Arınç: Cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıldır

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 18 Ağustos 2010 07:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı'nın görev süresine ilişkin, ''Anayasa'da yazılı olan bir hükmü yorumlamada veya açıklamada sanki YSK bu konuda söz sahibi gibi geliyor'' dedi.

Arınç, Bugün TV'de ''Temsilciler Meclisi'' programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresine ilişkin görüşlerin anımsatılarak, bu tartışmayı ''parlamentonun mu YSK'nın mı bitireceğinin'' sorulması üzerine, Arınç, şöyle konuştu:

''İyi ki bu soruyu sordunuz. Çünkü bir kaç gün evvel Yozgat'ta referandum çalışmasına giderken Hürriyet Gazetesi'nden Metehan Demir de bu geziyi takip etmişti. Bu konuları kendisiyle görüştük ve bir şekilde kendi gazetesine de aksettirdi. Tabi bizim konuşmamız bir sohbet havası içinde geçti. Oradan yanlış anlaşılacak bazı cümleler olduğunu sezinledim. Yani kasti yapılan bir şey değil. Çünkü çok farklı konuları da konuşmuştuk. Bir defa kendimize saygımız olması gerekir. İnandığımız bir konuyu konjonktürel olarak değil, doğru olarak bildiğimiz kadarıyla nakletmemiz lazım. Daha evvel de bu konular sorulduğunda düşüncemi ifade etmiştim. Hala o düşüncemde ısrar ediyorum.''

22 Temmuz 2007 seçimlerinde mevcut anayasada ''5 yılda bir milletvekili seçimleri yapılır'' hükmünün, Cumhurbaşkanı'nın seçildiği gün ''Cumhurbaşkanı 7 yıllığına ve tek defalık seçilir hükmü''nün bulunduğunu anımsatan Arınç, şöyle konuştu:

''Ne zaman bu hükümler değişti. Ekim sonunda yapılan referandum sonunda. Yani iki ay sonra hemen hemen. Şimdi hukuktaki ilke şudur, bu işlerin yapıldığı günde yürürlükte olan hükme göre, biz seçimi tamamlamış olduk, mazbatamızı ona göre aldık. Sayın Cumhurbaşkanı da mazbatasını ona göre aldı. Sonra Ekim ayının sonunda değiştiğinde geçici bir madde konulmadığı için de bir tartışma başladı.

Ben o Anayasa değişikliği yapıldığı tarihte Meclis Başkanıydım. Bu konuyla benim yanımda da bazı tartışmalar yaşandı. Onbirinci Cumhurbaşkanının seçilme usulü ve bu Anayasa değişikliğine tabi olup olmadığı konusunda bir geçici madde ilavesinin daha doğru olacağı söylendi. Ben de şahsen o düşüncedeydim ama benim yanımda bunu tartışan beş-altı kişide hakim olan görüş şu oldu, (buna hiç gerek yok. Zaten referandum sonucunda 'Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir ve 5 5 şeklinde seçilir' şeklinde yürürlüğe girerse, bunun için geçici bir hüküm koymaya gerek yok. Bundan sonraki cumhurbaşkanı ona göre seçilecek demektir. Ama bu cumhurbaşkanı Mecliste seçileceğine göre şöyledir) diye konuşuldu.

Tartışmalar daha sonra başladığında bir grup, (milletvekili seçimi artık 4 yıla indi, cumhurbaşkanı seçimi de 5 yıla indi) şeklinde görüşler ortaya koydu. Ben yine 5 ve 7 olduğu konusunda, yani Sayın İyimaya ile Burhan Kuzu ile bu konuyu görüştük. Hatta bir rapor hazırlattım fakat iş biraz ortada kaldı.''

-''MUHALEFET ISRAR ETTİ''-

Muhalefetin cumhurbaşkanının görev süresinin 5 yıl, milletvekillerinin görev süresinin de 4 yıl olması konusunda ısrar ettiğini anlatan Arınç, muhalefete rağmen bu konuları yeniden gözden geçirdiklerini belirtti.

Bu konuların hem Meclis hem de Cumhurbaşkanlığı kurumunu yıpratacağını vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:

''Cumhurbaşkanımız için de o makamı işgal eden kişinin her türlü müdahaleden ve tartışmadan uzak, bu müdahalelerin dışında o makama yakışır bir konumda olması lazım. Onun da günü geldiğinde 'eğer 5 yıl daha ağırlıklı olarak konuşulursa ona iltihak edelim' diye düşünmüştük. Ama gazetedeki haber 4 ve 5 yıla ikna olduğum şeklinde yayımlandı. Sonuç olarak böyle anlaşılabilir. Ama bugün bana sorsanız ben seçildiğimiz tarihteki Anayasa hükmünün bizim için geçerli olduğunu düşünüyorum. Bu milletvekilleri için 5 yıldır, Sayın Cumhurbaşkanımız için 7 yıldır.

Tabii Sayın Cumhurbaşkanı için tartışmalar şu noktaya gelirse '7 yılsa o zaman 7 yıl dolduğunda bir daha seçilemeyecek demektir. Hüküm böyle'. Eğer beş yılsa ikinci defa adaylığını koyacak mıdır? Amenna, bana göre koyabilecektir. Eğer mevcut cumhurbaşkanımız aday olur veya adaylığını düşünürse. Bir başkasına zaten engel yok''

-''POLİTİK GÖRÜŞLER''-

Bazı kesimlerin 5 yıllığına ama tek dönemlikle ilgili garip sözler sarf ettiğini belirten Arınç, şunları kaydetti:

''Bunlar politik görüşlerdir. Anayasa hukukçularımızın bir kısmı ya da idare hukukçularımızın bir kısmı, ben o konuda zayıfım, yani ceza hukuku bakımından bir şey söyleyebilirim. Diyorlar ki, 'Anayasa değişikliği yapıldığı tarihte yürürlüğe girer ve o zaman milletvekilleri için 4 yıldır, cumhurbaşkanı için 5 yıldır' diyorlar. Amenna... Peki o zaman kim karar verecek, 4 veya 5 olduğuna? Onu da tartıştık biz. Bir kısmı seçim hukukuna ilişkindir. (Herhalde YSK, bir müracaat üzerine ya da kendisinden böyle bir karar alıp bunu açıklayabilir) denildi. Bir kısım arkadaşlar, (Anayasa Mahkemesine gideriz bunu yorumlasınlar onlar karar versinler) dedi. Bir kısmı (Meclis bu konuda bir karar alabilir) dedi. En sonunda herkesin kararı şu oldu. (Daha çok zaman var. Bunu tartışmayalım ve biz önümüze bakalım) denildi.''

Arınç,Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir yasal düzenlemenin komisyondan geçtiğini ancak genel kurula henüz gelmediğini de hatırlattı.

Arınç, görev süresine ilişkin olarak, ''Geçici bir madde konulması keşke o zamanlar uygun görülseymiş. Yine de o yapılabilir'' diye konuştu.

''Son Anayasa paketine de konulabilirmiş aslında'' sözleri üzerine Arınç,

''Yani belki. Hiç düşünülmedi'' dedi.

-''ORTADAYIM GÜÇLÜ OLAN FİKRE İLTİHAK EDEBİLİRİM''-

Cumhurbaşkanı Gül'ün Azerbaycan'a giderken ''Ben bu tartışmaların dışındayım, ben siyasi bir konumda değilim ama belirsizlik hoş bir şey değil'' sözlerini anımsatan Arınç, şöyle konuştu:

''Yani bu belirsizliği gidermek için sanıyorum 2011 yılının başlarında herhalde bir düğmeye basılır, bir yerden. Yani bir anayasa değişikliği, referanduma gitmemesi için 367'nin üzerinde olmalı. O da diğer partilerin desteğine ihtiyaç duyulması anlamına gelir. Yasal düzenlemeyle yapılabilir mi? Yasal düzenleme tabii anayasa hükmünü içerecek şekilde gelmesi herhalde biraz zor gibi görünüyor. Ama sanıyorum 2011'in başından itibaren öncelikle meclis seçimleri daha sonra cumhurbaşkanlığı seçimleri...

Anayasa ve iç tüzükteki yazılı kurallar içerisinde bir meclis kararı bu noktada sanıyorum alınamaz. Çünkü bu tarif edilmiş. Ama bir anayasada yazılı olan bir hükmü bizim yorumlamamız veya açıklamamız sanki YSK bu konuda söz sahibi gibi geliyor. Ama ortadayım. Yani ben güçlü olan bir fikre iltihak edebilirim.''

-''BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞI''-

Başbakan Erdoğan'ın 2011 seçimlerinde son kez milletvekili adayı olacağı yönündeki açıklamalarının anımsatılarak, ''Sayın Başbakan yerini kime bırakacak ya da AK Parti'de ne olacak?'' sorusu üzerine Arınç, şunları ifade etti:

''Herhalde ben bu tartışmanın dışında kalırım. Çünkü benim de üçüncü dönemim. Bu hüküm parti tüzüğe konulurken çok düşünüldü. Belediye başkanları için de böyle bir hüküm var. 'Milletvekilliği üç dönemle sınırlandırılsın parti içi demokrasi açısından' denildi. Herkesin her dönem milletvekili olması doğrusu düşünülmemeli. Ben de aynı kanaatteyim. Yani AK Parti güçlü bir parti. Kendi içinde bunu mutlaka en güzel şekilde çözecektir.

Siyaseti çok iyi yapacak çok iyi yetişmiş insanlar var. Hiçbirimizin gözü arkada kalmasın. Bazı arkadaşlarımız da bu işi bitirdiler.''

Maddenin değiştirilip değiştirilemeyeceğinin sorulması sorulması üzerine de Arınç, ''Kesinlikle olmaz bildiğim kadarıyla'' diyerek şöyle konuştu:

''Başbakan, bunu çoktan beri söylüyor. Bu Baykal'ın gidişine benzemez. 'Ben gidiyorum ama çağırırsanız gelirim' şeklinde bir davranış değil bu. Onun da sonucunun ne olduğunu gördük hepimiz. Öyle bir gidiş ya da öyle bir karar noktasında değiliz. Ne Başbakan ne biz. Üç dönem dediysek bu üç dönem sonunda bitecek anlamındadır. Çok değerli arkadaşlarımız var, onlar devam edebilirler, siyasete yeni yüzlerle girebiliriz. Onlar başarılı olabilirler. Biz yenilenmeyi siyasi partilerin kendi iç dinamiklerini kullanmasını ve siyasete yeni yüzler yeni birikimler gelmesini her zaman önemsiyoruz.''

-CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI-

Arınç, ''Sayın Gül de sayın Başbakan da yeniden Cumhurbaşkanlığına aday olur mu? Başbakan'ın açıklaması acaba bir tüzük hükmünün ifadesinden öte Cumhurbaşkanlığı adaylığına giden bir yolun işareti mi?'' sorusu üzerine Arınç, ''Yani hiç o konularda hesaba girildiğini düşünmüyorum'' yanıtını verdi.

''Kalplerde olanı da Allah bilir'' diyen Arınç, ''Ama bugün masa başında oturduğumuz veya düşündüğümüz zaman, adaylıkları bir takım hesaplarla yazmak mümkün. Bunları yazanlar da çizenler iyi niyetli de olsa bence bunlarda hiç bir zarar yok. Günü geldiğinde görürüz'' şeklinde görüşünü ifade etti.

Arınç, ''İkisi aynı anda aday olabilir mi?'' sorusu üzerine ''Herhalde olmazlar'' dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber