Meclis'te Ergenekon tartışması

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 11 Mart 2010 16:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nda, Ergenekon soruşturması kapsamındaki bazı tutukluların ziyaret edilmesine yönelik talepler üzerine sert tartışmalar yaşandı. Tartışmalar sırasında CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in elinin çarptığı bardakta bulunan sıcak çay BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal'ın üzerine döküldü.

Komisyon Başkanı Zafer Üskül, "Bu defa iş sürekli yerinden konuşma ve söz kesme boyutunu aştı. Sayın Ersin sanki bir tür şiddet eğilimine yönelir gibi tavırlar içine girdi"

dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun bugünkü toplantısı sert tartışmalara sahne oldu. Çocuk cezaevleri, çocuk yetiştirme yurtları ve askeri cezaevlerinde yapılan incelemelerde ilgili alt komisyon raporlarının görüşüldüğü toplantıda Ergenekon tartışması yaşandı. Toplantının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Komisyon Başkanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül, toplantının başında CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir'in, Erzurum özel yetkili cumhuriyet savcılarının hazırladığı iddianameyle ilgili bir tavır alınması talebinde bulunduğunu kaydetti.

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in ise Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan İnönü Üniversitesi eski Rektörü Fatih Hilmioğlu ve Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal'ın ziyaret edilmesi yönündeki talebini ilettiğini belirten Üskül, milletvekillerinin belli suçlardan ceza ve tutukevlerinde bulunanları ziyareti konusunda Adalet Bakanlığı'nın bir yönetmelik değişikliği olduğunu kaydetti.

Üskül, bunun Adalet Bakanı'nın iznine bağlı hale getirildiğini söyledi. Bunu CHP'li üyelere ifade ettiğini anlatan Üskül, "Ama ısrarla bu konuda komisyonun bir karar almasını talep etti. Toplantımızın ilk 35-40 dakikası bu iki milletvekilinin önerilerinin görüşülmesiyle geçti. Sayın Ahmet Ersin'den oylayabilmek için önerisini çok net bir şekilde tekrarlamasını istedim. Tekrarladı. Fakat ben önergeyi oylamaya geçeceğim sırada sürekli olarak sözümü kesti, konuşmama fırsat vermedi. Bunu çok sık yapıyor. Fakat bu defa iş sürekli yerinden

konuşma ve söz kesme boyutunu aştı. Elleriyle, kollarıyla sağa sola çarpmaya başladı. Sanki bir tür şiddet eğilimine yönelir gibi tavırlar içine girdi. O arada bir su bardağını devirdi. Sayın Akın Birdal'ın elbiselerinin ıslanmasına neden oldu. Bunun üzerine toplantıya ara verdim. Kendisiyle ilgili olarak içtüzüğün ilgili maddesini işleteceğim ve TBMM Başkanı'na gereken başvuruyu yapacağım" şeklinde konuştu.

Üskül, aradan sonra Ersin'in toplantıya katılmadığını ve daha sakin bir ortamda gündem konularını görüştüklerini bildirdi. Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Üskül, içtüzük gereği Ahmet Ersin hakkında nasıl bir yaptırımda bulunulacağının sorulması üzerine komisyon toplantılarının düzeni ile ilgili içtüzüğün 46. maddesinde, 'Bir komisyonda söz kesilir, şahsiyatla uğraşılır ve düzeni bozma hareketlerinde bulunulursa komisyon başkanı düzeni sağlar, gerekiyorsa toplantıya ara verir veya erteleyerek gereği yapılmak üzere durumu TBMM Başkanı'na bildirir' ifadesinin yer aldığını hatırlattı. Bunun yaptırımını Meclis Başkanı'nın düşüneceğini belirten Üskül, "Ben Komisyon Başkanı olarak bu maddeye dayanarak, sayın Ersin'in toplantı düzenini bozduğunu belirterek ve elbette tutanağı da ekleyerek Meclis Başkanlığı'na başvuracağım" dedi.

Özellikle Ersin ve Özdemir'in ısrarla komisyonun yargıya müdahale etmesi noktasında direndiklerini belirten Üskül, 12 komisyon toplantısında CHP'li üyelerin bu nitelikte başvuruları olduğunu ifade etti. Üskül, "Hep yargıya intikal etmiş bir konuda komisyonun müdahale etmesini isteyen taleplerle buraya geliyorlar. Her defasında ben Anayasa'nın ilgili hükmünü okumak durumunda kalıyorum. Bu komisyonun başkanı olarak asla böyle bir müdahale girişimine fırsat vermeyeceğimi tekrarlıyorum. Bunlar da, 'ille de bunu yapacaksınız' diye ısrar ediyorlar. Artık iş söz kesmeyi falan kesti. Sağa solla elle kolla müdahale boyutuna geldi. Bu durumda herhalde Meclis Başkanımızın da yapacağı bir şeyler vardır diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

ÖZDEMİR: "HEPSİNİN ORTAK HÜCUM NOKTASI AHMET ERSİN OLDU"

CHP Sivas Milletvekili Özdemir ve İzmir Milletvekili Ersin de, Üskül'ün iddialarına cevap verdi. Özdemir, Ersin'in Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Haberal ve Hilmioğlu'nun cezaevinde ziyaret edilebilmesi için izin talebinde bulunduğunu anlatarak, daha önce bu talep iletilmesine rağmen Zafer Üskül'ün bu talebi yok saydığını söyledi. Özdemir şöyle konuştu:

"Ahmet Ersin bunu hatırlattı. 'Bir alt komisyon kurulsun. AK Partili komisyon üyeleri gitmek istemiyorsa biz CHP'li üyeler olarak bu ziyaretleri gerçekleştirmek istiyoruz' dedi. Bunun üzerine bir usul tartışması çıktı. Son zamanlarda Genel Kurul'da alıştığımız tartışmaların bir örneği de orada yaşandı. Ahmet Ersin hakkında herhalde Meclis Başkanlığı'na şikayette bulunacakmış. Biz orada içtüzüğün bize verdiği yetkiyi kullanarak düşüncelerimizi, taleplerimizi dile getiriyoruz. Komisyon başkanından ve AK Partili üyelerinden bizim bu haklı taleplerimize karşı saygılı davranmalarını bekliyoruz.

Ama ne yazık ki bu zaman zaman saygı ortamını aşıyor ve sinirler gerildiğinde ufak tefek tartışmalar çıkıyor. Doğrudan Akın Birdal'a yönelik bir tavır değildi. 'Söz istiyorum-vermiyorum' gibi karşılıklı sataşma olunca önündeki çay bardağına eli değdi ve çay bardağı döküldü. Bir kasıt, bir kusur olduğunu sanmıyorum."

Özdemir, yumruklaşmaya varan bir gerginlik olmadığını ama bu tartışmaların bile insan hakları komisyonuna yakışmadığını söyledi. Özdem czüğün ilgili maddesini iir, "Eğer orada şiddete maruz kalan birisi varsa Ahmet Ersin'di. Çünkü adını söylemek istemiyorum, AK Partili bir milletvekili neredeyse o noktaya gelebilecek şekilde davrandı. Belki insanlar yerinden kalkmadı ama hepsinin ortak hücum noktası Ahmet Ersin oldu. Bu doğru değildi. Çay bardağı çok spontane gelişti. Tartışmanın taraflarından biri Akın

Birdal değildi" diye konuştu.

ERSİN: "İSTEDİĞİ YERE ŞİKAYET ETSİN"

CHP İzmir Milletvekili Ersin ise, Üskül'ün açıklamalarına şöyle cevap verdi:

"Şiddet benim işim değil, benim şiddete başvurduğum görülmemiştir. Şu Meclis'te 550 milletvekili içinde sinirlerine en hakim, en sakin olan milletvekillerinden birisiyim. Öyle bir şiddet eğilimim olmadı. Ama onun bu aciz tutumuna, komisyon yönetmekteki aczine elbetteki bir tepki göstermem lazımdı. Sözümüzün kesilmesine, söz verilmemesine elbette tepki göstermem lazımdı. Şiddete varan davranışım olmadı. Bardaklar oradaysa, elimi kolumu salladıysam, bardaklar devrilmiştir. Bu çok da büyük bir olay değil."

Komisyon Başkanı Üskül'ün artık kendileri için Zafer Üskül değil Mehmet Üskül olduğunu dile getiren Ersin, Zafer Üskül'ün daha önce CHP'de siyaset yapan, sol cenahtan birisi olduğunu, bugün ise AK Partilileri bile çileden çıkartacak kadar milli görüşçü olduğunu kaydetti. Ersin, Üskül'ün 'Meclis Başkanı'na başvuracağım' açıklamasına ise, "İstediği yere şikayet etsin, benim için problem değil. Onun aczine karşı, sözümü kesmesine, söz vermemesine karşı tepki gösterdim. Bunun için başını nereye vuracaksa vursun, beni ilgilendiren bir şey yok. Kimseden de çekindiğim yok. Ne yapacaksa kendisi bilir" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber