Genetiği değiştirilmiş ürünler kısırlaştırıyor

Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Demirkol, genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) insanları kısırlaştırdığını söyledi. Denizli TMMOB Konferans Salonu'nda, "Küresel Şirketlerin Yeni Silahı: Gıda ve Beslenmenin Demokratikleştirilmesi" konulu bir konferans veren Demirkol, GDO'nun aslında bir egemenlik meselesi olduğunu ifade etti.

GDO'lu tohumların rüzgâr vasıtasıyla yerel tohumları da bozduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demirkol, "ABD, sanayisinin önünü açmak için devlet politikası olarak bunu destekliyor. GDO'lu tohumlar dayanıklı olduğu için daha fazla tarım ilacı kullanılıyor. Bir GDO'lu tohumu üretmek için dört tane gen veriliyor. Viyana Üniversitesi'nde fareler üzerinde yapılan araştırmalarda, GDO'lu domatesleri yiyen hayvanların üç nesil sonra kısırlaştığı görülmüş. İnsan ömrü fareden uzun. Normal olarak 30 yaşında evlenileceğini düşünürsek, bunu anlamak için 90-100 yıl geçmesini mi bekleyeceğiz?" dedi. ABD'nin kendi halkını kobay olarak kullanıp GDO'lu yiyeceklere izin verdiğini ileri süren Kenan Demirkol, "Bunu, sanayisinin önünü açmak için Avrupa Birliği (AB)'ne de baskılarla kabul ettirdi. AB'de gıda ürünlerinin yüzde 72'sinde GDO'lu yiyecekler bulunuyor." ifadelerini kullandı.

GDO'lu tohumların aç insanları doyurabilmek için üretildiği şeklinde propaganda yapıldığını da anlatan Demirkol, şunları söyledi: "Bu yapılırken dünyada 1 milyar aç insan vardı. Tohumlar üretilmeye başlandıktan sonra sayının değişmediği görülüyor. Dünyada şu anda 9 milyar insanı besleyecek gıda var ancak alacak para yok. En aç kişiler de köylüler, çünkü her sene astronomik fiyatlarla tohum alamıyorlar. İçine kısırlaştırma geni katılarak yeni tohum üretmesi engelleniyor."