İdamla yargılanan avukat: Yüksek Yargı CHP'nin arka bahçesi gibi hareket ediyor

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 20 Ağustos 2010 15:13, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İLK DEFA MİLLET ANAYASA YAPIYOR

12 Eylül'de idam talebiyle yargılanan Avukat İrfan Sönmez, ?İlk defa millet anayasa yapıyor. Darbecilerin ipotek koyduğu iradesine sahip çıkıyor bu az şey mi?? dedi.

Anayasa referandumuna ilişkin sorularımızı yanıtlayan Sönmez, ?1982 Anayasası yasakçı, güvenliği ön plana alan, vatandaşa güvenmeyen bir anayasadır. Bunun için milli iradenin tecellisine mani olmak için her türlü düzenleme yapılmıştır. AYM'nin, HSYK'nın esas görevi milli iradeyi CHP'nin altı okuna göre sınırlamak statükonun devamını sağlamaktır. Anayasa değişikliği ihtiyacın da ötesinde bir zorunluluk halini almıştır? yorumunda bulundu.

İşte o söyleşi:

Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz?

Bir ihtiyacın varlığını yokluğunu anlamak için son birkaç yıldır meydana gelen olaylara bakmak kafi. 2007 yılında Anayasa'nın 10 ve 42. maddesinde yapılan değişiklikler Anayasa mahkemesi tarafından esasa girilerek iptal edilmiştir. Cumhurbaşkanı seçiminde aynı mahkeme 367 gibi skandal bir karara imza atmıştır. Meslek okullarında uygulanan ve Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olan katsayı uygulamasının kaldırılması için YÖK'ün aldığı karar Danıştay tarafından iptal edilmiştir. Halbuki aynı Danıştay Kemal Gürüz'ün başkanlığı döneminde yapılan başvurulara yetki YÖK'te diyerek ret kararı vermiştir. HSYK'nın son dönem aldığı kararlar ortadadır. Hakimlik teminatı ve doğal hakim ilkesiyle bağdaşmayan kararlara imza atılmıştır. Yüksek Yargı'nın Erzincan Ergenekon davası olarak bilinen davada savcı Cihaner'i kurtarmak için bugüne kadar verdiği ?fotokopi üzerinden- inceleme yapılmayacağına dair sayısız içtihadını askıya alarak Cihaner'i kurtarması başka bir tartışmalı karardır. YARSAV isimli politik derneğin yüksek yargıdaki etkinliği ortadadır. Bir muhalefet partisi gibi hareket eden,Yargıtay'ı merkez üssü gibi kullanan bir derneğin faaliyetlerine çanak tutulması yüksek yargının ne hale geldiğini veya getirildiğini gösteriyor. İdeolojik gerekçelerle yasaları, Anayasa'yı çiğnemekten imtina etmeyen, yürütme ve yasamayı çalışamaz hale getiren, toplumsal ihtiyaçları görmezden gelen böyle bir yapıyla daha fazla gidilebilmesi düşünülemezdi. Şu sıralar çoktan çıkması gereken yaz kararnamesinin çıkmaması bile HSYK'nın çalışma biçimi, ideolojik tutumu hakkında yeterince fikir vericidir. Hükümeti engellemek için Türkiye'nin önünü tıkamaktan kaçınmayan bu zihniyetle 21. yüzyılın lider ülkesini inşa etmek mümkün değildir. Öte taraftan toplumların en değişmeyen tarafı değişimdir. Toplum değiştikçe onu yönetecek yasaların da bu değişime paralel olarak değişmesi gerekir. Değişen bir ülkeyi değişmeyen yasalarla yönetemezsiniz. 1982 Anayasası'nın kabulünün üzerinden 28 yıl geçti. Bu süreçte tarihin hızlandığı bir dönem yaşadık. Sovyetler birliği dağıldı, Berlin duvarı yıkıldı, soğuk savaş bitti. O günün ruhunu taşıyan yasalarla bugünün ruhunu kavramak, bugünün ihtiyaçlarına cevap vermek mümkün değildir. Öte taraftan darbe anayasalarına hakim olan ruh güvenlik endişesi, sivil anayasalara hakim olan ruh ise özgürlük hassasiyetidir. Güvenlik endişesi beraberinde halka güvensizliği, yasakçılığı, despotizmi getirir. Özgürlük hassasiyeti ise bireye güveni, serbestliği esas alır. Yaşadığımız çağda totaliterizme kapı aralayan aşırı güvenlikçi bir tutumun yeri yoktur. Güvenliği ön plana çıkaran her yasa tabiatı icabı yasakçı olur. 1982 Anayasası da yasakçı, güvenliği ön plana alan, vatandaşa güvenmeyen bir Anayasa'dır. Bunun için milli iradenin tecellisine mani olmak için her türlü düzenleme yapılmıştır. AYM'nin, HSYK'nın esas görevi milli iradeyi CHP'nin altı okuna göre sınırlamak statükonun devamını sağlamaktır. Anayasa değişikliği ihtiyacın da ötesinde bir zorunluluk halini almıştır.

Anayasa paketinin içeriğini nasıl buldunuz?

Hem bir vatandaş, hem bir hukukçu olarak her maddeyi ayrı ayrı tetkik ettim, muhtemel sonuçlarını analiz ettim. Çünkü anayasanın değişmesinden sonra alt yasarların değişimi, yani uyum yasaları gündeme gelecektir. Hangi madde, hangi alt yasal düzenlemelere sebep olur, bunların hepsini aşağı yukarı tahmin ediyorum. Anayasa değişikliği ile bir yol döşeniyor, bu yoldan nelerin geçeceğini de tahmin edeceksiniz. YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması, fişlemenin son bulması, asker kişilerin askerlik mesleği ile alakası olmayan iş ve eylemlerinden dolayı sivil mahkemelerde yargılanması, askeri hakimlerin hakim teminatı kapsamına alınması, kadınlara çocuklara, şehit ailelerine pozitif ayrımcılığın yapılması, memurlara toplu sözleşme hakkının verilmesi, HSYK'nın, AYM'nin yapısının değiştirilmesi yapılacak değişikliklerin bazıları? Şimdiye kadar 82 Anayasası 16 defa değiştirildi. Ama hiç ruhuna dokunulmadı şimdi ilk defa ruhuna dokunuluyor. Çıkan gürültü de bu yüzden çıkıyor.

Anayasada yapılan değişikliklerin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Her iyinin daha iyisi vardır. İyinin sonu yoktur. Namütenahi iyiler çıkarabilirsiniz. Mevcut değişikliklerin daha iyisi olabilirmiydiden ziyade değiştirilen yasalarla mukayese etmek daha gerçekçi olur. Daha iyisi olabilirmiydi derseniz mevcut değişiklikleri anlamsız hale getirmiş olabilirsiniz. Bu değişikliklere tahammül edemeyenlerin daha iyisine tahammül edebilmeleri mümkün müydü? Kaldı ki anayasa değişikliklerini esastan inceleyerek yetki gaspında bulunan bir Anayasa Mahkemesi'ne rağmen böyle bir değişiklik olabilir miydi? Daha iyisi olsaydı diyenler muhali tartışıyorlar. Böyle bir paket bugünkü şartlarda bir fantezidir. Mevcut paketin 5/6 gibi bir oyla iptal edilmekten kurtulduğunu unutmayalım. Daha iyi bir Anayasa olsun ama bu Anayasa mahkemesiyle nasıl olacak? Önce bu mahkemenin engel olma imkanını ortadan kaldırmak sonra da daha iyi bir Anayasa yapmak lazım. Hükümet de onu yapmıştır. Referandumdan evet çıkması halinde AYM'nin Anayasa değişikliklerini iptal için artık 2/3 çoğunluğu bulabilmesi imkansız hale gelecektir. Yani daha iyi bir Anayasa yapmanın önündeki en büyük engel kalkmış olacaktır. Ayrıca anayasaları millet yapar. İlk defa millet bir anayasa yapıyor. Darbecilerin ipotek koyduğu iradesine sahip çıkıyor bu az şey mi?

Sizce anayasanın maddelerinde yapılan değişiklikler tarafsız mı?

Yapılan kirli bir propagandadır. Dünyada başka türlü anayasa yapma imkanı yoktur. Bununla diğer partilerle uzlaşma yapılmadığı kast ediliyorsa şu husus iyi bilinmelidir: Millet iradesini seçtikleri vasıtasıyla kullanır. Demokrasilerde millet adına hareket etme yetkisine sahip olanlar seçilmişlerdir. Farklı görüşleri uzlaştırmak bazen imkansızdır. İlla uzlaşma olsun demek imkansızın peşinden koşmaktır. Yüksek Yargı CHP'nin arka bahçesi gibi hareket ediyor. CHP yargıdaki iktidarının değişmesini ister mi? Yargı reformunu CHP ile uzlaşmaya endekslerseniz hiçbir zaman yargı reformu yapamazsınız. Anayasayı kim yapıyorsa toplumsal ihtiyaçlar kadar yapanın rengini de taşır. Ama bu paket Ak Parti'nin şimdiye kadar kendini en geri plana aldığı yasa çalışmalarından biridir. Mesela HSYK üyeleri dünyanın birçok yerinde meclis tarafından seçilirken Ak Parti bunu bile yapmamıştır.Tek bir HSYK üyesini bile meclis seçmemektedir. Kaldı ki Ak Parti'yi bu mülahazayla suçlayanlar bile Ak Parti'nin kendine ait neyi Anayasa paketine taşıdığını söyleyememişlerdir. Bir parti bir yasa paketinde ancak kendini bu kadar geri plana alabilir. AYM ?ye meclis tarafından seçilecek üyeler bile meclis tarafından direkt seçilmemekte, Barolar Birliği, Sayıştay gibi kurumlardan gelen adaylar arasından seçilmektedir. Bu mudur parti anayasası yapmak? Kaldı ki bugün Ak Parti iktidar yarın bir başka parti iktidar olacaktır. Anayasa taslağını Ak Parti kendisi için yaptı diyenler kendisi için olmayan bir anayasa taslağının nasıl yapılacağını, muhtevasının nasıl olacağını da söylemelidirler. HSYK'nın 10 asil üyesinin 1.derece hakimleri arasından diğer tüm yargı mensupları tarafından seçilmesi mi Ak Parti'nin kendine yontması. Darbecilere yargı yolunun açılması, YAŞ kararlarının yargıya açılması, şehit ailelerine pozitif ayrımcılık yapılmasının neresi tarafgirliktir? Hangi yasa değişikliği Ak Parti'ye hizmet ediyor bunu söyleyenlerin samimi olduklarına inanmıyorum. Anayasalar partiler için değil millet için yapılır. Yasalar geneldir herkesi bağlar. Ak Parti'ye ne getiriyor veya ne götürüyorsa diğerleri için de onu getiriyor veya götürüyor mesele budur.

Olağan üstü durumlara önlem amaçlı yapılan 1982 darbe Anayasası yerine, 12 Eylül'de yapılacak referandumdaki yeni anayasa sorunlara çözüm olabilir mi? Yapılacak referandumda evet oyu çıkarsa ülkemizde yeni bir dönemin başlayacağına inanıyor musunuz? ve sizin oyunuz ne olacak?

Son 3 yıl Anayasa Mahkemesi'nin, HSYK'nın yarattığı krizlerle geçti. Danıştay'ın bir iptal edip bir yol verdiği davalar yüzünden Türkiye büyük maddi kayıplara uğradı. Bunun en bariz misali Telekom'un özelleşmesinde Danıştay'ın takındığı tavırdır. Türkiye'nin 25 Milyar dolar dış borcu varken 29 Milyar verilen Telekom'un özelleştirilmesine karşı çıkan Danıştay 10 yıl sonra Telekom'un değeri 5 milyar dolara düşüp, Türkiye'nin dış borcu 200 milyar'a çıktıktan sonra satışa onay vermiştir. Bunun Türkiye'ye faturasını tahmin eden var mı? Yazık ki bu çelişkili kararlara imza atan yargıçlardan hesap soracak bir mercii de yok. Mevcut düzenleme idari yargıda yerindelik denetimi yapmayı yasaklıyor. Referandumdan evet oyu çıkarsa bundan böyle idari yargı yerindelik denetimi yapamayacak, idarenin takdir yetkisine müdahale edemeyecek. Bu bile önemli bir ihtiyacın cevabı değil mi? Son on yılda YAŞ kararlarıyla 200 civarında milliyetçi, mukaddesatçı subay ordudan atıldı. Planlı jurnallerle namaz kılanlar, oruç tutanlar birazcık dini hissiyat taşıyanlar kapı dışarı edildi. Aynı mekanizma PKK'nın tosunları ölmesin diye heronları düşürün diyen hainler için işlemiyor. YAŞ kararlarının yargı denetimine açılmasıyla bundan böyle kimse inançlarından dolayı mağdur edilmeyecek. Bu bir ihtiyacın cevabı değil mi? Aynı işi yapan memurla işci aynı ücreti alamıyor. Niye çünkü işçi hükümetle, iş verenle çatır çatır pazarlık yapabiliyor. Memur hakkını arayamıyor. Şimdi memurlar da oturup pazarlık yapacak. İnisiyatif hükümetin elinden alınıyor. Bu bir ihtiyacın giderilmesi değil mi? Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu örnekler değişikliklerin kimi sorunların çözümüne vesile olacağını gösteriyor. Öte yandan referandumda evet oyu çıkması halinde ben yeni bir dönemin başlayacağına inananlardanım. Daha şimdiden şeffaflaşmanın bazı kurumlardaki çürümüşlüğü nasıl ortaya çıktığını görüyoruz. Bundan sonra kimse kolay kolay yanlışını, kusurunu gizleyemeyecek. Kimse yaptığım yanıma kar kalacak demeyecek. Şu Hantepe baskınındaki ihmalleri Türkiye şeffaflaşmasaydı görebilecek miydik? Şimdiden demokratikleşmenin, gerçek bir hukuk devleti olmaya gidişin faydalarını görüyoruz. 12 Eylül'den sonra daha çok göreceğiz. Referandumda hiç şüphesiz benim oyum ?evet? olacaktır. PKK'nın hayır demesi bile benim için önemli bir kıstas ve ?evet? demem için kafidir. Milletin inançlarına geçit vermeyen, demokrasinin bir eşitler nizamı olduğunu unutan bir Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değiştirilmesine hiç kimse hayır diyemez. Anadolu çocuklarını kapı önüne bırakan YAŞ kararlarının yargı denetimine açılmasına hiç kimse hayır diyemez. Ergenekoncuları kurtarmak için her türlü entrikayı yapan HSYK'nın yapısının değişmesine hiç kimse hayır diyemez. Memurların toplu sözleşme hakkını almalarına hiç kimse hayır diyemez. 12 Eylül'de bir partiyi ve icraatlarını oylamayacağız, darbelerle, çetelerle, Ergenekonlarla, fişlemelerle dolu bir Türkiye mi istiyoruz, yoksa evrensel standartlarda bir demokrasi mi istiyoruz ona karar vereceğiz. Ben Türk insanının standartları yüksek bir demokrasiye layık olduğunu düşünüyorum onun için evet diyeceğim.

Son olarak söyleyeceğiniz başka bir husus var mı?

Son olarak şunu söyleyeyim. Demokrasi, özgürlükler gevşetir, yasaklar kısıtlamalar kışkırtır. Demokrasimizin standartları yükseldikçe terör örgütünün istismar imkanları da elinden alınmış olacaktır. Şu süreçte bile BDP'nin boykot kararına gösterilen kitlesel tepkiler bu gidişin habercisidir. Kendimize, insanımıza güvenirsek başaramayacağımız iş, aşamayacağımız engel yoktur.

Başak Medya Ajans

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber