Domuz gribi, kas hastaları için 10 kat daha tehlikeli

Kars Dolunay Derneği Başkanı Dr. Bahattin Şeker, solunum sistemini felç eden domuz gribi hastalığının, kas hastaları için sağlıklı insanlardan on kat daha tehlikeli olduğunu söyledi.

Kars Dolunay Derneği Başkanı Dr. Bahattin Şeker; depremde, yangında, selde ve şimdi de salgın hastalıkta yine engellilerin mağdur olduğunu ifade etti.

Şeker, "Domuz gribi hastalığı karşısında özellikle kas hastaları çok kritik bir durumdalar. Domuz gribinde kas hastaları ve ailelerinin çok dikkat etmeleri gerekiyor." dedi.

Kas hastalarının vücut dirençlerinin zayıf olduğu için çok sık nezle veya grip olduklarını vurgulayan Şeker, "Bu hastalık dönemlerinde iyi bir bakım yapılsa bile çok geç iyileşirler. Zaten solunum sistemini felç eden domuz gribi bu hastalar için sağlıklı insanlardan on kat daha tehlikeli. Şu anda bilinen 50'nin üzerinde kas hastalığı türü var. Bunlardan bazıları iç organları özellikle de akciğeri etkisiz hale getiriyor. Bu durum karşısında özellikle çocuk yaştaki kas hastalarına daha fazla dikkat edilmelidir." diye konuştu.

Kas hastası olanların yakınlarını bu konuda daha hassas olmalarına ve en küçük belirtilerde dahi sağlık kuruluşlarına başvurmaya davet eden Şeker, "Zira üzücü sonuçların önüne geçilmesi için erken tedbir alınması gerektiği son günlerde yaşanan ölüm vakalarından da anlaşılmaktadır. Sağlık kuruluşlarına gidecek olan vatandaşlarımıza da özellikle kapı kolları, oturaklar ve lavabolarda muslukluklara dikkat etmek gerektiğini, bu yerlerde tedbir açısından özellikle kâğıt mendil ya da kolonyalı mendillerin kullanılmasının faydalı olacağını hatırlatmak istiyorum." uyarısında bulundu.

Şeker uyarılarını şu şekilde sıraladı: "Minibüslerde, okullarda, sinemada vs. topluluğun ortak buluşma alanlarında da aynı yöntemle tedbir alınabileceği yetkililerce belirtilmiştir. Ancak bazıları bunu abartılı bir şekilde uygularken bazıları da vurdumduymaz bir tavır içinde bulunmaktalar. Kanaatimce bu salgından abartıya ve vurdumduymazlığa varmayan bir yaşam tarzı değişikliğiyle kurtulmak mümkün. Bu konuda herkesi sağduyulu davranmaya davet ediyorum. Okullarda ise teneffüs aralarında sınıflar iyi havalandırılmalı. Özellikle ilköğretimlerde belirli aralıklarla en az iki kez sınıf öğretmenleri nezaretinde öğrencilerin ellerini yıkamaları tedbir ve alışkanlık olması açısından iyi olur kanısındayım. Bununla ilgili olarak Milli Eğitim Müdürlüğümüzün gerekli uyarıyı yaptığına inanıyorum. Unutmayalım tedavi olmak değil tedbir almak daha kolay ve güvenlidir."