Pervari'de öldürülen kızın ailesi: Elimize silah alıp adam mı öldürelim?

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 29 Nisan 2010 07:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Siirt'in önde gelen isimleri provokatif bir girişimden endişeleniyor. 3 yaşındaki kızlarını kaybeden aile de aynı görüşte: "Biz olayın büyümesini, kan davası çıkmasını istemedik. Ne yapmamızı istiyorsunuz, elimize silah alıp adam mı öldürelim? Bu yayınlar devam ederse gençlerimizi nasıl tutacağız?"

Siirt'in Pervari ilçesinde yaşanan cinsel istismar olayı sebebiyle tansiyon yüksek. İddialar ve medyanın üslubu şehirde sinirleri germiş. 15 Nisan 2009'da meydana gelen olayın, bir yıl geçtikten sonra gündeme getirilmesi kasıtlı bulunuyor. En büyük sıkıntıyı mağdur kızın ailesi yaşıyor. Basında dile getirilen, 'Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) öğrencileri, 2 çocuğa tecavüz edip birini boğarak öldürdü' yönündeki iddianın doğru olmadığını savunan aile, ne yapacağını şaşırmış durumda. 2 yaşındaki çocuğa iddia edildiği gibi tecavüz edilmediğini, ölü bulunan kızın da boğulduğunu belirten aile şöyle diyor: "Doktor raporu erkek çocuğuna herhangi bir zarar verilmediğini gösteriyor. Kızımızla ilgili Adli Tıp raporu ise henüz çıkmadı. Biz olayın büyümesini, kan davası çıkmasını istemedik. Şimdi basın 'tecavüz' şeklinde yayın yapıyor. Para aldığımızı, davadan vazgeçtiğimizi ileri sürüyor. Bunların hepsi yalan. Kimseden tek kuruş almadık. Ne yapmamızı istiyorsunuz, elimize silah alıp adam mı öldürelim? Bu yayınlar devam ederse gençlerimizi nasıl tutacağız, namusumuzun kirlenmediğini nasıl anlatacağız?"

Şehrin önde gelen isimleri, provokatif bir girişimden endişe ediyor. Mağdur ve şüphelilerin aileleri, olayın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra gündeme getirilen senaryoların doğru olmadığını savunuyor. Anlattıklarına göre olayın aslı şöyle: Atatürk Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nun 7. ve 8. sınıflarında eğitim gören 2 çocuk, okulun yakınlarında top oynayan D.S. (14) isimli bir kız çocuğuna yaklaşarak, "Elimizde çıplak fotoğrafların var. Bize çocuk getirmezsen bunları ailene gösteririz." şeklinde şantaj yapıyor. Ailesinden korkan kız, tehditler devam edince 2 yaşındaki erkek kuzenini dere kenarına götürerek çocuklara teslim ediyor. Bebek kaybolunca bütün şehir ayaklanıyor. Her yerde bebek aranıyor. Şüpheli iki çocuk, ertesi gün bebeği şehrin girişindeki bir yere getiriyor. Aramaya katılan ekipler, bebeği buldukları için çocuklara 50'şer TL ödül veriyor. Çocuklara birer de ceket alınıyor. Şüpheliler, ertesi gün D.S.'den bu kez kız çocuk istiyor. Bu kez, 3 yaşındaki kuzenini alıp çocuklara teslim ediyor. Yaklaşık 2 saat sonra, kız boğulmuş olarak bulunuyor. Olayla ilgili soruşturmanın ardından D.S. ve 2 çocuk tutuklanarak cezaevine gönderiliyor. Aradan geçen zaman içinde Adli Tıp raporu çıkmadığı için 3 çocuk, 22 Mart 2010 günü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor.

İlçenin önde gelen isimleri, olayın kan davasına dönüşmesini engellemek için hadiseden hemen sonra devreye girmiş. İki tarafı da ziyaret eden kanaat önderleri, sulh sağlamış. Ölü bulunan kızın ailesi, olayın kazaen boğulma şeklinde cereyan ettiğine inanmaları ve işin içinde amca çocukları olması sebebiyle af yolunu tercih etmiş. Kızları ölü bulunan aile, amca çocukları olan D.S. hakkında şikâyetçi olmadıklarını ancak diğer iki şüpheli ile ilgili Adli Tıp raporunu beklediklerini kaydediyor. '50 bin TL aldıkları için davadan vazgeçtiler' iddiasını reddeden aile, "Eğer cinayet veya tecavüz varsa tabii ki şikâyetçiyiz." diyor.

AZİZ İSTEGÜN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber