Org. Özkök: TV'den gol kurtarmak kolay

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 07 Ağustos 2009 07:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Özkök'ün 3. Ergenekon iddianamesine konulan ifadeleri birçok noktada, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen ?Darbe Günlükleri'yle örtüşüyor

Ergenekon soruşturması kapsamında ?tanık? sıfatıyla bilgisine başvurulan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün 3. Ergenekon iddianamesine konulan ifadesinin birçok noktasının, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen ?Darbe Günlükleri?yle örtüşmesi dikkati çekti. Savcılar da Özkök'ün ifadelerinin günlüklerdeki bir kısım hususları doğrular nitelikte olduğunu belirtti.

?Darbe Günlükleri?nin darbelerle ilgili dikkat çeken kısımları ve Özkök'ün bu konudaki ifadeleri şöyle:

?Bana ?Çekil' denilmedi?

DARBE GÜNLÜKLERİ: (22 Eylül 2003): Genelkurmay Başkanı, bizle aynı fikirde veya yakın ise yolumuza devam edeceğiz. İşlem yapılmasını kabul etmezse ?Ya sen çekil yahut da biz çekiliyoruz? diyeceğiz.

ÖZKÖK: İddianamede Özkök'ün, ?TSK'nın temsilcisi olduğundan birçok konuda kendisine teklifler, endişeler ve arzların geldiğini, bunları müzakere ettiklerini, TSK'nın hassasiyeti olan konuların kendisine iletildiği zaman doğrudan kamuoyuyla paylaşmak yerine bizzat Başbakan'a gidip ?böyle böyle endişeler var' şeklinde ilettiğini, kendisinin çekilmesi veya kendilerinin de çekileceği yönünde bir bilgi gelmediğini? söylediği belirtildi.

Habersiz toplantı

DARBE GÜNLÜKLERİ (15 Kasım 2003): Kara Kuvvetleri Komutanı, Genelkurmay Başkanı'nın, ?Cuma akşamı sizleri aradığımda hepinizi benden habersiz olarak senin orada toplanmış bir durumda buldum. Benden habersiz toplanmanıza da üzüldüm' dediğini anlattı.

ÖZKÖK'ÜN İFADESİ: İddianamede, Özkök'ün, ?kuvvet komutanlarının toplantı yaptıkları yönünde kendisine bilgiler geldiğini, ancak doğrudan soruşturma yapılmasını gerektirecek mahiyette bilgilerin elinde bulunmaması nedeniyle bu konuda yasal bir işlem başlatmadığını... Birçok kez ihbar, mektup, CD ve benzeri bilgilerin kendisine ulaştığını, toplantılarda bu konuları üstü kapalı mesajlarla dile getirdiğini? anlattığı belirtildi.

Kıbrıs rahatsızlığı

DARBE GÜNLÜKLERİ: (29 Aralık 2003) Genelkurmay Başkanı, kendisine gönderdiğimiz raporla ilgili serzenişlerde bulundu. ?Beni üzen konu raporun dördünüz tarafından imzalanarak gönderilmesi ve böylece bir muhtıra şekline dönüşmesi' dedi.

ÖZKÖK: ?Kıbrıs konusunda tüm kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı'na birlikte bir çalışma yapmaları talimatı verdiğini, normal usulde bu tür çalışmalarda herkesin görüşünü beyan ettiğini ve kıdemli olanın da bu tür çalışmaları elden arz ettiğini veya gönderdiğini... Kendisinin böyle bir çalışma beklerken 4 imzalı alışılmış usullerinin dışında bir belge önüne gelince rahatsız olduğunu, sonraki dönemde Kıbrıs Büyükelçisi'nin kendisinden habersiz bazı bilgileri Jandarma Genel Komutanı'na ilettiğini duyması üzerine konuyu ilgilisine uygun bir şekilde söylediğini? anlattı.

?Şeriat' beyanı

DARBE GÜNLÜKLERİ: (30 Eylül 2003) Kara Kuvvetleri Komutanı'nı aradım, özel çalışmayı sahibine vermişti. Dört noktada itiraz olmuştu. Adamların şeriat devletini kurmak istediğine inanmıyormuş.

ÖZKÖK: ?Komutanlarla görüş alışverişinde bulunduklarını hatırlamamakla birlikte birçok yerde hükümetin şeriatı getireceğine inanmadığını söylediğini? belirtti.

İHL hassasiyeti

DARBE GÜNLÜKLERİ: (8 Ekim 2003) Komutan yorgun gözüküyordu. Sebebini sorduk. ?İHL yasasından tedirgin olduğunu' söyledi. Bu sözler dün gece onun huzurunu kaçırdığımızı gösteriyordu. Hurşit Paşa ?Gazetelerde İHL ile ilgili haberleri gördünüz mü?' diyerek Genelkurmay Başkanı'nı konuşturmaya başladı. Herkesin şüphelendiği birkaç konu şunlar: ?Hükümetin adamı mı?', ?dinci mi', ?bizi oyalıyor mu?'

ÖZKÖK: ?Ordu komutanlıklarında denetlemelerde zaman zaman kahvaltı yaptıklarını, böyle bir konunun konuşulduğunu hatırlamadığını, imam hatipler konusunda TSK'nın hassasiyeti bulunduğu için böyle bir konunun konuşulmuş olabileceğini? ifade etti.

DARBE GÜNLÜKLERİ: (3 Aralık 2003) YAŞ hazırlık toplantısı. Genelkurmay Başkanı katılanlara söz verdi. Yalman, ?Seçimden önce muhtıra vermeliyiz?, Genelkurmay Başkanı, ?Muhtıra vermeye niyetim yok. Bu hükümet gitmeli. Demokratik yollardan halledeceğiz? dedi.

ÖZKÖK: ?YAŞ toplantısı öncesi orgenerallerin adet gereği Ankara'ya geldiklerini, iktidara yeni gelen partiyle ilgili geçmişteki bazı söylemleri nedeniyle çekincesi olanların toplantıda fikirlerini beyan ettiklerini, usul olarak en kıdemsizden başladığı için hepsinin görüşlerini aldıktan sonra kendisinin de görüşlerini belirttiğini, herkesin görüşünün yanında kimsenin kendi yanında muhtıra verme şeklinde bir teklifte bulunamayacağını, kendisinin de böyle bir şeye fırsat vermeyeceğini, teklif gelmediğini? söyledi.

?Eruygur'u uyardım'

DARBE GÜNLÜKLERİ: (20 Ocak 2004): Jandarma Genel Komutanı daima bir ihtilal özlemi içerisinde, ?bir an önce bu işi yapalım' şeklinde konuşuyordu. Bugün defalarca tekrar etti.

ÖZKÖK: ?Ayışığı ve Yakamoz darbe planlarıyla ilgili gelen duyum üzerine Eruygur'a böyle bir plan olup olmadığını sorduğunu, Eruygur'un da olmadığını söylediğini, ancak bunlara rağmen gazetecilerin, rektörlerin Jandarma Genel Komutanlığı'na çağrılarak görüşülmesinin yanlış anlamalara neden olacağını söylediğini ve kendisini uyardığını? anlattı.

DARBE GÜNLÜKLERİ (3 Mart 2004): Hilafetin kaldırılması ve Tevhid-i Tedrisat kanununun yürürlüğe girişinin yıldönümü toplantısı. ATO'daki panele katıldık. Genelkurmay Başkanı İsveç'te olduğu için katılamadı. Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı'na, ?Törenlere niçin gittiniz, bana sorabilirdiniz' demiş.

ÖZKÖK: ?Toplantının yapıldığı tarihte İsveç'te resmi bir ziyarette olduğunu, döndüğünde toplantıda AB aleyhine bazı konuşmaların yapıldığını öğrendiğini, böyle bir konuşmanın yapıldığı yerde TSK mensuplarının bulunmasından üzüntü duyduğunu, ancak bu durumu onlara ifade edip etmediğini hatırlamadığını, yerine Kara Kuvvetleri Komutanı'nı vekâlet ettiği için bu tür faaliyetlerin kendisinin takdiri olduğunu? söyledi.

Tarihler örtüştü

DARBE GÜNLÜKLERİ (15 Mart 2004): Sabah bir ara beni Jandarma Genel Komutanı aradı. ?Genelkurmay Başkanı her şeyi biliyor... Hemen öğleyin bir araya gelmemiz lazım? dedi. Kendisine neleri bildiğini sordum, ?jandarma tesislerinde Ömer İzgi ile yemek yediğimizi biliyor. Hemen hemen her şeyi biliyor' dedi.

ÖZKÖK: ?Ayışığı ve Yakamoz kod isimli darbe planlarından 2004 bahar ayları içerisinde haberinin olduğunu, bu bilgilerin kendisine slayt şeklinde geldiğini, geldiği zaman da söylentilerin azaldığı zamanlar olduğunu, Eruygur'a böyle bir plan ve çalışma olup olmadığını sorduğunu, slaytlar kendisine geldiğinde isimleri geçen kişilerden bazılarının emekli olacaklarını, bu bilgilerin kendisine ilk geldiğinde karargâhtaki arkadaşlarıyla dahi paylaşmadığını, çünkü bazı şeylerin ?şüyuu vukuundan beter' olduğunu? anlattı.

Yalman'ın konuşması

DARBE GÜNLÜKLERİ: (25 Ekim 2004): Ekim ayında harp okulları açılışı için yapılacak konuşmada mesajlar vermeye karar vermiştik. Genelkurmay Başkanı açılıştan bir gün önce Kara Kuvvetleri Komutanı'nın konuşma metnini istemiş, o da ?metni veremem' demiş... Hepimiz Genelkurmay Başkanı ile işlerin yürüyemeyeceğine, korkak ve hükümet yanlısı olduğuna, dinci bir görüşü desteklediğine karar verdik.

ÖZKÖK: ?Kuvvet komutanlarının harp okullarının açılış ve diploma törenlerinde yapacakları konuşmalara ilişkin yazılı metinleri Genelkurmay Başkanı'nın görmediğini ve metinleri bu amaçla da istemediğini, ancak o dönemde Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın konuşma yaptıktan sonra veya önce bu metni görmüş olabileceğini, ancak hatırlamadığını? belirtti.

HATIRLAMADIKLARI

Sarıkız'a hiç değinmedi

İfadesinde, bazı soruları yanıtsız bırakan ya da hatırlamadığını söyleyen Özkök, Yalman'ın yapacağı konuşma metnini önceden görüp görmediği, imam hatipler konusunda komutanların kendisini sıkıştırıp sıkıştırmadığı, komutanların hükümete alternatif yaratılmasını isteyip istemediği, komutanların kendisine özel bir çalışma sunup sunmadığına yönelik sorulara ?hatırlamadığı? yanıtını verdi. Özkök, Eruygur'un Yaşar Büyükanıt'ı zehirlemeyi tasarladığı iddiası için ?bilgisinin olmadığını? söylerken, komutanların kendisini yanlarına çekmek istediği iddiası için, ?kendisi dışında bir konu olduğu? yanıtını verdi. Eldiven adlı darbe planını ve Cumhuriyet Çalışma Grubu'nu duymadığını söyleyen Özkök, darbe günlüklerinde ?Sarıkız? olarak nitelenen, hükümete yönelik eylem planına ise ifadesinde hiç değinmedi.

SLAYT ÇELİŞKİSİNE AÇIKLAMA:

Nereden geldiği belli değildi

Özkök'ün ifadesinin bir yerinde darbe planlarından haberdar olduğunu ancak delil bulunmadığını söylerken, başka bir bölümde kendisine darbe planlarıyla ilgili slayt geldiğini belirtmesi çelişki olarak göze çarptı. Özkök dün Radikal gazetesine neden soruşturma açtırmadığını şu ifadelerle açıkladı: ?Dosyalar elektronik kopya olarak geldi. İncelettim. Bu tür elektronik evrakta uzmanlar bir kaynak bulur. Bir IP numarası gibi. Bunlarda köküne iniyorsunuz, karşınıza ?x' gibi ?y' gibi harfler çıkıyor. Yani gizlenmiş. Nereden geldiği belli değildi. Ne olduğundan emin olmadığım bilgiyle soruşturma açtırmadım. Sağlam deliliniz olmadan herhangi bilgiyle her kuvvet komutanına soruşturma açarsanız, orduyu sevk ve idare edemezsiniz, çalışamazsınız.?

?Teklif başka, görüş başka'

Çalışma koşulları için, ?Kampanyayı hatırlıyorsunuz değil mi, benim hakkımda, Yaşar Büyükanıt hakkında yazılanları, ama ben bunlara dayanarak duygusal karar vermedim? diyen Özkök, Darbe Günlükleri'nde yer alan ve ifadesinde ?kimsenin kendisine böyle bir teklifte bulunamayacağı' şeklinde yanıtladığı kuvvet komutanlarının ?muhtıra verme' teklifinde bulunduğu iddiası için, ?Böyle bir teklif gelmediği doğru. Soru ?teklif geldi mi?' şeklinde sorulmuştu. Ama teklif başka, görüş başka. O toplantıda ben görüşleri aldım? diyerek muhtıra görüşünün ortaya atıldığını ima etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber