Depremlerin imzasını çıkarıyor

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 10 Mart 2010 08:30, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Yard. Doç. Berk Üstündağ, 13 Şubat'ta web sitesinde, doğu ve güneydoğuda 23-28 gün içinde 5'ten büyük deprem beklendiğini tahmin etti. Diğer siteler alıntılayınca Üstündağ'ın tahmini yayıldı. Hatta AKA'nın, bu tahmini İçişleri'ne gönderdiği iddia edildi

ÖNAY YILMAZ

İTÜ Deprem Tahmin Projesi'nin yürütücüsü İTÜ Elektrik - Elektronik Fakültesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Berk Üstündağ, 13 Şubat 2010 tarihinde web sitesinde (www.yerdurumu.com) yaptığı yorumda, Türkiye'nin doğu ve güneydoğu bölgelerinde 23-28 gün içinde 8-13 Mart 2010 tarihlerinde 5'ten büyük bir deprem beklendiğini tahmin etti.

Kayaç gerginlik izleme yöntemi kurduğu deprem tahmin projesi için Türkiye'nin çeşitli illerine istasyonlar kuran ve bu istasyonlardan aldığı verileri değerlendirerek tahminlerde ve yorumlarda bulunan Üstündağ'la deprem tahmini üzerine konuştuk.

Kayaç gerginlik izleme yöntemi nedir?

Bu elektrokardiyograma benziyor. Nasıl kalple ilgili ritim bozukluğunu belirlemek için elektrokardiyogram yöntemi izleniyorsa, biz de yerin altıyla ilgili onu izliyoruz. Fay olan bölgelerin yüzeylerine sondalar yerleştiriyoruz. Bu sondalar kayaçlardan gelen elektrik alan değişimi ölçümleri yapıyor. Bu ölçümler istasyonlar tarafından toplanıyor.

Sondalar nasıl ölçüm yapıyor?

Bu bir uğultu dinlemek gibi. Sondalarda elektrotlar yani iletken top küreler mevcut. Yerden iyonosfere yayılan elektrik alan ışımasını ölçüyor. İyonizasyon ölçümü diyoruz biz buna. Yer kabuğu canlıdır. Her bölgenin farklı özel salınımları var. Yani her bölgenin özel müzik tınıları var diyebiliriz. Biz bunları bölgelere göre ayırt edebiliyoruz. Sonra bunun yazılımını kuruyoruz. Kısaca her depremin imzasını çıkarıyoruz. Ve imzanın hangi faya ait olduğunu belirliyoruz.

Sonra tahmin mi ediyorsunuz?

Elimizde her bölgenin verileri var. Geçmiş kayıtları tutuyoruz. Yeni elde ettiğimiz verileri eskilerle karşılaştırarak, deprem olup olmayacağını anlayabiliyoruz. Örneğin geçtiğimiz şubat ayında Yeşilyurt ve Sakarya'daki istasyonlarımızdan Doğu ve Güneydoğu bölgesinde yani Doğu Anadolu Fayı üzerinde bazı kararsızlıklar, anomaliler belirledik. 7 Mart gecesi yani depremden bir gece önce anomaliler giderek artmaya başladı. Veriler, 2005'te Bingöl'de olan 5.9 ve 5.6 büyüklüklerindeki depremlerin aynısını göstermeye başladı. Yani elde ettiğimiz grafiklere baktığımızda Bingöl'deki depreme benzer aynı desenleri aynı çizgileri görmeye başladık.

Peki tahmin ettiğiniz nasıl ortaya çıktı?

Diğer deprem siteleri ve bazı amatör kişiler, bizim web sitemize bakarak bunu tahmin etmişler. Geçmiş kayıtlarla, 7 Mart 2010 gecesi kayıtlara bakarak bölgede deprem olacağını tahmin edip bunları yayımlamışlar. Hatta AKA (Arama Kurtarma Derneği) 7 Mart gecesi İçişleri Bakanlığı'na deprem olacak diye faks çekmiş. Ama henüz bunu doğrulatamadım. DOHAD (Doğa Hareketlerini Araştırma Derneği) da deprem olacağını kendi sitesinde yayımlamış. Biz sitemizde açık açık deprem olacak demiyoruz. Etik açıdan da doğru bulmuyoruz.

Nerelerde istasyonlarınız var?

İstanbul'da 5, Bursa'da 4, Sakarya, Tekirdağ, Yalova, Çanakkale'de birer tane.

Hangi depremleri tahmin ettiniz?

Örneğin 2004'teki Saroz (5.6), 2007'deki Manyas (4.8), 2007'deki Ankara Bala (5.7) depremlerini önceden tahmin ettik. 2005'ten sonraki 5'ten büyük tüm depremlerle bir ilişki bulduk.

Deprem tahmin süreleriniz nedir?

Kısa, orta, orta uzun ve uzun olmak üzere 4 sınıfta topluyoruz. 2-12 saat kısa vade, 12-72 saat orta vade, bir hafta orta uzun vade, uzun vade ise birkaç hafta mertebesinde. Örneğin son Elazığ depremine bakarsak, bizim sistemizde 13 Şubat 2010'da bölgede bir kararsızlık meydana geldi. 7 Mart gecesi bölgede anomaliler olmaya başladı. Tam yerini tam zamanını bilemiyoruz. Sadece Doğu Anadolu Fayı üzerinde olacağını tahmin edebiliyoruz. Özellikle 5 büyüklüğündeki depremleri.

İstasyon sayısının artırılması gerekiyor

Projenizle ilgili kimlerden destek görüyorsunuz?

Bu projenin sürdürülebilir olması gerekir. Araştırmaların hızlanması için istasyon sayısının artırılması ve bakım konusunda sürekli eleman çalıştırılması gerekmektedir. Bunun için de ciddi bir organizasyon ve destek gerekir. Biz şimdiye kadar İTÜ'deki arkadaşlarla yani kendi imkânlarımızla bu projeyi yürütüyoruz. İTÜ, Hava Harp Okulu, Çanakkale Belediyesi ve Sakarya Üniversitesi bize hem eleman hem de istasyon yeri konusunda her zaman destek verdi. Biz 2005 yılına göre 2010 yılında daha iyi sonuçlar alıyoruz. Hiçbir zaman ?depremi biz tahmin ederiz' diye ortaya çıkmıyoruz. Daha iyi sonuçlar alınması için bu sistemin daha iyi geliştirilmesi gerekir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber