DPB, sendika mevzuatı ile ilgili görüşlerini yayımladı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 14 Mayıs 2010 17:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kamu Görevlileri Sendikaları Mevzuatı İle İlgili GörüşlerKamu Görevlileri Sendikaları Mevzuatı İle İlgili Yeni Görüşlerimiz Yayımlandı.

ÖZET: Sendika iş yeri temsilcilerinin geçici bir görevle başka birimlere görevlendirilip görevlendirilemeyeceği hakkında 05.04.2010/7093

Bilindiği üzere, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun ?Sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi? başlıklı değişik 18 inci maddesinde, ?Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tâbi tutulamaz ve görevlerine son verilemez. Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini haklı bir sebep olmadıkça ve sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez. Kamu işvereni kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayırım yapamaz.? hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan, mezkur Kanunun ?İşyeri sendika temsilcileri? başlıklı 23 üncü maddesinde ise ?İşyerlerinde kamu görevlilerinden en çok üye kaydetmiş sendika işyeri temsilcisi seçmeye yetkilidir. Sendika temsilcileri, işyerlerinde, üyelerinin işveren veya işyeri ile ilgili sorunlarını dinlemek, ilgili yerlere iletmek ve sendika ile işveren arasında iletişim sağlamak amacıyla, sendikaların tüzüklerinde belirtilen yetkili kurullar tarafından bir genel kurul dönemi için işyerinden seçilirler?, İşyeri sendika temsilcileri bu görevlerini işyerinde, haftada iki saat olmak üzere yerine getirirler. Temsilciler bu sürede izinli sayılırlar. Kamu işvereni, yönetim ve hizmetin işleyişini engellemeyecek biçimde sendika temsilcilerine çalışma saatleri içinde ve dışında görevlerini yapabilmeleri için imkânlar ölçüsünde kolaylıklar sağlar.? hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde; Kanunda geçen ?görev yerinin değiştirilme sebebinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi? kaydı, kasıtlı olarak sendika yöneticiliği ve iş yeri sendika temsilciliği görevine binaen yapılan görev yeri değişikliklerinin önüne geçilmesini amaçlamakta olup sendika yöneticilerine ve iş yeri sendika temsilcilerine tanımış bulunulan görev yerinin değiştirilmemesi güvencesinin mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu kurum ve kuruluşlarının, sendika yöneticilerinin görev yerlerini haklı bir sebebe dayanması ve bu sebebin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi kaydıyla değiştirebilme yetkisinin bulunduğu değerlendirilmektedir.

ÖZET: Üyesi olduğu sendikanın çağrısı üzerine iş bırakma eylemine katılması nedeniyle görevine gelmeyen personel hakkında herhangi bir disiplin incelemesi yapılıp yapılmayacağı hususunda 12.05.2010/8525

Üyesi olduğu sendikanın çağrısı üzerine 25/11/2009 tarihinde iş bırakma eylemine katılması nedeniyle görevine gelmeyen personel hakkında Danıştay Onikinci Dairesinin daha önce vermiş olduğu (Esas No:2005/5767) kararı gözeterek herhangi bir disiplin incelemesi yapılmadığı ancak Valilik tarafından sendikal eylemlere katılması nedeniyle görevine gelmeyen personel hakkında adli ve idari yönden gerekli takibatın Kurumu tarafından yapılmasının istenmesi sonucu mezkur konu hakkında yapılacak işleme esas teşkil etmek üzere Başkanlığımızın görüşünü talep eden ilgi yazı ve ekleri incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ?Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller? başlıklı 125 inci maddesinin ?Aylıktan kesme? başlıklı C bendinin (b) numaralı alt bendinde ?Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek? hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun ?Kararların Sonuçları? başlıklı değişik 28 inci maddesinin birinci fıkrasında ?Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.? hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, 2575 sayılı Danıştay Kanunun ?İçtihatı birleştirme kurulunun görevleri? başlıklı 39 uncu maddesinde ?İçtihatları Birleştirme Kurulu, dava dairelerinin veya idari ve vergi dava daireleri kurullarının kendi kararları veya ayrı ayrı verdikleri kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık görüldüğü veyahut birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesi gerekli görüldüğü takdirde, Danıştay Başkanının havalesi üzerine, Başsavcının düşüncesi alındıktan sonra işi inceler ve lüzumlu görürse, içtihadın birleştirilmesi veya değiştirilmesi hakkında karar verir.? hükmü; ?İçtihatların birleştirilmesini istemeye yetkili olanlar? başlıklı 40 ıncı maddesinin dördüncü fıkrasında ?Bu kararlara, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemeler ve idare uymak zorundadır.? hükmü bulunmaktadır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, mahkemelerin almış olduğu kararların sadece ilgili idareyi değil tüm kamu kurum ve kuruluşlarını bağlayıcı niteliğe sahip olması için Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunca alınması veya düzenleyici bir işlemin iptaline ilişkin olması gerekmektedir. Bu nedenle, sendikanın çağrısı üzerine bir günlük iş bırakma eylemine katılan ve görevine gelmeyen personel hakkında zamanaşımı süreleri de dikkate alınarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun disiplin hükümlerinin uygulanmasının gerektiği düşünülmektedir.

ÖZET: Her yıl mayıs ayı içerisinde belirlenmesi gereken kamu görevlileri sendikaları üye sayılarının tespit edilmesinde maaş bordrolarının hazırlanmasından sonra kesinleşen üyeliklerin dikkate alınıp, alınmayacağı hususunda. 12.05.2010/10274

Bilindiği üzere 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunun ?Yetki? başlıklı 30 uncu maddesinin (a) bendinde;

?Kurumlarca yapılacak tespit;

Tespite ilişkin toplantıya kurumun işveren vekili ile tahakkuk memuru veya mali hizmetler birimi yetkilisi ve kurumun hizmet kolunda faaliyette bulunan sendikalardan birer temsilci katılır. Toplantı her yıl 15 mayıs tarihinden sonra beş iş günü içerisinde kurumca belirlenerek sendikalara bildirilen yer ve günde yapılır.

Bu Kanuna tâbi olarak kurumda çalışan kamu görevlilerinin, 15 mayıs tarihi itibarıyla listesi ile üyelerinden aidat kesintisi yapılan sendikaların üyelerini gösterir liste, toplantıya katılanlarca değerlendirilir. Bu değerlendirmeden sonra, toplam kamu görevlisi sayısı ile sendika üyesi kamu görevlilerinin sendikalara göre toplam sayılarını belirten tutanak toplantıya katılan taraflarca imzalanır. İmzalı tutanak, kamu işvereni ve sendikalarca mayıs ayının son iş gününe kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderilir.

Kurumların taşra teşkilatları, yukarıdaki esaslara göre tarafların katılımı ile yapılacak toplantı neticesinde düzenlenecek tutanakları kurum merkezinde yapılacak tespitte değerlendirilmek üzere 15 mayıs tarihini takip eden iki iş günü içerisinde kurum merkezine gönderirler. Bu tutanaklar kurum merkezinde tarafların katılımı ile tek tutanak haline getirilir.? hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 42 inci maddesinin (b) bendi uyarınca Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcilerinden oluşan komisyonda oyçokluğu ile ?15 mayıs tarihi itibariyle maaşından üyelik aidat kesintisi yapılmayan kamu görevlilerinin yapılacak tespitte dikkate alınmaması gerektiğine? karar verilmiştir.

Öte yandan, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünce yapılan Sendika Aidatları İle İlgili Duyuruda (2010/16 Sayılı SAY2000İ Duyurusu-10.05.2010) ?Kurum maaş hesabı yapıldıktan sonra (Mayıs ayı maaşından sendika kesintisi yapılmayanlar) Mayıs ayının 15 ine kadar herhangi bir sendikaya yeni üye olan personel için, personelden nakden tahsil edilen sendika kesintisi tutarı Personel Modülünde bulunan Bordro Bilgi Girişi Formundan girilerek ek bordrosu sistemde oluşturulacaktır.? denilmektedir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, her yıl mayıs ayı içerisinde sendika üye sayılarının tespiti hususunda Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda oyçokluğuyla alınan karar doğrultusunda Başkanlığımız 30.05.2008 tarihli ve 10444 sayılı yazısında ?15 mayıs tarihi itibariyle maaşından üyelik aidat kesintisi yapılmayan kamu görevlilerinin yapılacak tespitte dikkate alınmaması gerektiği? değerlendirmesine yer verilmiştir. Ancak Maliye Bakanlığının bahse konu yazıya esas çoğunluk oyu yönündeki görüşünün, Muhasebat Genel Müdürlüğünce mayıs ayının 15 inden önce kamu görevlileri sendikalarına üye olan ve maaş bordrolarının daha önce hazırlanması nedeniyle sendika üyelik aidatı kesintisi maaş bordrolarında görülemeyen personel için ek bordro düzenlenebileceği görüşü ile değiştiği anlaşıldığından mayıs ayına ilişkin bordroların hazırlanmasından sonra 15 mayıs tarihine kadar ( 15 Mayıs hariç) kamu görevlileri sendikalarına üye oldukları prosedüre uygun olarak tespit edilen kamu görevlilerinin üyeliklerinin sendika üye sayılarının hesaplanmasında dikkate alınması gerektiği değerlendirilmektedir.

ÖZET: Her yıl mayıs ayı içerisinde kamu görevlileri sendikaları üye sayılarının tespit edilmesinde, maaş bordro işlemlerinin mayıs ayının ilk haftasında tamamlanması nedeniyle, bu tarihten mayıs ayının 15 ine kadar olan sürede Kamu İktisadi Teşebbüsleri personel açısından sendika üyeliklerinin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda. 13.05.2010/10332

Bilindiği üzere 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunun ?Yetki? başlıklı 30 uncu maddesinin (a) bendinde;

?Kurumlarca yapılacak tespit;

Tespite ilişkin toplantıya kurumun işveren vekili ile tahakkuk memuru veya mali hizmetler birimi yetkilisi ve kurumun hizmet kolunda faaliyette bulunan sendikalardan birer temsilci katılır. Toplantı her yıl 15 mayıs tarihinden sonra beş iş günü içerisinde kurumca belirlenerek sendikalara bildirilen yer ve günde yapılır.

Bu Kanuna tâbi olarak kurumda çalışan kamu görevlilerinin, 15 mayıs tarihi itibarıyla listesi ile üyelerinden aidat kesintisi yapılan sendikaların üyelerini gösterir liste, toplantıya katılanlarca değerlendirilir. Bu değerlendirmeden sonra, toplam kamu görevlisi sayısı ile sendika üyesi kamu görevlilerinin sendikalara göre toplam sayılarını belirten tutanak toplantıya katılan taraflarca imzalanır. İmzalı tutanak, kamu işvereni ve sendikalarca mayıs ayının son iş gününe kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderilir.

Kurumların taşra teşkilatları, yukarıdaki esaslara göre tarafların katılımı ile yapılacak toplantı neticesinde düzenlenecek tutanakları kurum merkezinde yapılacak tespitte değerlendirilmek üzere 15 mayıs tarihini takip eden iki iş günü içerisinde kurum merkezine gönderirler. Bu tutanaklar kurum merkezinde tarafların katılımı ile tek tutanak haline getirilir.? hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 42 inci maddesinin (b) bendi uyarınca Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcilerinden oluşan komisyonda oyçokluğu ile ?15 mayıs tarihi itibariyle maaşından üyelik aidat kesintisi yapılmayan kamu görevlilerinin yapılacak tespitte dikkate alınmaması gerektiğine? karar verilmiştir.

Öte yandan, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünce yapılan Sendika Aidatları İle İlgili Duyuruda (2010/16 Sayılı SAY2000İ Duyurusu-10.05.2010) ?Kurum maaş hesabı yapıldıktan sonra (Mayıs ayı maaşından sendika kesintisi yapılmayanlar) Mayıs ayının 15 ine kadar herhangi bir sendikaya yeni üye olan personel için, personelden nakden tahsil edilen sendika kesintisi tutarı Personel Modülünde bulunan Bordro Bilgi Girişi Formundan girilerek ek bordrosu sistemde oluşturulacaktır.? denilmektedir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, her yıl mayıs ayı içerisinde sendika üye sayılarının tespiti hususunda Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda oyçokluğuyla alınan karar doğrultusunda Başkanlığımız 30.05.2008 tarihli ve 10444 sayılı yazısında ?15 mayıs tarihi itibariyle maaşından üyelik aidat kesintisi yapılmayan kamu görevlilerinin yapılacak tespitte dikkate alınmaması gerektiği? değerlendirmesine yer verilmiştir. Ancak Maliye Bakanlığının bahse konu yazıya esas çoğunluk oyu yönündeki görüşünün; anılan Bakanlığın Muhasebat Genel Müdürlüğünce mayıs ayının 15 inden önce kamu görevlileri sendikalarına üye olan ve maaş bordrolarının daha önce hazırlanması nedeniyle sendika üyelik aidatı kesintisi maaş bordrolarında görülemeyen personel için ek bordro düzenlenebileceği görüşü ile değiştiği anlaşıldığından mayıs ayına ilişkin bordroların hazırlanmasından sonra 15 mayıs tarihine kadar (15 mayıs hariç) kamu görevlileri sendikalarına üye oldukları prosedüre uygun olarak tespit edilen kamu görevlilerinin üyeliklerinin sendika üye sayılarının hesaplanmasında dikkate alınacağı ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında sendika üye sayılarının tespit edilme yönteminde farklı uygulamalar ile karşılaşılmaması açısından kamu iktisadi teşebbüslerinde de kamu görevlileri sendikalarına üye olabilecek tüm personelin 15 mayıs tarihine kadar (15 mayıs hariç) prosedüre uygun olarak gerçekleştirilen sendika üyeliklerinin hesaplamalarda dikkate alınması gerektiği değerlendirilmektedir.

ÖZET: Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü' nün taşra teşkilatında bulunan "İletim Tesis ve İşletme Grup Müdürlüğünde" grup müdürü, grup müdür yardımcısı, müdür hiyerarşisiyle, "İşletme Müdürlüklerinde" ise işletme müdürü ve işletme müdür yardımcısı hiyerarşisiyle istihdam edilen personelin kamu görevlileri sendikalarına üye olup olamayacakları; 100 kamu görevlisi sayısının tespiti için yapılan hesaplamada koruma ve güvenlik amiri ile personelinin sayısının dikkate alınıp alınmayacağı; hususunda. 07.05.2010/9933

Bilindiği üzere, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunun "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinin (a) bendinde "Kamu Görevlisi : Kamu kurum ve kuruluşlarının işçi statüsü dışındaki bir kadro veya sözleşmeli personel pozisyonunda çalışan, adaylık veya deneme süresini tamamlamış kamu görevlilerini ifade eder." hükmüne, (d) bendinde "İşyeri : Kamu hizmetinin yürütüldüğü yerleri ifade eder." hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, mezkur Kanunun "Sendika üyesi olamayacaklar" başlıklı 15 inci maddesinin (c) bendinde "Bu Kanun kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların müsteşarları, başkanları, genel müdürleri, daire başkanları ve bunların yardımcıları, yönetim kurulu üyeleri, merkez teşkilâtlarının denetim birimleri yöneticileri ve kurul başkanları, hukuk müşavirleri, bölge, il ve ilçe teşkilâtlarının en üst amirleri ile bunlara eşit veya daha üst düzeyde olan kamu görevlileri, 100 ve daha fazla kamu görevlisinin çalıştığı işyerlerinin en üst amirleri ile yardımcıları, belediye başkanları ve yardımcıları üye olamazlar ve sendika kuramazlar." hükmü bulunmaktadır.

Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde,

1) 100'den az sayıda kamu görevlisinin istihdam edildiği işyerlerinde, 4688 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin (c) bendinde sendika üyesi olamayacakları açıkça belirtilen unvanlar dışında, bu işyerlerinin en üst amirleri ile yardımcılarının unvanlarına bakılmaksızın sendikalara üye olabilecekleri,

2) 100 ve daha fazla kamu görevlisinin çalıştığı işyerlerinin en üst amirleri ile yardımcılarının sendika üyesi olabilmelerinde belirlenecek sayının hesaplanmasında sendika üyesi olup olamayacaklarına bakılmaksızın o işyerinde çalışan 4688 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (a) bendi kapsamındaki kamu görevlilerinin tamamının dikkate alınması gerektiğinden koruma ve güvenlik personelinin de hesaplamaya dahil edileceği

3) 100 ve daha fazla kamu görevlisinin istihdam edildiği bir işyerinde en üst amir ile bunların yardımcısı niteliğini haiz olan kamu görevlisinin sendika üyeliğinin sona ereceği, işyerinde en üst amir ile bunların yardımcısı niteliğini haiz olmayan kamu görevlisinin ise sendika üyeliğinin devam edeceği,

değerlendirilmektedir.

ÖZET: Sağlık kurulu raporuyla özürlü olduğu tespit edilen bir çocuğu olan personele 2010/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile tanınan haklar hususunda.28.04.2010/8101

Bilindiği üzere, 29/08/2009 tarihli 2009 Yılı Toplu Görüşmeleri Mutabakat Metninin ?Taraflarca Gerçekleştirilmesi Öngörülen Hususlar (Ek-1)? başlıklı listesinin 1 inci maddesinde ?Kamu çalışanlarının kanunen bakmakla yükümlü bulunduğu bakıma muhtaç engelli aile fertlerinin olması durumunda, söz konusu personele engelli aile ferdinin bakımı için günlük 1 saat izin verilmesi ve personelin nöbet ve gece çalışmasından muaf tutulması için gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılması,? ifadesine yer verilmiş ve bu konuda düzenleme yapılması hususunda anlaşmaya varılmıştır.

Bu çerçevede toplu görüşmelerde üzerinde anlaşmaya varılan diğer konuları da içeren 30/01/2010 tarihli ve 27478 sayılı Resmi Gazetede ?Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler? başlıklı ve (2010/2) sayılı Başbakanlık Genelgesi yayımlanmıştır. Mezkur Genelgenin 3 üncü maddesinde ?Kamu çalışanlarının kanunen bakmakla yükümlü olduğu özürlü aile bireyinin bakıma muhtaç olduğunun ilgili mevzuatına göre alınmış geçerli özürlü sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi kaydıyla bu durumdaki personele; özürlü aile ferdinin günlük bakımı için izin kullanımında gerekli kolaylık sağlanacak ve personel mesai saatleri dışındaki nöbet görevinden ve gece vardiyasından muaf tutulacaktır.? hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ?Çalışma Saatleri? başlıklı 20 nci maddesinde ?Sözleşmeli personelin, haftalık çalışma süresi 40 saattir. İş ve işyerinin çalışma şartları dikkate alınarak tatil ve çalışma günleri, günlük çalışmanın başlama ve bitme saatleri ile günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerdeki çalışma şekillerinin tespitine teşebbüs veya bağlı ortaklıkların yönetim kurulları yetkilidir.? hükmü bulunmaktadır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, gerek 2009 Yılı Toplu Görüşme Tutanağının Ekli (1) sayılı listesinde, gerekse bu tutanak esas alınarak yayımlanan Başbakanlık Genelgesinde bakmakla yükümlü özürlü aile fertleri bulunduğunu ilgili mevzuatına göre alınmış geçerli sağlık kurulu raporu ile belgelendiren kamu personeline bir takım idari kolaylıklar sağlanması öngörülmüştür. PTT Genel Müdürlüğünde istihdam edilen personelin;

1-) Özürlü çocuğunun temel ihtiyaçlarının karşılanması ve saat:14:00-14:30 arasında rehabilitasyon merkezine gönderilmesi amacıyla günde 1 saat süreyle idari izinli sayılması gerektiği,

2-) İlgiliye cumartesi veya pazar günü yaptırılacak çalışmanın, mesai saatleri dışındaki nöbet ve gece vardiyası görevi olması halinde bu çalışmadan muaf tutulması, fazla mesai sayılacak bir çalışma kapsamında bulunması durumunda ise mesai ücreti verilmeksizin çalışmadan muaf tutulması gerektiği,

3-) Eşi şeker hastası olan ve temel ihtiyaçlarını gideremeyecek derecede bakıma muhtaç bulunan personelin, evine daha yakın fakat norm kadrosu dolu olan bir işyerine atanmasının mümkün olmadığı, atanılacak kadro/pozisyon bulunması halinde ise ilgilinin atamasında öncelik sağlanmasının idarenin takdirinde bulunduğu,

değerlendirilmektedir.

ÖÖZET: Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi koruma ve Ggüvenlik görevlisi olarak görev yapan personelin kamu görevlileri sendikalarına üye olup ololamayacağı hususunda. 21.04.2010/8490

Ankara 9. İdare Mahkemesinin (E: 2006/902 ? K: 2008/993) verdiği kararda Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğünde istihdam edilen özel güvenlik görevlilerinin sendika üyesi olabilecekleri yönünde hüküm tesis edildiğinden bahisle, mezkur Mahkeme kararı göz önünde bulundurularak Başkanlığımızca daha önce verilen görüşün yeniden değerlendirilmesi talep edilmiş, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 42 nci maddesinin (b) bendi uyarınca uygulamaya yönelik ortak görüş tesis etmek amacıyla, Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan komisyonda oybirliği ile aşağıdaki görüş tesis edilmişti:

? Anılan Mahkeme kararı incelendiğinde:

1) 26.06.2004 tarih ve 25504 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 10.06.2004 kabul tarihli ve 5188 sayılı ?Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun? un 27 nci maddesi ile yürürlükten kaldırılan 2495 sayılı ?Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Korunması Hakkında Kanun? un 21 inci maddesinde yer alan özel güvenlik teşkilatı personelinin sendika, dernek ve siyasi partilere üye olamayacakları, bu yasağa uymayanların görevlerine ilgili kuruluşça son verileceği hükmü 5188 sayılı Kanun da yer almadığı, anılan Kanunda böyle bir kısıtlamaya gidilmediği,

12.07.2001 tarih ve 24460 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4688 sayılı ?Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu? nun 15 inci maddesinin (j) bendinde, Emniyet hizmetleri sınıfı ve emniyet teşkilatında çalışan diğer hizmet sınıflarına dahil personel ile kamu kurum ve kuruluşlarının özel güvenlik personelinin bu kanuna göre kurulan sendikalara üye olamayacakları ve sendika kuramayacaklarının hükme bağlandığı,

5188 sayılı ?Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun? un, 4688 sayılı ?Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu? ndan sonraki tarihli ve özel nitelikte bir kanun olduğu ve 4688 sayılı Kanunda yer alan kısıtlamaya yer verilmediği belirtilmiştir.

25/06/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun ?Sendika üyesi olamayacaklar? başlıklı 15 inci maddesinde ?Bu Kanuna göre kurulan sendikalara;

?..

j) Emniyet hizmetleri sınıfı ve emniyet teşkilâtında çalışan diğer hizmet sınıflarına dahil personel ile kamu kurum ve kuruluşlarının özel güvenlik personeli,

??. Üye olamazlar ve sendika kuramazlar.? hükmü yer almaktadır.

4688 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan 22.7.1981 tarihli ve 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun, kapsamına giren kuruluşlarda ?özel güvenlik teşkilatı? kurulmasını hükme bağlamış olup, mülga Kanunun 15 inci maddesinin ikinci fıkrası, ?Özel Güvenlik Teşkilatında görevli personel, statü ve özlük hakları bakımından, genel olarak bağlı bulundukları kuruluşun mevzuatına tabidir.? hükmünü amirdir.

2495 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 10/06/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun ?Özel güvenlik izni? başlıklı 3 üncü maddesinde ise ?Kişilerin silahlı personel tarafından korunması, kurum ve kuruluşlar bünyesinde özel güvenlik birimi kurulması veya güvenlik hizmetinin şirketlere gördürülmesi özel güvenlik komisyonunun kararı üzerine valinin iznine bağlıdır. Toplantı, konser, sahne gösterileri ve benzeri etkinliklerde; para veya değerli eşya nakli gibi geçici veya acil hallerde, komisyon kararı aranmaksızın, valilik tarafından özel güvenlik izni verilebilir.

Kişi ve kuruluşların talebi üzerine, koruma ve güvenlik ihtiyacı dikkate alınarak, güvenlik hizmetinin istihdam edilecek personel eliyle sağlanmasına, kurum ve kuruluşlar bünyesinde özel güvenlik birimi kurulmasına ya da bu hizmetin güvenlik şirketlerine gördürülmesine izin verilir. Bir kuruluş bünyesinde özel güvenlik birimi kurulmuş olması, ihtiyaç duyulduğunda ayrıca güvenlik şirketlerine hizmet gördürülmesine mani değildir?..? hükmüne yer verilmiştir.

2) 15.07.2004 tarihli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yazısıyla, özel güvenlik görevlilerinin sendikalara üye olamayacaklarına ilişkin yasağın kalktığından bahisle özel güvenlik şirketi işçisi konumundaki güvenlik görevlilerinin sendika üyesi olabileceğinden bahsedilmektedir. Dolayısıyla kamuda görev yapan güvenlik görevlileri ile özel sektörde görev yapan güvenlik görevlileri arasında yapılan ayrımın Anayasada güvencesini bulan eşitlik ilkesiyle bağdaşmayacağı vurgulanmıştır. Oysa kamu kurumlarında memur kadrolarında istihdam edilen koruma güvenlik görevlileri ile diğerleri arasında statü hukukundan kaynaklanan bir farklılık bulunmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar ışığında; Kurumlar bünyesinde özel güvenlik birimi kurulabileceği gibi, koruma ve güvenlik hizmetinin satın alma yoluyla da gördürülmesinin mümkün bulunduğu, koruma güvenlik şirketleri personelinin 4688 sayılı Kanunla bir ilgisinin bulunmadığı, 4688 sayılı Kanunun 15 inci maddesinde geçen ?kamu kurum ve kuruluşlarının özel güvenlik personeli?nden kastın, 5188 sayılı Kanunda geçen ?özel güvenlik birimleri?nde çalışmakta olan kamu görevlileri olduğu ve unvanı ne olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarının özel güvenlik birimlerinde çalışan koruma güvenlik personelinin 4688 sayılı Kanunun 15 inci maddesi uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olma imkanı bulunmadığı değerlendirilmiştir.?

Bu çerçevede ilgi yazıya konu taleple ilgili olarak, Kanunun amir hükmü çerçevesinde Başkanlığımızın kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan koruma ve güvenlik görevlisi unvanlı kamu görevlilerinin 4688 sayılı Kanun hükmü gereği kurulan sendikalara üye olamayacakları mütalaa edilmektedir

ÖZET: Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda görev yapan personelin, kadrosunun bulunduğu okuldan başka bir okulda geçici görevlendirilmesi halinde, üyesi olduğu sendikadan çekilmek için Üyelikten Çekilme Formunu nereye vereceği hususunda. 12.05.2010/8599

25/06/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun ?Tanımlar? başlıklı 3 üncü maddesinin (d) bendinde; ?İşyeri: Kamu Hizmetinin yürütüldüğü yeri? ve (e) bendinde; ?Kurum: Kuruluş kanunları veya kuruluşlarına ilişkin mevzuatlarında görev, yetki ve sorumlulukları belirlenen, hizmetin niteliği ve yürütülmesi bakımından idarî bir bütünlüğe sahip işyerlerinden oluşan kuruluşlar? şeklinde tanımlanmıştır.

Mezkur Kanununun ?Üyeliğin sona ermesi? başlıklı 16 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında; ?Üyelikten çekilme, çekilmek isteyen kamu görevlisi tarafından, üç nüsha olarak doldurulup imzalanan üyelikten çekilme bildiriminin kurumuna verilmesi ile gerçekleşir. Kurum görevlisi, kayıt numarası ile tarih verilen çekilme bildiriminin bir suretini derhal üyeye vermek zorundadır. Kamu işvereni, bildirimin bir örneğini onbeş gün içinde sendikaya gönderir.? hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 41 inci maddesine dayanılarak hazırlanan ve 07/09/2001 tarihli ve 24616 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan ? Kamu Görevlileri Sendikaları ve Konfederasyonlarınca Düzenlenecek Üyeliğe Başvuru Belgesi, Çekilme Bildirimlerinin Şekli, İçeriği, Tutulacak Defterlerin Şekli, İhtiva Edeceği Bilgiler ile Kayıtların Düzenlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik? in 11/03/2005 tarih ve 25752 sayılı Resmi Gazete ile değişik 5 inci maddesinde de Sendika üyeliğinden çekilmek isteyen kamu görevlisi örneği (EK-3) de gösterilen "Kamu Sendikaları Kamu Görevlisinin Üyelikten Çekilme Bildirimi Formu" ndan 3 nüsha doldurup imzaladıktan sonra kurumuna verir. Kurum görevlisi kayıt numarası ve tarih verilen çekilme bildiriminin bir suretini derhal üyeye vermek zorundadır. Kamu işvereni, bildirimin bir örneğini onbeş (15) gün içinde sendikaya gönderir." ifadesi yer almaktadır.

Diğer taraftan söz konusu Kanunun ?Üyelik ödentisi? başlıklı 25 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; ?Kamu görevlileri sendikasına, kamu görevlisinin ödeyeceği üyelik ödentileri, 14 üncü madde çerçevesinde doldurulan üyelik başvuru formuna ve sendika tüzüğünde belirtilen

aylık ödenti tutarına göre kamu işverenince aylığından kesilerek beş gün içinde sendikaların banka hesaplarına yatırılır ve ödenti listesinin bir örneği ilgili sendikaya gönderilir. Kamu işvereni, sendikaya üye olan ve üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerinin listesini her ayın son haftasında, işyerinde herkesin görebileceği yerde ilan eder.? düzenlemesine yer verilmiştir.

Belirtilen Madde hükmünde üyelik aidatlarının, kamu görevlisinin aylığını ödeyen kamu işverenince kesilip, sendika hesabına aktarılacağı belirtilmektedir. Dolayısıyla sendika üyeliğinden çekilen kamu görevlisinin bu durumunun, personelin aylık veya ücretinden üyelik ödenti kesintisi yapılmaması için bağlı bulunduğu kuruma bildirilmesi gerekir. Bu bilgilendirme 16 ıncı madde de belirtilen üyelikten çekilme bildiriminin kuruma verilmesi ile gerçekleşmektedir.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

- Mezkur kanun hükmünde kurum görevlisinin üyelikten çekilme formunun bir suretini kayıt numarası ile çekilmek isteyen kamu görevlisine derhal vermek zorunda olduğu özellikle belirtilmiştir. Dolayısıyla ilgili işlemin çekilmek isteyen kamu görevlisi tarafından şahsen gerçekleştirilmesi gerekmekte olup üyelikten çekilme formunun kayıtlı suretinin kamu görevlisine aynı anda verilmesinin gerektiği,

- 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 16 ncı maddesinde belirtilen ?Kurum? ifadesinin iş yerlerinin tamamını kapsadığı,

- Kurumdan kastedilenin Milli Eğitim Bakanlığı olduğu, dolayısıyla geçici olarak görevlendirilen sendika üyesi kamu görevlisinin üyelikten çekilme formunu, kanun hükmü gereği derhal bir suretini almak zorunda olduğundan fiili olarak görev yaptığı okula vermesi gerektiği,

- Aynı kanunun 25 inci maddesine göre üyelik ödentisi yapılma işleminin sonlandırılması ve uygulamada bütünlüğün sağlanması amacıyla söz konusu kişinin teslim ettiği üyelikten çekilme formunun, teslim edilen kurumun iş yeri tarafından aylık ödemesinin yapıldığı iş yerine gönderilmesi gerektiği,

mütalaa edilmektedir.

ÖZET: 4668 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu' nun ?Sendika üyeliğinin kazanılması? başlıklı 14 üncü maddesinin son fıkrasında belirtilen ?Aynı tarihli? ibaresinden ne anlaşılması gerektiği hususunda.12.05.2010/10378

25/06/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun ?Sendika Üyeliğinin Kazanılması? başlıklı 24/06/2004 tarihli ve 5198 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişik 14 üncü maddesinde; ?Sendikalara üye olmak serbesttir. Kamu görevlileri çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilirler. Sendikaya üyelik, kamu görevlisinin üç nüsha olarak doldurup imzaladığı üye formu ile sendikaya başvurması ve başvurunun sendika yetkili organınca kabulü ile kazanılır. Üyelik başvurusu, sendika tarafından en çok otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik istemi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir sebep gösterilmeden üyeliği kabul edilmeyen kamu görevlisinin, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde iş davalarına bakmakla görevli mahallî mahkemede dava açma hakkı vardır. Sendika, üyeliği kesinleşen kamu görevlisinin başvuru belgesinin bir örneğini üyenin kendisine verir, bir örneği sendikada kalır, bir örneğini üyelik ödentisine esas olmak ve dosyasında saklanmak üzere onbeş gün içinde işverene gönderir. Birden çok sendikaya üye olunamaz. Birden çok sendikaya üyelik halinde sonraki üyelikler geçersizdir. Aynı tarihli birden fazla üyeliğe ilişkin bildirimler dikkate alınmaz ve bu husus kamu işvereni tarafından ilgiliye ve sendikalara yazılı olarak bildirilir.? hükmü yer almaktadır.

İlgili Kanuna göre kamu görevlisinin sendika üyeliğinin kesinleşmesi, sendikanın yetkili organlarının kabulüne ya da üyelik başvurusunda bulunulan sendikanın 30 günlük süre içerisinde üyelik başvurusunu reddetmemesine bağlanmıştır. Dolayısıyla kişi bahsedilen iki durumdan birisi gerçekleşinceye kadar kamu görevlisi sendika üyesi değildir. Söz konusu kamu görevlisinin üyeliği kesinleştikten sonra mezkur Kanunun 14 üncü maddesinin son iki fıkrasını uygulama imkanı doğabilecektir. Şöyle ki sendika üyeliği kesinleşen kamu görevlisinin ilgili Kanunun ?Üyeliğin sona ermesi başlıklı? 16 ncı maddesine göre üyeliği sona ermediği sürece mevcut sendikası dışındaki diğer sendikalara üye olamayacağı veya ancak üyeliğinin kesinleşmesi halinde sonraki üyeliklerin geçersiz hale geleceği bahse konu fıkralarda hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla madde metni uygulamaya konu edinirken dikkat edilmesi gereken ilgili kamu görevlisinin sendika üyeliğinin kesinleşmesi durum ve anıdır.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu' nun 14 üncü maddesinin son fıkrası uygulanırken ?Aynı tarihli? ibaresinden başvuruda bulunan kamu görevlisinin, üyeliğinin kesinleşmesinin yollarından birisi olan; ?sendikanın ilgili organlarınca üyeliğe kabul edildiği tarihin? anlaşılması gerektiği mütalaa edilmektedir.

ÖZET: İl sağlık müdürlüklerine bağlı olarak sağlık ocağında görev yapan personelin sendika üyeliğinden çekilme bildirimlerinin sağlık ocağına mı yoksa il sağlık müdürlüğüne mi verileceği hususunda. 12.05.2010/8931

25/06/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun ?Tanımlar? başlıklı 3 üncü maddesinin (d) bendinde; ?İşyeri: Kamu Hizmetinin yürütüldüğü yeri? ve (e) bendinde; ?Kurum: Kuruluş kanunları veya kuruluşlarına ilişkin mevzuatlarında görev, yetki ve sorumlulukları belirlenen, hizmetin niteliği ve yürütülmesi bakımından idarî bir bütünlüğe sahip işyerlerinden oluşan kuruluşlar? şeklinde tanımlanmıştır.

Mezkur Kanununun ?Üyeliğin sona ermesi? başlıklı 16 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında; ?Üyelikten çekilme, çekilmek isteyen kamu görevlisi tarafından, üç nüsha olarak doldurulup imzalanan üyelikten çekilme bildiriminin kurumuna verilmesi ile gerçekleşir. Kurum görevlisi, kayıt numarası ile tarih verilen çekilme bildiriminin bir suretini derhal üyeye vermek zorundadır. Kamu işvereni, bildirimin bir örneğini onbeş gün içinde sendikaya gönderir.? hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 41 inci maddesine dayanılarak hazırlanan ve 07/09/2001 tarihli ve 24616 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan ? Kamu Görevlileri Sendikaları ve Konfederasyonlarınca Düzenlenecek Üyeliğe Başvuru Belgesi, Çekilme Bildirimlerinin Şekli, İçeriği, Tutulacak Defterlerin Şekli, İhtiva Edeceği Bilgiler ile Kayıtların Düzenlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik? in 11/03/2005 tarih ve 25752 sayılı Resmi Gazete ile değişik 5 inci maddesinde de Sendika üyeliğinden çekilmek isteyen kamu görevlisi örneği (EK-3) de gösterilen "Kamu Sendikaları Kamu Görevlisinin Üyelikten Çekilme Bildirimi Formu" ndan 3 nüsha doldurup imzaladıktan sonra kurumuna verir. Kurum görevlisi kayıt numarası ve tarih verilen çekilme bildiriminin bir suretini derhal üyeye vermek zorundadır. Kamu işvereni, bildirimin bir örneğini onbeş (15) gün içinde sendikaya gönderir." ifadesi yer almaktadır.

Diğer taraftan söz konusu Kanunun ?Üyelik ödentisi? başlıklı 25 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; ?Kamu görevlileri sendikasına, kamu görevlisinin ödeyeceği üyelik ödentileri, 14 üncü madde çerçevesinde doldurulan üyelik başvuru formuna ve sendika tüzüğünde belirtilen

aylık ödenti tutarına göre kamu işverenince aylığından kesilerek beş gün içinde sendikaların banka hesaplarına yatırılır ve ödenti listesinin bir örneği ilgili sendikaya gönderilir. Kamu işvereni, sendikaya üye olan ve üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerinin listesini her ayın son haftasında, işyerinde herkesin görebileceği yerde ilan eder.? düzenlemesine yer verilmiştir.

Belirtilen madde hükmünde üyelik aidatlarının, kamu görevlisinin aylığını ödeyen kamu işverenince kesilip, sendika hesabına aktarılacağı belirtilmektedir. Dolayısıyla sendika üyeliğinden çekilen kamu görevlisinin bu durumunun, personelin aylık veya ücretinden üyelik ödenti kesintisi yapılmaması için maaş ve özlük işlemlerinin düzenlendiği birimlere bildirilmesi gerekir. Bu bilgilendirme 16 ıncı madde de belirtilen üyelikten çekilme bildiriminin il sağlık müdürlüğüne verilmesi ile gerçekleşmektedir.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

- Mezkur kanun hükmünde kurum görevlisinin üyelikten çekilme formunun bir suretini kayıt numarası ile çekilmek isteyen kamu görevlisine derhal vermek zorunda olduğu özellikle belirtilmiştir. Dolayısıyla ilgili işlemin çekilmek isteyen kamu görevlisi tarafından şahsen gerçekleştirilmesi gerekmekte olup üyelikten çekilme formunun kayıtlı suretinin kamu görevlisine aynı anda verilmesinin gerektiği,

- 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 16 ncı maddesinde belirtilen ?Kurum? ifadesinin iş yerlerinin tamamını kapsadığı,

- Kurumdan kastedilenin Sağlık Bakanlığı olduğu, dolayısıyla sağlık ocağında görev yapan sendika üyesi kamu görevlisinin üyelikten çekilme formunu, kanun hükmü gereği derhal bir suretini almak zorunda olduğundan fiili olarak görev yaptığı sağlık ocağına vermesi gerektiği,

- Aynı Kanunun 25 inci maddesine göre üyelik ödentisi yapılma işleminin sonlandırılması ve uygulamada bütünlüğün sağlanması amacıyla söz konusu kişinin teslim ettiği üyelikten çekilme formunun, teslim edildiği sağlık ocağı tarafından maaş ve özlük işlemlerinin düzenlendiği birime gönderilmesi gerektiği,

mütalaa edilmektedir.

ÖZET: Sağlık Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlarda sendika üyesi personelin üyelikten çekilme formunu doldurup kurumuna verdikten sonra dilekçe ile istifadan vazgeçtiğini belirten personel hakkında ne işlem yapılacağı hususunda. 12.05.2010/10025

25/06/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun ?Sendika Üyeliğinin Kazanılması? başlıklı 24/06/2004 tarihli ve 5198 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişik 14 üncü maddesinde; ?Sendikalara üye olmak serbesttir. Kamu görevlileri çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilirler. Sendikaya üyelik, kamu görevlisinin üç nüsha olarak doldurup imzaladığı üye formu ile sendikaya başvurması ve başvurunun sendika yetkili organınca kabulü ile kazanılır. Üyelik başvurusu, sendika tarafından en çok otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik istemi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir sebep gösterilmeden üyeliği kabul edilmeyen kamu görevlisinin, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde iş davalarına bakmakla görevli mahallî mahkemede dava açma hakkı vardır. Sendika, üyeliği kesinleşen kamu görevlisinin başvuru belgesinin bir örneğini üyenin kendisine verir, bir örneği sendikada kalır, bir örneğini üyelik ödentisine esas olmak ve dosyasında saklanmak üzere onbeş gün içinde işverene gönderir. Birden çok sendikaya üye olunamaz. Birden çok sendikaya üyelik halinde sonraki üyelikler geçersizdir. Aynı tarihli birden fazla üyeliğe ilişkin bildirimler dikkate alınmaz ve bu husus kamu işvereni tarafından ilgiliye ve sendikalara yazılı olarak bildirilir.? hükmü yer almaktadır.

Aynı kanunun ?Üyeliğin sona ermesi? başlıklı 16 ıncı maddesi; ?Her üye üyelikten serbestçe çekilebilir. Üyelikten çekilme, çekilmek isteyen kamu görevlisi tarafından, üç nüsha olarak doldurulup imzalanan üyelikten çekilme bildiriminin kurumuna verilmesi ile gerçekleşir. Kurum görevlisi, kayıt numarası ile tarih verilen çekilme bildiriminin bir suretini derhal üyeye vermek zorundadır. Kamu işvereni, bildirimin bir örneğini onbeş gün içinde sendikaya gönderir. Çekilme, kamu işverenine başvurma tarihinden başlayarak otuz gün sonra geçerli olur. Çekilenin bu süre içinde başka bir sendikaya üye olması halinde yeni sendikaya üyeliği, bu sürenin bitim tarihinde kazanılır. Üyenin, sendikadan çıkarılma kararı sendika merkez genel kurulunca alınır. Çıkarma kararı, çıkarılana ve işverene yazı ile bildirilir. Çıkarma kararına karşı üye, bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde görevli iş mahkemesine itiraz edebilir. Mahkeme iki ay içinde kesin karar verir. Üyelik, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar sürer. Çekilme, göreve son verilmesi veya sair nedenlerle kamu görevinden ayrılanlar ile farklı bir hizmet koluna giren kuruma atananlardan sendika üyesi olanların üyelikleri, varsa sendika şubesi, sendika veya konfederasyon organlarındaki görevleri sona erer. Emekliye ayrılanların sendika şubesi, sendika veya konfederasyon organlarındaki görevleri seçildikleri dönemin sonuna kadar devam eder. Üyeliğin devamı ve askıya alınması hallerinde 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 24 üncü maddesinde yer alan hükümler uygulanır.? hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan 05/05/1983 tarihli ve 2821 sayılı Sendikalar Kanunu' nun ?Üyeliğin sona ermesi? başlıklı 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında da 4688 sayılı Kanunun mezkur 16 ncı maddesine paralel şekilde; ? Her üye önceden bildirimde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. Çekilme bildirimi noter huzurunda münferiden kimliğin tespiti ve istifa edecek kişinin imzasının tasdiki ile olur. Çekilme bildiriminin birer örneği noterlikçe en geç üç işgünü içinde ilgili işverene, sendikaya, işyerinin bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüğüne ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderilir. Çekilme notere başvurma tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlidir. Çekilenin bu bir aylık süre içerisinde başka bir sendikaya üye olması halinde yeni sendika üyeliği bu sürenin bitimi tarihinde kazanılmış sayılır.? hükmü yer almakta olup, istifanın geçerlilik kazandığı 30 günlük süre içerisinde başka bir sendikaya üyelik, bilahare istifanın geri alınması konusunda ortaya çıkan uyuşmazlık Yargıtay 9 uncu Hukuk Dairesi' ne intikal etmiş, bu Dairenin E.1997/9727 ve K.1997/11606 sayılı kararında da; ?İşçilerin?? sendikasına yaptıkları üyelik başvurusu, ?? sendikasından istifayı takip eden bir aylık süre içerisinde geri alındığına göre bu işçiler ?? Sendikası üyeliğini kazanamamışlardır. Anılan işçilerin bir aylık süre içerisinde ??.. sendikasından istifa etmeleri 2821 sayılı Kanun anlamında bir istifa değil, üyelik konusunda bu sendikaya yaptıkları başvurunun geri alınması yönündeki iradenin açıklanmasıdır.? şeklinde belirtilmiştir.

Mezkur Kanununun ?Uygulamanın izlenmesi? başlıklı 42 nci maddesinin 1 inci fıkrasının ( b ) bendinde; ?Personel konularına ilişkin olarak karşılaşılacak sorunları Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşlerini alarak gidermeye Devlet Personel Başkanlığı, yetkilidir.? hükmü amirdir. Bu yasal düzenlemeden hareketle Başkanlığımız sendikaya üyelik, sendika üyeliğinden istifa, istifa sonrası yeniden bir sendikaya üyelik, istifadan veya üyelikten vazgeçebilme konularında ortaya çıkan tereddütleri gidermek ve uygulamaya yönelik ortak görüş tesis etmek amacıyla 10/04/2009 tarihinde Maliye Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcileri ile bir araya gelerek oy çokluğu ile aldığı kararlardan birisi olan ve Başkanlığımızın 24/04/2009 tarihli ve 7140 sayılı görüşünde de belirtildiği gibi; ? İstifanın çekilme bildiriminin kurumuna verilmesini takip eden otuz gün sonra geçerli olacağı göz önüne alındığında, sendika üyeliğinden istifa eden bir kamu görevlisinin, otuz günlük süre içerisinde bu iradesinden bir dilekçe ile vazgeçebileceği? değerlendirilmiştir.

Başkanlığımızın söz konusu görüşünde bir değişiklik olmadığı ve bahse konu görüşümüzün ilgili Kanunun 42 nci maddesine binaen uygulamaya esas teşkil etmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.

ÖZET: 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun uygulanmasından kaynaklanan sendikaya üyelik başvuru belgesinin bir örneğinin onbeş gün içinde kuruma verilmemesi halinde üyeliğin geçerli olup olmayacağı, vekil ebe/hemşire ve 4/C' li personel ile Kızılay' dan devredilen personelin sendika üyelikleri hususlarında yaşanılan sıkıntıların giderilmesi ve sendika üyesi personelin üyelikten çekilme formunu doldurup kurumuna verdikten sonra dilekçe ile istifadan vazgeçtiğini belirten personel hakkında ne işlem yapılacağı hususunda.14.05.2010/10057

25/06/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun ?Sendika Üyeliğinin Kazanılması? başlıklı 24/06/2004 tarihli ve 5198 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişik 14 üncü maddesinde; ?Sendikalara üye olmak serbesttir. Kamu görevlileri çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilirler. Sendikaya üyelik, kamu görevlisinin üç nüsha olarak doldurup imzaladığı üye formu ile sendikaya başvurması ve başvurunun sendika yetkili organınca kabulü ile kazanılır. Üyelik başvurusu, sendika tarafından en çok otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik istemi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir sebep gösterilmeden üyeliği kabul edilmeyen kamu görevlisinin, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde iş davalarına bakmakla görevli mahallî mahkemede dava açma hakkı vardır. Sendika, üyeliği kesinleşen kamu görevlisinin başvuru belgesinin bir örneğini üyenin kendisine verir, bir örneği sendikada kalır, bir örneğini üyelik ödentisine esas olmak ve dosyasında saklanmak üzere onbeş gün içinde işverene gönderir. Birden çok sendikaya üye olunamaz. Birden çok sendikaya üyelik halinde sonraki üyelikler geçersizdir. Aynı tarihli birden fazla üyeliğe ilişkin bildirimler dikkate alınmaz ve bu husus kamu işvereni tarafından ilgiliye ve sendikalara yazılı olarak bildirilir.? hükmü yer almaktadır. Madde metninden de anlaşılacağı gibi sendika tarafından kamu işverenine onbeş gün içinde gönderilmesi gereken belge, üyeliği kesinleşen sendika üyesinin üyelik ödentisinde dikkate alınması ve kamu görevlisinin dosyasında saklanması amacıyla gönderilen bir belgedir. Yoksa sendikaya üyelik başvurusunda bulunan kamu görevlisinin sendikaya üyelik başvurusunun geçerlilik kazanması ile alakalı bir durum değildir.

Aynı kanunun ?Üyeliğin sona ermesi? başlıklı 16 ıncı maddesi; ?Her üye üyelikten serbestçe çekilebilir. Üyelikten çekilme, çekilmek isteyen kamu görevlisi tarafından, üç nüsha olarak doldurulup imzalanan üyelikten çekilme bildiriminin kurumuna verilmesi ile gerçekleşir. Kurum görevlisi, kayıt numarası ile tarih verilen çekilme bildiriminin bir suretini derhal üyeye vermek zorundadır.

Kamu işvereni, bildirimin bir örneğini onbeş gün içinde sendikaya gönderir. Çekilme, kamu işverenine başvurma tarihinden başlayarak otuz gün sonra geçerli olur. Çekilenin bu süre içinde başka bir sendikaya üye olması halinde yeni sendikaya üyeliği, bu sürenin bitim tarihinde kazanılır. Üyenin, sendikadan çıkarılma kararı sendika merkez genel kurulunca alınır. Çıkarma kararı, çıkarılana ve işverene yazı ile bildirilir. Çıkarma kararına karşı üye, bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde görevli iş mahkemesine itiraz edebilir. Mahkeme iki ay içinde kesin karar verir. Üyelik, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar sürer. Çekilme, göreve son verilmesi veya sair nedenlerle kamu görevinden ayrılanlar ile farklı bir hizmet koluna giren kuruma atananlardan sendika üyesi olanların üyelikleri, varsa sendika şubesi, sendika veya konfederasyon organlarındaki görevleri sona erer. Emekliye ayrılanların sendika şubesi, sendika veya konfederasyon organlarındaki görevleri seçildikleri dönemin sonuna kadar devam eder. Üyeliğin devamı ve askıya alınması hallerinde 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 24 üncü maddesinde yer alan hükümler uygulanır.? hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan 05/05/1983 tarihli ve 2821 sayılı Sendikalar Kanunu' nun ?Üyeliğin sona ermesi? başlıklı 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında da 4688 sayılı Kanunun mezkur 16 ncı maddesine paralel şekilde; ? Her üye önceden bildirimde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. Çekilme bildirimi noter huzurunda münferiden kimliğin tespiti ve istifa edecek kişinin imzasının tasdiki ile olur. Çekilme bildiriminin birer örneği noterlikçe en geç üç işgünü içinde ilgili işverene, sendikaya, işyerinin bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüğüne ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderilir. Çekilme notere başvurma tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlidir. Çekilenin bu bir aylık süre içerisinde başka bir sendikaya üye olması halinde yeni sendika üyeliği bu sürenin bitimi tarihinde kazanılmış sayılır.? hükmü yer almakta olup, istifanın geçerlilik kazandığı 30 günlük süre içerisinde başka bir sendikaya üyelik, bilahare istifanın geri alınması konusunda ortaya çıkan uyuşmazlık Yargıtay 9 uncu Hukuk Dairesi' ne intikal etmiş, bu Dairenin E.1997/9727 ve K.1997/11606 sayılı kararında da; ?İşçilerin?? sendikasına yaptıkları üyelik başvurusu, ?? sendikasından istifayı takip eden bir aylık süre içerisinde geri alındığına göre bu işçiler ?? Sendikası üyeliğini kazanamamışlardır. Anılan işçilerin bir aylık süre içerisinde ??.. sendikasından istifa etmeleri 2821 sayılı Kanun anlamında bir istifa değil, üyelik konusunda bu sendikaya yaptıkları başvurunun geri alınması yönündeki iradenin açıklanmasıdır.? şeklinde belirtilmiştir.

Mezkur Kanununun ?Uygulamanın izlenmesi? başlıklı 42 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendi; ?Personel konularına ilişkin olarak karşılaşılacak sorunları Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşlerini alarak gidermeye Devlet Personel Başkanlığı, yetkilidir.? hükmünü amirdir. Bu yasal düzenlemeden hareketle Başkanlığımız sendikaya üyelik, sendika üyeliğinden istifa, istifa sonrası yeniden bir sendikaya üyelik, istifadan veya üyelikten vazgeçebilme konularında ortaya çıkan tereddütleri gidermek ve uygulamaya yönelik ortak görüş tesis etmek amacıyla 10/04/2009 tarihinde Maliye Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcileri ile bir araya gelmiştir. Söz konusu toplantıda oy çokluğu ile alınan kararlardan birisi olan ve Başkanlığımızın 24/04/2009 tarihli ve 7140 sayılı görüşüne de yansıyan kararında; ?İstifanın çekilme bildiriminin kurumuna verilmesini takip eden otuz gün sonra geçerli olacağı göz önüne alındığında, sendika üyeliğinden istifa eden bir kamu görevlisinin, otuz günlük süre içerisinde bu iradesinden bir dilekçe ile vazgeçebileceği? değerlendirilmiştir.

Başkanlığımız, 13/04/2010 tarih ve 7095 sayılı görüşü ile vekil ebe ve hemşirelerin, 23/02/2010 tarih ve 1437 sayılı görüşü ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/C maddesi kapsamında çalışan geçici personelin sendika üyesi olmalarının mümkün olduğunu belirtmiştir. Başkanlığımızın bu tespiti yeni bir hakkın verilmesi değil, yargı kararları ile gelişen ve değişen şartlar ışığında mevzuatın yorumlanması anlayışına dayanan ve var olan üyeliklerin uygun olduğunu belirten bir durum tespitidir. Dolayısıyla verilen bu görüşlerden önce söz konusu kişilerin sendika üyelik başvuruları ve bu üyelik başvurularının sendikanın yetkili organlarınca kabulü işlemlerinin geçerliliğini koruduğu değerlendirilmektedir.

İlgili yazıya konu bir diğer husus ilgi yazıda belirtilen Kızılay'dan devredilen personelin, devrolduğu kurumda göreve başlamadan sendika üyesi olması durumunda, üyeliğin geçerliliğidir. 19/02/2009 tarih ve 27146 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Kızılay Derneği Tüzüğü'ne göre Kızılay, dernek statüsünde yapılanmış özel hukuk hükümlerine tabi özerk bir organizasyondur. Türkiye Kızılay Derneğine (KIZILAY) ait olup 1/5/2009 tarihi itibarıyla ruhsatlı olarak işletilmekte bulunan hastane ve tıp merkezlerinde çalışan personel özel hukuk hükümlerine göre çalışan kişilerdir. Bu kişiler 30/01/2010 tarih ve 27478 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanarak yürürlüğe giren 21/01/2010 tarih ve 5947 sayılı ?Üniversite Ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun?a göre Sağlık Bakanlığı ile Kızılay arasında yapılacak protokol neticesinde ilgili kanunda belirtilen şartları haiz olmaları kaydıyla memur kadrolarına atanabileceklerdir. Dolayısıyla ilgili protokoller ve devir işleminin gerçekleştirilmesi sonucunda filli olarak görevine başlamadan bahse konu kişiler, kamu görevlisi statüsüne sahip değillerdir. Sahip olmadıkları bir statünün haklarını kullanmaları da mümkün değildir.

Yukarıdaki hüküm açıklamalar çerçevesinde;

1 ? 4688 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi hükümlerine göre sendika üyeliği için başvuran kişinin üyelik başvurusunun sendikanın yetkili organlarının kabulü ile kesinleştiği, kesinleşen bu kararın iyiniyet kuralları çerçevesinde anlaşılabilir gerekçelerle onbeş gün içinde kamu işverenine bildirilemediği durumlarda gecikmenin mevzuatın öngördüğü prosedürlere aykırı işlemlerin varlığına işaret ettiği durumların değerlendirilip denetlenmesi ilgili kurumların takdirinde olmak kaydıyla bu durumun, üyelik başvurusuna bir halel getirmeyeceği, daha önceden kesinleşen üyeliğin geçerliliğini koruyacağı,

2 ? Söz konusu kanunun 16 ncı maddesi uyarınca sendika üyeliğinden istifa eden kamu görevlisinin, otuz gün içerisinde bu iradesinden bir dilekçe ile vazgeçip istifasını geri alabileceği,

3 ? Vekil ebe ve hemşireler ile geçici personele ilişkin Başkanlığımız görüşleri yayımlanmadan önce kamu görevlileri sendikalarına üyelik başvurularında bulunan ilgili kişilerin üyeliklerinin belirlemede dikkate alınması gerektiği,

4 ? Kızılay'dan devrolunan personelin devrolduğu kurumda fiilen göreve başlamadığı sürece kamu görevlisi statüsüne sahip olmadığı, fiilen görevine başladıktan sonra kamu görevlisi statüsüne sahip olacağı ve bu statüden kaynaklanan haklarını kullanabileceği, fiili olarak göreve başlamadan yapmış olduğu sendika üyelik başvurusunun geçersiz olduğu,

mütalaa edilmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber