Erdoğan: Taviz vermeden yüceleceğiz

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Ekim 2009 14:38, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyetimizin temel nitelikleri olan demokrasiden, laiklikten, sosyal devletten ve hukuk devleti anlayışından taviz vermeden ülkemizi, milletimizi ve devletimizi yüceltmeye devam edeceğiz" dedi.

Erdoğan, yeni bestelenen, birlik mesajı içeren "Işık Buradan Yükselir" şarkısı eşliğinde salonu selamladıktan sonra partinin kuruluşu ve iktidar sürecinin anlatan sinevizyon gösterisinin ardından partililere hitap etti.

ASKİ Sosyal Tesislerinde düzenlene AK Parti 3. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Pınarhisar Cezaevi'ne cezasını çekmeye giderken yaşadıklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Sevgili kardeşlerim, Pınarhisar Cezaevi'ne doğru yola çıkarken, 26 Mart 1999 günlerden cuma... Yola çıkarken, Üsküdar'dan evimin önündeki vatandaşları ma seslendim: 'Bu bir veda değildir. İnşallah bitmeyen şarkının besteleri içindeki bir 'es'tir, bir duraktır' dedim.

İnanıyorum ki, 'es'ten sonraki notalar istikrar içeresinde aydınlık yarınların Türkiye'sine, barışa sevgiye, kardeşliğe giden yolda, sizin bu sevginiz, sizin bu aşkınız, sizin sevdalarınızla bütünleşerek devam edecektir' dedim. Umudumu bir an olsun yitirmedim, bir an bile hizmet yolculuğunun inkıtaya uğrayacağını, kesintiye uğrayacağını düşünmedim. Bir an bile karamsarlığa kapılmadım. Bir an bile başımı öne eğmedim."

Pınarhisar Cezaevi'nde, Necip Fazıl Kısakürek'in "Dua" şiirinin dizelerinin hislerine tercüman olduğunu belirten Erdoğan, Kısakürek'in dizelerini okudu. Başbakan Erdoğan, 26 Mart 1999 günü o yoluna çıkan kardeşlerinin, "bu şarkı burada bitmez" dediğini dile getirdi.

O şarkının orada bitmediğini, İstanbul'da yükselen o şark ının milyonlarca insanın söylediği "kardeşlik, özgürlük türküsüne" dönüştüğünü kaydeden Erdoğan,"O şarkı bütün Türkiye'yi sardı. O şarkı topyekun bütün Türkiye'nin terennüm ettiği bir şahesere dönüştü. O şarkı umudun melodisi oldu. O şarkı gönülleri yürekleri birleştirdi. O şarkı bugün burada bu salonda devleşen, abideleşen coşku, heyecan, aşk, sevda oldu" dedi.

Hareketlerine gönül veren, bu hareket için yüreğini ortaya koyan herkesi selamlayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye'nin 81 vilayetini buradan selamlıyorum. Tüm ilçe, belde, köylerimizi; 72 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını... Bu ülkede yaşayan, bu ülkede nefes alıp veren her bir kardeşimi selamlıyorum; hanım kardeşlerimi, gençlerimizi selamlıyorum.

Bugün bu demokrasi şöleninde, bu bayram atmosferinde yalnız bırakmayan, dünyanın 4 bir yanından gelen dost ve kardeş ülkelerden gelen misafirlerimizi selamlıyorum.

Bugün bu salonda Anadolu var, Trakya var; Türkiye'nin 7 bölgesi var. Bu salonda Karadeniz'in coşkusu, Akdeniz'in sıcaklığı var. Bugün burada Kızılırmak, Yeşilırmak'ın Sakarya'nın, Dicle'nin, Botan'ın Seyhan'ın, Ceyhan'ın, Murat'ın, Meriç'in, Gediz'in, Menderes'in çağıltısı var. Bu muhteşem salonda Ağrı Dağı'nın Süphan'ın, Kaçkar'ın, Cudi'nin Munzır'ın, Erciyes'in, Torosların, Aladağlar'ın, Uludağ'ın ali cenaplığa var."

AK Parti'nin milletin partisi olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, partisinin 14 Ağustos 2001'de milletin kurduğu bir parti olduğunu söyledi. Bu parti, bu hareket ve bu kadronun, milletin rotasından başka bir rota tanımadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bundan sonra da tanımayacak. Bu partiye, toplumdan kopuk olan elitler yön belirleyemez. Bu partiye, küçümseyerek bakan seçkinler rota çizemez. Bu parti milletin hukukunu ayaklar altına alan çeteler sirayet edemez. Zira üzerimizdeki yük, aziz milletin yüküdür. Üzerimizdeki emanet top yekin milletin emanetidir. Biz bu yükü yere düşürmedik. Bundan sonra da düşürmeyeceğiz. Biz bu emanete halel getirmedik, bundan sonra da ALlah'ın izniyle getirmeyeceğiz.

Dikkat edin, iktidarda bulunduğumuz 7 yıl boyunca üzerimizdeki bu emaneti düşürmek isteyenler oldu. Millet iradesini gölgelemek, milletin arzu ve taleplerini çiğnemek isteyenler oldu. Bizi demokrasi yolunda, ilerleme yolunda, kalkınma yolunda alıkoymak isteyenler oldu. Tahriklerle, provokasyonlarla, kirli senaryolarla Türkiye'yi karanlık mecralara sevk etmek isteyenler oldu. Hiç birine boyun eğmedik. Hiçbirine prim vermedik. Dik durduk, boynumuzu bükmedik, başımızı öne eğmedik. AK Parti'nin aklına asla ve asla gölge düşürmedik.

3 Kasım 2002 bu ülke için bu ülke ve millet için milat olmuştur. 3 Kasım'dan itibaren bu ülkede siyaset tartı, yönetim anlayışı, demokrasinin standardı, devlet millet kaynaşması köklü şekilde değişmiştir.

Millet iradesinin seçimlerin dışında bir yolla değiştirilebileceğine inananlar, artık karşısında milleti bulurlar. Demokrasinin ertelenebileceğini, zafiyete uğratılabileceğini vehmedenler, karşılarında milleti bulurlar. Hükümet politikalarını çeteler eliyle, mafya eliyle, gizli senaryolarla, kirli ilişkilerle şekillenebileceğine inananlar, böyle bir gayretin içine girenler, karşılarında hukuku bulurlar. Milleti, bulurlar, Ak Parti iktidarını bulurlar."

Mehmet AKif Ersoy'un, "Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz, bu yol hak yoludur dönme bilmez yürürüz" dizelerini okuyan Erdoğan, AK Parti'nin milletten aldığı güçle, Türkiye'yi daha ileri bir demokrasi haline getirmeye kararlı olduğunu vurguladı. AK Parti'nin Türkiye'yi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün belirlediği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmaya kararlı olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Cumhuriyetimizin temel nitelikleri olan demokrasiden, laiklikten, sosyal devletten ve hukuk devleti anlayışından taviz vermeden ülkemizi, milletimizi ve devletimizi yüceltmeye devam edeceğiz. Demokrasi tarihimiz boyunca, bu ülkede iktidarlar 2 yıl, 3 yıl gibi kısa süreler içinde yıprand ı, heyecanını kaybetti.

Yozlaşma ve yolsuzluk batağında çırpınır hale geldiler. Siyaset, millete hizmet etmenin, millete hizmetkar olmanın, milletin derdi ile dertlenmenin, milletin meseleleriyle meşgul olmanın değil, acı ama gerçek çıkar sağlamanı n, rant sağlamanın, güç devşirmenin aracına dönüştü.

Siyasetin amacını iktidara gelerek, iktidarın imkan ve fırsatlarını kullanmak olduğunu zannedenler, kişisel ihtiraslara, münferit menfaat arayışlarına esir olmaktan kurtulamadılar. Biz 'millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz' dedik. Bu yolculuğumuzu da bu şekilde devam ettireceğiz. AK Parti'de 'her şeyin temeli insandır. Siyasette insanın huzur ve mutluluğu, refah ve esenliği için yapılmalıdır' diyerek, siyasetin amacını yeniden belirledi. Artık siyasetin amacı, belli kişi ve partilerin geleceğini garanti altına alma uğraşı olmaktan çıktı. Artık tüm partilerin, tüm kurumların tüm sistemin ancak ve ancak insanın huzuruna, mutluluğuna, refahına odaklanması gerektiğine inanan bir siyasi anlayış iktidara geldi.

Siyasetin amacı, toplumun umumi menfaati oldu. Adaletin tam anlamıyla tesis edilmesi oldu, her bireyin temel hak ve özgürlüklere kavuşması oldu. Değerleri olmayan, idealleri olmayan, ahlaki amacı olmayan bir siyaset bizim kitabımızda yer bulamaz. AK Parti hizmet siyasetinin birlik siyasetinin, insan odaklı siyasetin yegane adresidir. Biz 'insanı yücelt ki devlet yücelsin' diyerek bu yola çıktık. Önce insan, sonra devlet; önce devlet, sonra insan değil... Siyaset ile insan arasındaki iktidar ile halk arasındaki devlet ile vatandaş arasındaki uçurumun her gün biraz daha büyümesine rıza gösteremezdik. Bunu için sosyal restorasyon düşüncesi ile devlet millet kaynaşmasının sağlamanın, yıpranan ilişkilerin güçlendirmenin, yıkılan güveni yeniden tesis etmenin gayreti içinde olduk.

Siyaseti daha etkin bir kurum haline getirerek, devlet millet kaynaşmasını yeniden tesis etmek, devletin kurumlarına güveni tazelemek, önemli hedeflerimizin arasında yer aldı. Yolsuzluklara, usulsüzlüklere göz yummadık, bundan sonra da göz yummayacağız.

AK Parti'de yozlaşma bekleyenler, beyhude beklerler; yıpranma bekleyenler, beyhude beklerler. AK Parti'de yorgunluk, bıkkınlık, heyecansızlık, durgunluk bekleyenler beyhude beklerler. Meyve veren ağaç taşlanır. 7 yıl boyunca türlü iftiralara, karalama kampanyalara, asılsız ithamlara maruz kaldık. Her birini alnımızın akıyla aşmayı başardık. Bize hile yapanlar, kendi hilelerine aldandılar. Bize tuzak kuranlar, kurdukları tuzağa kendileri düştüler.

AK Parti, iktidarın eritici gücünü, yozlaştırıcı etkisini, yıpratan özelliğini tersine çevirdi. Kimliğinden felsefesinden, ideallerinden asla kopmayan, hak ve hukuktan asla uzaklaşmayan, Türkiye'nin ve türk milletinin menfaatlerini korumaktan asla vazgeçmeden iktidarda nasıl büyünebileceğini, nasıl ayakta kalınabileceğini gösterdi. Girdiği 4 seçimden de birinci parti olarak çıkarak, istikrarı önce siyasetten başlattı."


AK Parti'nin 3. Olağan Kongresi, Divan Başkanlığı'na Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arın ç'ın seçilmesiyle çalışmalarına başladı.

Türkiye'nin 39. partisi olarak, 14 Ağustos 2001'de siyasi hayattaki yerini alan ve 3 Kasım 2002 seçimleri ile 22 Temmuz 2007 seçimlerinde tek başına iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisinin, ASKİ Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek kongresinde, partililer güvenlik kontrollerinden geçirilerek salona alındılar.

Kongrede, yoklama ve açılışın ardından divan oluşturuldu. Delegelerin onayına sunulan önerge ile kongreyi yönetmek üzere Divan Başkanlığı'na Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç seçildi.

Arınç, Divan Başkanlığı'na seçilmesinin kendisi için büy ük bir onur olduğunu belirterek, delegelere teşekkür etti. Kongrenin kendisi için büyük anlam taşıdığını, TBMM Başkanlığı yaptığı dönemde gerçekleşen kongrelere katılamadığını anımsatan Arınç, "Çok başarılı olduk, 8 yıl yıl boyunca başımız hiç öne eğilmedi, hep çok şükür attığımız her adımın, söylediğimiz her sözün, yaptığımız her işin hesabını şerefle verdik. Bugün de büyük kongremizle bu onurlu, bu gururlu heyecanı hep beraber yaşıyoruz" dedi.

Bu kongrenin, bundan sonraki büyük zaferlerin habercisi olmasını dileyen Arınç, kongrenin hayırlı olmasını diledi.

Kongrede, daha sonra saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.

AK Parti 3. Olağan Kongresi'nin yapıldığı spor salonunda, kongre konsepti olarak belirlenen "Biz Birlikte Türkiye'yiz" sloganın yazıldığı afişlerle donatıldı. ASKİ Spor Salonu'nun dış cephesi de bu konsepte uygun bir şekilde düzenlenirken, salon da beyaz ve mavi renklerle süslendi.

Salonda "Daima birlikte, daima ileri", "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın", "Seninleyiz her zaman Recep Tayyip Erdoğan" pankartları yer aldı.

Arter ve Altus firmalarının organize ettiği kongre organizasyonunda, sahnenin tasarımı AK Parti Genel Merkezi'nin silueti şeklinde yapıldı.

Kongrede, müzisyen Özhan Eren'in AK Parti 3. Büyük Olağan Kongresi için besteledi ği "Işık Buradan Yükselir" adlı şarkısı çalınacak, ayrıca AK Parti'nin 7 yıllık icraatını anlatan bir film gösterilecek.

Bu arada, salonun dışına partililer için ikram çadırları ve 100 civarında da seyyar tuvalet kuruldu.

Teşkilattan Sorumlu genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek, divanın oluşumundan önce yaptığı selamlama konuşmasında, kongrenin hayırlı olmasın ı diledi.


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, AK Parti'nin 3. Olağan Büyük Kongresi'nin yapıldığı ASKİ Spor Salonu'na geldi.

Erdoğan, kongre salonuna girmeden önce, bahçedeki partililerin sevgi gösterisi ile karşılandı. Kısa bir selamlama konuşması yapan Erdoğan, "Sizleri selamlamadan içeri girmek istemedim. 8.5 yıl önce önce bu yola çıktığımızda, bugün geldiğimiz noktaya geldiğimizde 8.5 yıl önce Türkiye neredeydi, bugün nerede, yarın inşallah AK Parti iktidarıyla çok farklı yerde olacak. Yere sağlam basıyoruz..." dedi.

Erdoğan, konuşmasından önce halk oyunları ekibinden bir oyuncunun verdiği Türk bayrağını öperek aldı.

Erdoğan, daha sonra eşi Emine Erdoğan ile kongre salonuna girdi. Erdoğan ve eşi, salonu dolaşarak partilileri selamladı.

Bu sırada salonda, yurdun değişik yörelerine ait halk oyunları ekipleri de gösteri sundular.

Öte yandan, Almanya Başbakanı Angela Merkel, AK Parti 3. Olağan Büyük Kongresi'ne mesaj göndererek, başarı diledi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, kongreye gönderdiği mesajda, AK Parti Kongresi'nin hayırlı olmasını dileyerek, başarı temennilerini iletti.

AK Parti ile CDU arasındaki dostane ilişkilerin kendisi için büyük önem arz ettiğini ifade eden Başbakan Merkel, mesajında "başarılı bir kongre geçirmenizi ve AK Parti'nin bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyorum" dedi.

Kongreye ayrıca Ukrayna Başbakanı Yulia Timoşenko da bir kutlama mesajı gönderdi.

Kongreye, KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu'nun yanı sıra aralarında DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ertan Yülek, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Avrupa'daki bazı Alevi örgütlerinin temsilcileri ile yabancı misyon temsilcileri de konuk olarak katılıyorlar.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber