Anayasa Mahkemesi'nin yapısıyla ilgili 17. madde, çok önemli hale geldi

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 04 Mayıs 2010 08:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ABDÜLKADİR SELVİ

Önce bir fısıltı halinde geldi haberi. Anayasa değişikliğinin en kritik maddelerinden biri olan siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili madde 327'nin altında kalmıştı. Meclis bahçesinde oturmuş milletvekilleri ile sohbet ediyorduk, tam karşıda ise Başbakan Erdoğan vardı. Ordu Milletvekili Enver Yılmaz, "Sonucun açıklanması gecikti" diyordu ki lafı ağzında kaldı.

Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, sonuçları açıklamaya başladı. Oylamaya 410 milletvekili katılmıştı. Bir sorun gözükmüyordu. Ancak parti kapatmayla ilgili madde 330'un altında kalmış ve paketten düşmüştü.

AK Parti kulisi dalgalandı. Önce bir şok yaşandı. Kimse nasıl tepki vereceğini kestiremiyordu. İlk toparlanan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek oldu. Başbakan Erdoğan'ın yanına gitti, onu Hayati Yazıcı takip etti. O sırada Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ geldi. Bir anda Başbakan'ın etrafında kalabalık bir halka oluştu. Erdoğan önce sabırla dinledi. Sonra kısa bir değerlendirme yaptı. Fakat kalabalığın artması üzerine, dağılmalarını istedi. Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ile beraber kalıp değerlendirmelerini sürdürdü. Sonra onlara Ömer Çelik ile Hüseyin Çelik eklendi. O aradaki boşluğu fırsat bilip muhalefet kulisine geçtim. Bağımsız Milletvekili Zekai Özcan'ın oyunu kullandıktan sonra muhalefet milletvekilleriyle kutlama anlamında, "Çak işareti" yaptığı konuşuluyordu.

Muhalefet kulisinin diplerinden ise yüksek perdeden atılan bir kahkahanın sesi çınlıyordu. Muhalefet kulisini uzun süredir ilk kez bu kadar neşeli gördüm. 367 kararından sonra, o kuliste, heyecandan ayağa fırlayanlara tanık olduktan sonra bunda şaşılacak bir şey yoktu.

Sanki büyük bir iş başarılmış, parti kapatmanın engellenmesine müsaade edilmemişti. Tabii bu durumda kahkaha atmak gerekti.

İktidar kulisine tekrar döndüm. Başbakan Erdoğan, demokrasinin bir sonucu olarak gördüğü kararı saygıyla karşıladığını söyledi. "Geçmesini isterdim ama olmadı" dedi. "Yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu. O ana kadar, komisyon yerine oturmaz, paketi askıya alırlar şeklinde değerlendirmeler yapılıyordu. Başbakan'ın bu sözleri üzerine hepsi suya düştü. Başbakan'ın bu tavrı AK Parti milletvekillerini de rahatlattı. Kısa bir sürelik yaşanan şok, yerini ana-lizlere bıraktı. Hükümetin yetkili bir bakanı, "Anayasa Mahkemesi'yle ilgili madde çok önemli hale geldi. O madde geçerse, parti kapatma işi öyle kolay olmaz" dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin yapısıyla ilgili 17. maddeye asılma kararı alındı.

Bağımsız milletvekillerinden Seyit Eyüpoğlu ve Fevzi İşbaşaran'ın "evet" oyu kullandığı kanaati hakimdi. Mesut Yılmaz'ın oylamaya girdiği ve red oyu verdiği söyleniyordu.

Ama asıl sorun AK Parti'nin içindeydi. Hesaplar 10 fire olduğu yönündeydi. İlk turda bu madde 337 oy almıştı. Red oyu kullananlar kendilerini gizlemeyi iyi başarmıştı. İkinci tur oylamaya geçilmeden önce Meclis'te küçük gruplar halinde yapılan toplantılardan söz ediliyordu. TBMM'de ilk dönem önemli görevlerde bulunmuş isimler ima ediliyordu. Bazı eski bakanlara gelen esrarengiz ziyaretçiler gündeme getiriliyordu. Bir anlık bir kaza ya da ihmal değil, bir süredir sistemli olarak yapılan toplantılardan sonra alınmış bir karardı. Tüm göstergeler organize bir iş olduğunu gösteriyordu.

Hepsi doğru olabilir ya da hepsi yanlış çıkabilir. Önemli olan demokrasinin işlemesi değil mi? Milletvekillerinin hür iradesi ile verdikleri karara ancak saygı duyulur, başka bir şey yapılmaz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber