Baykal grup toplantısında konuşuyor... 15 araç dinleme yapıyor

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 24 Kasım 2009 14:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

CHP lideri Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye'de 15 araçla dinleme yapıldığını iddia etti.

İşte Baykal'ın konuşmasından satırbaşları:

Telefon dinleme bir karargahtan yapılıyor. İktidarı kullanan çevrenin kullandığı bir defakto karargahtır.

Adalet Bakanlığı niçin acaba aynı gerekçelerle başka kurumların dinleme yapmasını engellemeye çalışıyor. Kurumlar arasında ayrım yapmayı nası izah edecek. İşin hukuki tablosu bu.

15 ARAÇ CİRİT ATIYOR

Resmi dinleme sadece telefon dinleme olayı değil. Türkiye'de ortam dinlemesi var. 15 civarında araç Türkiye'de cirit atıyor. Kim biliyor neyi niçin dinlediklerini. Ceza Hukuk Dairesi'nin bir kararı var elimde. Adalet Bakanlığı baş müfettişliği dinlemeyi talep etmiş. Yasa diyor ki dinleyecek bu. Peki dinlenecek kim? Ama ne yazmış buraya. Şüphelinin kimliği: Faili meçhul. Ne oldu peki yasa çöktü mü? Faili meçhul bir kişi mi? Bu kararda 25 tane telefon numarası var. Kim istemiş Adalet Bakanlığı Müfettişliliği istemiş. Müfettişliğe talimatı kim veriyor. Adalet Bakanı veriyor. Bakan'a kim talimat veriyor?

Türkiye bunu seyrediyor. Kanunsuzluk var. Hukuksuzluk var. Kanunda süre dolacak ya. Süre yok. Alın size belge. Belge diyordunuz ya alın belge. Adalet Bakanlığı baş müfettişleri İstanbul'daki ceza mahkemesine başvuruyor. Ergenekon'dan bahsederek, şu yargı mensubunun şu 2 numarası dinlensin.

Sonra diyor ki; Kamuya açık yerlerin ve işyerlerinin teknik araçlarla izlenmesi ses veya görüntü kaydı alınması. Tablo çok açık. Yargıtay'ı dinlemekle kalmıyorsunuz, araçlarla da takip ettiriyorsunuz.

Gerçeğin ne olduğunu biliyoruz. Söylenen sözün ne anlamda söylendiğini, kimin iyi kimin kötü niyetli olduğunu biliyoruz. Buna rağmen bu kampanyanın sürdüğünü görüyoruz.

Geçmişte yaşanan acı olaylar vardır. Izdıraplar vardır. İnsanların maruz kaldıkları haksızlıklar vardır. Her toplumun tarihinde bunlar vardır. Evrensel bir gerçektir. Böyle olaylar karşısında aklı başın ülkeler, devlet adamları toplumun hissiyatına saygı göstererek, birbirlerini suçlayacak, isyan ettirecek olaylara mahal vermez.

Bu acıları, ızdırapları kendi gümrük olayları için istismar etmeye kalkışmaz. Böylesi bir örnek dünyanın neresinde var. Hiçbir yerde yok.

İnsanlığın bugün geldiği noktada çok ağır bedellerin ödendiği, inançlarına, kişiliklerine büyük saldırılarla geldiği bir gerçek. Herkesin kimliğine saygı göstererek yaşamaya çalışıyoruz.

DERSİM KRİZİ

Türkiye Dersim'i konuşuyor. Sadece dersin değil ki. Yozgat'ta, Bolu'da isyanlar var, bir sürü isyanlar var. Bu durum kimliğe saldırı, etnik saldırı olarak düşünülmemeli.

Herkes kendi konumunu korumaya çalışıyor, otoritesini korumaya çalışıyor. Kolay bir dönüşüm değil. Yüzyıllık alışkanlıklar var. Bunları kimse bir mezhep tartışmasının, kimlik tartışmasının içine sürüklemeye kalkmasın. Olay bu değil. Başbakan ve başkalarının kullanmaya çalıştığı bu olay öyle değildir.

El Beşir'in 300 bin kişiyi öldürme katliamına "katliam" değildir diyen sen nasıl olur da, 62 yıl önce yaşanmış yüreğimizi kanatan o acı olaylar için böyle demeyi, bu sözleri nasıl içine, beynine, yüreğine sindirebilirsin. Ayıp olan bu. Yanlış olan bu.

Aleviler'den sana hayır yok, başka kapıya Başbakan.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber