Ülkücü ve Milliyetçi hukukçulardan 'Evet' deklarasyonu

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 20 Ağustos 2010 16:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ülkücü ve Milliyetçi Hukukçular Platformu, bir deklarasyon hazırlayarak, 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilecek Anayasa Değişiklik Paketi referandumunda 'Evet' oyu kullanacaklarını açıkladı.

Türkiye genelindeki barolara kayıtlı 113 avukatın imzaladığı deklarasyon İstanbul Adliyesi önünde Doç. Dr. Ömer Özkan tarafından okundu. Türkiye'nin, bir darbenin yıl dönümünde o darbe düzenini sürdürecek veya tarihe gömecek bir kararın eşiğinde olduğu vurgulanan açıklamada, hesabı sorulmayan her darbenin bir sonrakinin destekleyicisi ve teşvikçisi olduğu hazırlatıldı. Ülkenin milli varlığını tehdit eden problemlerin çoğunun darbelerden beslenerek büyüdüğü ifade edilen açıklamada, "1982 Anayasası, darbe düzenini kurumsal hale getirmek maksadıyla oluşturulmuş bir darbe Anayasa'sıdır. Birçok maddesi gerçek bir demokrasiye giden yolu tıkamak maksadıyla tanzim edilmiş, içi milli iradenin tecellisini engellemek için barikatlarla doldurulmuştur." sözlerine yer verildi.

Anayasa Mahkemesi'nin, gerek üye seçimi gerek çalışma biçimiyle milli iradeyi hiçe saydığını belirten Özkan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun da (HSYK) halka karşı kullanılmak üzere tanzim edildiği iddiasında bulundu.

Görevi milletin iktidarına mani olmak kurumları savunmanın milliyetçilerin vazifesi olamayacağı vurgulanan açıklamada özetle şöyle denildi: "Hukuk devleti, hukukun üstünde kalmakta direnenlerin hukukun denetimi altına alındığı devlettir. Darbe anayasasının imtiyazlı hale getirip denetim dışında tuttuğu YAŞ ve HSYK kararları devletin en önemil vasfının hukuk devleti olduğuna dair iddiaları örselemiştir. Üstelik bu iki kurumun en önemli mağduru milliyetçilerdir. Milliyetçilik anlayışımız, milliyetçileri kapı dışarı edenlere destek olmaya asla müsaade etmez. 12 Eylül'de halkın tercihe sunulacak Anayasa taslağının, ideali olmasa da, mevcut darbe anayasasından çok daha demokratik ve özgürlükçü, milletimizin değer yargılarına daha yakın ve daha tercihe şayan olduğu muhakkaktır.

Biz Türk milliyetçisi hukukçular olarak, milliyetçiliğin kişi veya bir zümreye tabiiyet değil, milletin sesini dinlemek olduğuna inanıyoruz. Milli meseleler üzerinden yapılan siyasi hesaplaşmalar, milleti milliyetçilikten uzaklaştırmaktan başka işe yaramamıştır.

Bir milliyetçinin, milletin maddi ve manevi değerlerine her vesileyle ambargo koyan Anayasa Mahkemesi'nin uluslararası hukuk kurallarına uygun olarak yeniden yapılandırılmasına asla hayır demeyeceği kanaatindeyiz.

Bir milliyetçinin, milliyetçilere Yüksek Yagıyı, askerlik mesleğini haram eden, HSYK ve Yüksek Askeri Şura kararlarının yargı denetimine açılmasına hayır demeyeceğini düşünüyoruz.

Bir milliyetçinin, Türk milliyetçiliğinin bütün fikir ve aksiyon önderlerini en ağır, en onur kırıcı işkencelerden geçiren 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına hayır dememesi gerekir. Biz de demeyeceğiz.

Ülkücü ve milliyetçi hukukçular olarak milletin hayrına gördüğümüz Anayasa değişiklik paketine, ilahi bir tesadüf eseri olduğuna inandığımız 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan halk oylamasında beyaz oy kullanmak suretiyle evet diyeceğimizi şimdiden ilan ediyoruz.

Desteğimiz, herhangi bir siyasi partiye, kuruma veya kuruluşuna değil, insan haklarına, uluslararası hukuka, hukukun evrensel ilkelerine, ülkemizi daha da demokratikleştireceğine inandığımız anayasa değişikliklerinedir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber