Okulu'nun müdürünün emekliliği nedeniyle boşalan kadroya o okulda kadrolu Müdür Başyardımcısı ve Müdür yardımcıları bulunmasına rağmen başka bir okuldan müdür vekili görevlendirmesi yapılmasıdır.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün olup sendikal etkiyi onaylayacak nitelikteki başka bir tespit örneğin Güngören İlçesinde var olan Müdür vekili görevlendirmelerinin hep aynı sendika mensubu kişilerden oluşmasıdır. Ayrıca bizzat Genel Müdür Necmettin YALÇIN'a ifade ettiğim gibi aynı sendika mensubu bir kişinin 4 yılda 3 kez aylıkla ödül alması da tesadüfün ürünü müdür? Sayın genel müdür bu konuyu bizzat inceleyeceğini söylediği halde bugüne değin bir açıklamanın gelmemesi de düşündürücüdür. İnanmayan ya da aksini ispatlayacak olanlar [email protected] mail adresine yazabilirler.

Yukarıdaki konuda mağduriyet yaşayan eğitimcilerin en çok sordukları konulardan bir tanesi de konuyu yargıya taşıyıp taşıyamayacakları ve kazanıp kazanamayacakları yönündedir. Tabii ki yargı sürecine gidilse emsal kararlar gereği kazanmaları büyük olasılıklıdır fakat yargı sürecine bu konuda başvurmak (vekalet için) yargı sürecinin uzun süreli olması nedeniyle çok anlamlı değildir. Kısa sürede çıkacak yönetmelikle asil atamalar yapılacağından yargı süreci boşa kürek sallamak anlamı taşıyabilir bu konuda.

Yargı kararlarının yanı sıra Bakanlığın en önemli birimlerinden olan Personel Genel Müdürlüğünden bakan imzasıyla yayımlanan genelgelere dahi uyulmamasına bakanlık yetkililerinin de ses çıkarmamaları ayrı tartışma konusudur.

Bu konuya imza atan sayın valilerimizin ya konudan bihaber oldukları ya da düzenin işleyişinden memnuniyetlerinin göstergesi olarak algılanmaktadır.

Yukarıdaki örnekler sadece bizzat şahsımın bilgisinde olan örnekler olmakla beraber bunları ülke geneline yaymak mümkündür.

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi