İşsizlikteki yara kanamaya devam ediyor

Siyasetin sıcak gündemi sokağın sorunlarını unutturdu. Ancak Türkiye'nin en büyük sorunlarından işsizlik cephesinde değişen hiçbir şey yok.

Türkiye'nin iyileşemeyen, kronik yarası işsizlik, ekonominin en hızlı büyüdüğü yıllarda dahi yüzde 9'ların altına indirilemedi.

Kasım ayı itibarıyla Türkiye'de 3 milyon 270 bin kişi işsiz.

Üstelik iş bulmaktan umudunu kesip evde oturanlar da dahil edildiğinde bu sayının 6 milyona yaklaştığı hesaplanıyor.

A&G araştırma şirketi, 20-30 Ocak tarihleri arasında 42 ilde 3 bin 216 işsizle görüştü, Demokratik Sol Parti için Türkiye'nin 'işsizlik haritası'nı çıkardı.

Araştırmaya katılanların yüzde 22.3'ü 6 veya 1 yıldır işsizken, yüzde 12.8'i 5 yıldan daha uzun süredir iş bulamadığını söylüyor.

Katılımcıların yarıya yakınının işini kaybetme sebebi ise ekonomik kriz. Üstelik işsizlerin yüzde 93.3'lük bölümü işsizlik maaşı almadığını söylüyor.

Her 100 işsizden 42'sinin evinde ise ikinci bir çalışan yok, çevreden gelen yardımlarla geçinmeye çalışıyorlar.

İşsizlerin yüzde 26.9'u 25 ve 30 yaş arasındaki kişilerden oluşuyor. Bunu yüzde 24.7 ile 20 ve 25 yaş arasındakiler izliyor.

Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri de iş arayanların büyük çoğunluğunun vasıflı işçi yani meslek sahibi olmaları.

Araştırmaya göre, işsizlerin yüzde 74.7'sinin hiçbir sosyal güvencesi yok. Onların olmayan sosyal güvenceleri ve günden güne artan sayıları ise maalesef artık sosyal bir krize işaret ediyor.

A&G araştırma şirketinin sahibi Adil Gür'e göre, seçimin kaderini de bu sosyal krizin boyutu belirleyecek. İşsizlik süresi arttıkça parti tercihleri de değişecek.