26 yaşında doçent oldu, şimdi hocasıyla aynı okulda ders veriyor
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Serkan Eryılmaz, bilimsel çalışmaları sayesinde 26 yaşında alanında Türkiye'nin en genç doçenti oldu.
Eryılmaz, ayrıca diğer bölümler arasında da yaşça en genç öğretim üyelerinden biri olma özelliğini kazandı. Başarısının sırrını zekadan çok, düzenli çalışmaya ve sabırlı olmaya bağlayan genç doçent, üniversitede okurken hocası olan ve şu anda aynı üniversitede meslektaşı olan Prof. Dr. İsmihan Bayramoğlu'nun çok büyük desteğini almış. Kısa zamanda çok sayıda bilimsel çalışması dış kaynaklarda yayınlanan ve değer atfedilen Eryılmaz, hedefini, ?Ülkem adına önemli çalışmalara imza atmak ve beni örnek alan öğrencilerime faydalı olmak? diye açıklıyor.
Doç. Dr. Eryılmaz, 1999 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik bölümünü birincilikle bitirmiş. Aynı yıl fakültenin de birincisi olmuş. Eryılmaz'ın akademik çalışmaları ise okul bitmeden başlıyor. 3. sınıftayken o zaman Ankara Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. İsmihan Bayramoğlu'nun yanında bilimsel çalışma yapmaya başlıyor. Genç doçent, sırasıyla 4. sınıfta Bayramoğlu'nun asistanlığını, 2000 yılında yüksek lisansını, 2002 yılında ise doktorasını yapıyor. 2002 yılından itibaren İEÜ'de Prof. Dr. Bayramoğlu ile beraber aynı bölümde çalışmaya başlıyor. Eryılmaz, doçentlik için sözlü ve yazılı sınavlara askerliğini yaptığı Ankara'da giriyor. Yaşının genç olmasına rağmen nitelikli bilimsel çalışmaları sayesinde her iki sınavdan da oyçokluğu ile geçerek alanının en genç doçenti oluyor. 2004-2005 yılından itibaren İEÜ'de doçent olarak görevine devam ediyor.
Eryılmaz, hayatındaki en önemli kişilerden biri olarak eski hocası ve yeni öğretim üyesi arkadaşı Prof. Dr. İsmihan Bayramoğlu'nu gösteriyor. Bayramoğlu ile üniversitede öğrenciyken başlayan beraberliğin kendisine birçok fayda sağladığını söylüyor. Başarılarında hocasının desteğini hep hissetmiş. Bayramoğlu, Eryılmaz'ı 3. sınıftayken fark ediyor. Ondaki farklılığı önemsiyor ve desteğini sağlıyor. Bu sadece dış dünyada da tanınıyor. Genç doçentin dışarıda yayınlanan çalışmaları o kadar çok ilgi görmüş ki, Bayramoğlu, Polonya'ya bir bilimsel toplantı için gittiğinde önce talebesi olan Eryılmaz'ı sormuşlar. Bu durum için Eryılmaz'ın Türkiye için büyük bir kazanım olduğunu ve ileride ülkesi için büyük başarılar gerçekleştireceğini ifade ediyor Prof. Dr. Bayramoğlu. Meslektaş olan ikili bugün ortak çalışıyor. Aynı koridorları paylaşıp aynı öğrencilere ders veriyorlar. Hoca-talebe ilişkisinde arkadaşlığa dönüşen ve paylaşımı olan bir çalışma ortamında bulunuyorlar.
Eryılmaz, genç yaşta doçent olmasının öğrencileri üzerinde olumlu etki yaptığını söylüyor. Başarısını zekadan ziyade, düzenli ve sabırlı çalışmaya bağlıyor. 26 yaşında doçent olan Eryılmaz'ın, profesör olması için yasa gereği asgari 5 yıl beklemesi gerekiyor. Ama o bu beklentiden ziyade, yaptığı çalışmaların başarılı olmasını istiyor ve ekliyor: ?Nasıl olsa zamanı gelince o da olur. Ama önemli olan kalıcı çalışmalara imza atmaktır.''
Doç. Dr. Serkan Eryılmaz'ın İzmir'e gelinceye kadar bütün hayatı Ankara'da
geçmiş. ?İlkokuldan doktoramı tamamlayıncaya kadar başkentteydim. Faydasını
çok fazla gördüm.'' diyor. Ailesinin yanında olması başarısına büyük etki yapmış.
Babası orta halli bir tüccar olan Eryılmaz, ailesiyle bağlarının çok sıkı olduğunu,
bunun da hayatına bir düzen getirdiğini ifade ediyor ve ekliyor: ?Onların maddi
ve manevi desteklerini her zaman hissettim. O destekler başarıma büyük etki
yaptı.'' Eryılmaz, şu anda İzmir Üçkuyular'da kendi evinde kalıyor.
zaman