MEB, iller arası yer değiştirmede kontenjanın sebebini açıkladı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 14 Haziran 2010 16:21, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Türk Eğitim Senin başvurusu üzerine sendikaya bir açıklama yazısı gönderen Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü yönetmeliğin 45. maddesine göre kontenjan sınırlaması getirdiğini açıkladı.

Milli Eğitim Bakanlığı Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğünün 08/06/2010 tarih ve 28667 sayılı ve ?Öğretmenlerin yer değiştirme işlemleri? konulu yazılarında; Tüm illerin doluluk oranları dikkate alınarak il içinde norm açığı bulunan bütün okullar yer değişikliği başvurusuna açılmış iller arası yer değiştirmede ise; Yönetmeliğin 45.maddesi dikkate alınarak kontenjan sınırlılığı getirmiştir. Açıklamasında bulunmuştur.

Türk Eğitim Sen Bakanlığın bu cevabına; Türk Eğitim Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığına yaptığımız 25/05/2010 tarih ve 1234 sayılı başvurumuzda; tüm münhalların ilanı ile birlikte iller arasında yer değiştirmek isteyenlere herhangi bir kontenjan sınırlaması yapılmaması ve illerde ölüm, emeklilik ve istifa gibi sebepler ile boşalacak kadrolara, il içinde sıralar oluşmadığı için atamalar yapılamayacağı gerekçeleri ile il içinde sıraların oluşturulması konusunda talepte bulunulmuştur.

08 Haziran 2010 tarih ve 28667 sayılı cevabi yazıda tüm illerin doluluk oranları dikkate alınarak il içinde norm açığı bulunan bütün okulların yer değişikliği başvurusuna açıldığından bahsedilerek, iller arasında yönetmeliğin 45. maddesi kapsamında kontenjan sınırlamasına gidileceğinden bahsedilmiştir. Ayrıca il içi yer değiştirmelerde alım, emeklilik, istifa gibi nedenlere bağlı olarak boşalan kadrolarda il içi yer değiştirmeye açılması içinde düzenleme çalışmasının kısa sürede sonuçlandırılacağı söylenmektedir.

Yaptığımız 25/05/2010 tarihli başvuruda tüm münhalların ilanı ile birlikte herhangi bir kontenjan sınırlaması yapılmaksızın il içi ve iller arasında yer değişikliği talebinde bulunanlar birlikte başvuruda bulunarak hizmet puanı kimin fazla ise atamasının yapılması hususundaki başvurumuz görmezden gelinmiş talebimiz doğrultusunda işlem tesis edilmemiştir.

Ancak; illerde şuanda münhal olmayan ancak iller arası yer değişiklikleri, ölüm, emeklilik ve istifa gibi sebepler ile boşalacak kadrolara il içinde sıralar oluşturulması ile ilgili talebimiz yerinde görülerek 02/06/2010 tarihli Basın Açıklamasında il içinde yer değişikliği isteyenlerin norm açığı bulunsun bulunmasın il genelindeki tüm eğitim kurumlarının yansıtılmasının sağlanacağı ve ikinci kez elektronik ortamda başvuruların alınacağı belirtilmiştir. Açıklamasında bulundu.

Bilindiği üzere Türk Eğitim Sen MEB´in Kontenjana dayanak gösterdiği yönetmeliğin bazı maddeleri ve 45/2. maddesinin yürütmesinin durdurulması ve devamında iptali için Danıştay'da dava açmıştı Dava Dilekçesini ?Türk Eğitim Sen de yönetmeliğe dava açtı? haberimizde yayınlamıştık. Davanın olumlu sonuçlanması sonucunda kontenjan kalkacağından öğretmenler rahatlıkla yer değiştirebilecekler.

İşte yönetmeliğin 45/2. maddesi ve Türk Eğitim Senin dava etme gerekçesi;

?18)Yönetmeliğin Atama Yapılacak Eğitim Kurumlarının Duyurulması başlıklı 45/2 maddesi İsteğe ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı olarak il içinde ve iller arasında yapılacak yer değiştirme suretiyle atamalarda öğretmenlerin tercihlerine yansıtılacak eğitim kurumları; mevcut öğretmenlerle ya da yükseköğrenimlilerce ihtiyacın karşılanabilirliği dikkate alınarak öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumları arasından il millî eğitim müdürlüklerince belirlenir. İller arasında yer değiştirecek öğretmenlerin alanlar bazındaki kontenjanları ülke genelinde dengeli dağılımı sağlayacak şekilde hizmet bölgeleri ve illerin doluluk oranları dikkate alınarak belirlenir. Yer değiştirme suretiyle atamalar sonucu norm kadro açığı oluşan eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacı, bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesinde belirtilen öğretmen atama döneminde yapılacak atamalarla karşılanır.?

Bu hükümde iki önemli husus yer almaktadır. Birincisi; ilk cümlesinde yer alan tercihlere yansıtılacak eğitim kurumlarının; mevcut öğretmenlerle ya da yükseköğrenimlilerce ihtiyacın karşılanabilirliği dikkate alınacak olmasıdır. 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 43. maddesinde öğretmenlik mesleğinin tanımı yapılmıştır. Madde hükmü uyarınca, öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği olup, bu mesleğe hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanmaktadır. Bu niteliklerin kazanılması için ise öğretmen adaylarının yüksek öğrenim görmelerinin sağlanması şart koşulmuştur. Adaylık döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılan öğretmenlik mesleğinde; adaylık dönemini başarıyla tamamlayanlar mesleğe öğretmen olarak atanabilmektedirler.

?Ücretli öğretmenlik? ise Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın ?Ders ücreti karşılığında görevlendirme? başlıklı 9. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir.

? Öğretmen sayısının yetersiz olması hâlinde;

a) Yüksek öğrenimli olmak koşuluyla;

1) Bu Karar kapsamındaki yönetici ve öğretmenler dışındaki resmî görevliler ile sınıf öğretmenlerine ilköğretim okulu 6, 7 ve 8 inci sınıflarında, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında haftada 8 saate,

2) Resmî görevi bulunmayanlar ile emeklilere, okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim, özel eğitim ve yaygın eğitim kurumlarında haftada 30 saate,

kadar ek ders görevi verilebilir.

b) İlgili mevzuatında belirtilen esaslara göre uzman ve usta öğretici olarak nitelendirilenlerden;

1) Resmî görevi bulunanlara haftada 10 saate,

2) Resmî görevi bulunmayanlara haftada 40 saate,

kadar okul öncesi, meslekî ve teknik orta öğretim, özel eğitim ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders görevi verilebilir.? Denilmektedir.

Bu bağlamda, ?öğretmenlik mesleği? yasa ve yönetmeliklerle düzenlenen, eğitim-öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği olup, eğitim-öğretim faaliyetlerinin öncelikle öğretmenler eliyle yürütülmesi temel kuraldır. Nitekim Danıştay'ın muhtelif kararlarında da ?beceri öğretimi ve uygulama gerektiren alanlar? gibi konularda geçici olarak uzman ve usta öğretici görevlendirilebileceği..?, ?özel bir ihtisas mesleği, asli ve sürekli bir kamu hizmeti olan öğretmenliğin geçici personel görevlendirme suretiyle yürütülmesine imkan bulunmadığı..? gibi gerekçelere yer verilerek dava konusu düzenlemelerin iptaline karar vermiştir. Ancak dava konusu edilen madde açıkça yükseköğrenim görmüş olanları ücret karşılığı çalıştırmaya teşvik anlamına gelmektedir. Bakanlık çok daha az maliyetle ücretli olarak öğretmen görevlendirmesi yapacak ve devlete kendince kar sağlayacaktır. Ancak, binlerce atanmayı bekleyen kişi varken bu şekilde istihdam yaratmak hem atanmayı bekleyenlere hem de ücretli olarak görevlendirilenlere büyük haksızlıktır. Bugün ülkemizde atama bekleyen 310 bin civarında öğretmen adayı bulunmaktadır.

Bu hükümde önemli olan ikinci husus; ?öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumları arasından il millî eğitim müdürlüklerince belirlenir? ibaresidir. Bu kadar açığın olmasına rağmen tercihe açılacak olan kurumların İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından belirlenmesi takdir yetkisine bağlı olarak istedikleri okulları münhal göstermeme yetkisine haiz olduklarını gösterir. Bu uygulama da haksızlığı peşinden getirecek bir uygulama olup atanmak isteyenlere yapılmış bir haksızlıktır. ?

Ahmet Kandemir

Memurlar.net Öğretmenler Bölüm Sorumlusu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber