Ak Patili Vekil: Oylar partiye değil, geleceğimize veriliyor

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 30 Ağustos 2010 23:17, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

BİTLİSLİLER EVET DİYECEK

Referanduma çok az bir zaman kala, meydanlar iyice kızışırken, biz de Doğu Anadolu'nun nabzını tuttuk.

BDP'nin boykot kararına rağmen halkın referanduma olan ilgisinin maksimum seviyede olduğu bölgede, hemen hemen herkes paketin neler getireceğini ve anayasa değişikliğinin ne anlama geldiğini biliyor.

Sokaklarda insanlar referandumu, TBMM'deki oylamaları, muhalefetin tutumunu ve birbirine taban tabana zıt siyasi unsurların aynı paydada bir araya gelmesini tartışıyor.

AK Parti Bitlis Milletvekili Cemal Taşar ile referandum sürecini, AK Parti olarak yaptıkları çalışmaları ve 12 Eylül'den beklentilerini konuştuk. Taşar, 12 Eylül'de Bitlis'te en yüksek ?evet? oranını yakalayacaklarını belirtiyor ve neden ?evet? denmesi gerektiğini ayrıntıları ile anlatıyor?

Referandum için AK Parti'nin güven oylamasına dönüştü diyenlere ne cevap veriyorsunuz?

Bu anayasa değişikliğinde bir partinin, bir zümrenin ya da sadece bir sınıfın değil bütün bir halkın geleceği için çalışılıyor. Herkes burada kendisine oy veriyor. Ailesi, kendisi, geleceği ve memleketi için veriyor.

Referandum gününe kadar her gün daha fazla insanımız gerçeği görecek ve her gün ?evet? diyenlerin sayısı artacak. İnsanlarımız gaza gelmeyecek. Çünkü ?hayır? diyenlerin hiçbir haklı gerekçesi yok onlar neden ?hayır? dediklerini de bilmiyorlar. Bizim getirdiğimiz AK Parti'nin değil milletin anayasasıdır. Bu bir halk oylamasıdır. Bu bir milletvekili seçimi değildir, bu bir seçim değildir. Milletin iradesini ortaya koymaya yönelik bir çalışmadır. Hangi anayasa ve hangi hukuk kuralına göre yönetilmek istiyorsa ona göre bir yön belirleyecek.

Demokrasiye inanmış demokrat her insanın buna ?evet? demesinde hiçbir beis yoktur. Hiç kimse ortaya çıkıp diyemez ki, bu 26 maddenin bir tanesi dahi milletin aleyhinedir. Hiç kimse bizim kızımız, eşimiz, çocuğumuz bundan olumsuz yönde etkilenir diyemez. Bunu bir AK Parti meselesi gibi göstermek yanlıştır. Ama AK Parti kurulduğundan bugüne yaptığı çalışmalar ile biliniyor ve bundan ötürü de birileri rahatsız oluyor.

Kimler rahatsız?

Özellikle statükocular, Türkiye'nin gelişmesini istemeyenler, az olsun benim olsun anlayışını devam ettirenler, bunu fırsat bilip felaket tellallığına soyunuyorlar. Halkı nasıl korkutabiliriz mücadelesini sürdürüyorlar. Ama gün geçtikçe halk bunların gerçek yüzünü görüyor. Kendileri de bu anayasada halkın lehine olmayan bir şey gösteremiyorlar. Her şey halkın lehine.

BDP'nin boykot kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?

BDP kalkıyor diyor ki ?biz boykot ediyoruz'. Demokrasi boykot edilir mi? Sen demokrasiye su ile yaklaşıp onu yeşerteceğine ateşle gidip onu yakmaya çalışırsan, demokrasi yeşerir mi? Bu baskı zamanla kendini daha fazla gösterecek. Boykot, hele de sandığı boykot hiç demokrasi değil. Kendisini mazlum pozisyonunda görüp de sandığa gitmeyen insanın aklına şaşarım. Yani bir hukuk kuralı ortaya konuyor, siz bunu boykot edeceksiniz. Siz etseniz de etmeseniz de zaten gelecek. Ama sizin bir taraf belirlemeniz lazım. Bu olayın neresindesiniz? Bir karınca dahi tarafını belirleyebiliyorsa, ateşi söndürmeye suyla gidebiliyorsa, bir ferdin kendisinin yönetileceği anayasayı, hukuku boykot ederek ?ben bunun tarafı olmam' demesi kadar abes bir şey olamaz. Çok yanlış bir olaydır. Ben doğu ve güneydoğudaki ve Türkiye'deki halkımızın buna kanmayacağına inanıyorum.

Bitlis'ten nasıl bir sonuç çıkacak?

Halkımız sağduyuludur, Bitlisli daha da sağduyuludur. Bitlis kendi geçmişine sahip çıkan çok kadirşinas bir millettir. Geçmişte istiklal mücadelesinde başarılı olan Bitlis'in şimdi de istikbal mücadelesinde başarılı olacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci olan bir il Bitlis. Allah nasip ederse bunda da birinci olacağımızı düşünüyorum. Halkımızın bu konudaki yaklaşımı ve sağduyusu en üst düzeydedir. Çünkü halkın burada bir talebi ve isteği var. İnsanlar temel hak ve özgürlüklerden, demokrasiden yana.

Diyelim ki referandumdan evet çıktı. Sonra tümden bir değişikliğe gidilir mi?

Kesinlikle Türkiye'nin tamamen darbe anayasasından kurtulup milletin ruhuna uygun, milletin geleceğine ve arzusuna yönelik, sivil bir anayasa ile tam bir demokrasiye ulaşması elzemdir. Günü bile geçmiştir. Daha önce de bir grup bilim adamı ile bir anayasa çalışması yapıldı, ortaya konuldu, tartışıldı, siyasi partilere götürüldü, bir parti ?gelirler çay içerler giderler' dedi, bir parti ?hazırlatılmış bize dayatılmıştır' dedi ve tam o sırada da AK Parti'ye yönelik bir kapatma davası açıldı. Burada bir etnik kimliğin ya da sadece bir inanca dahil insanların özgür olmadığını söylemek istemiyorum. Yani 12 Eylül darbe anayasası her konuda milletimizin önünü tıkamıştır. Milletimizin izin vereceğine inanıyoruz, biz de milletimizin arzusunu yerine getireceğiz. Bu bir referandumdur, milletimizin kendi hukukunu seçeceği bir alandır. Bu bizim icraatlarımızın oylanacağı, tartışılacağı bir alan değildir. Sadece AK Partililer değil, sosyal demokratından tutun bütün yelpazelerin, siyasi parti yönetimleri buna karşı çıkabilir ama tabanın, yani sağduyulu milletimizin buna sahip çıkacağına inanıyorum. Ben çok büyük bir oranla halkımızın buna ?evet' diyeceğine inanıyorum.

Muhalefet partileri anayasa değişikliğine neden karşı çıkıyor?

Bakın biz bunu mecliste görüşürken bunun özüne karşı çıkamadılar. Bunlar milletvekili. Halk bizi kendisine vekil olarak seçmiş ve ?gidin orada irademizi belirtin' demiş, bunlar korkudan oy kullanamadılar. İradesini bu şekilde belirtemeyen ve bu anayasaya mecliste ?hayır' diyemeyen bir zihniyet, doğuda, meydanlarda, halkın önünde nasıl ?hayır' oyu isteyebiliyor, biz üzülüyor ve onların adına utanıyoruz. Sen kendi iradeni ortaya koymamışsın ki başkasından ?hayır' oyu istiyorsun. Yine sözde iki parti var. MHP ve BDP. Bu konuda anlaşmışlar, ben buna da bir anlam veremiyorum. Yani bunların ortak noktası nedir. Parti kapatmalarda en fazla mağdur olan bir parti, biz bunu zorlaştırmak için çalışma yaptık, gelip oylamaya katılmadılar. Geçmiş olsaydı, Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk bugün milletvekili olacaktı. O insanları götüren AK Parti değil ki. Onu götüren 12 Eylül darbe anayasasının hukukudur. Sen buna karşı çıkmayacaksın, sonra da çıkıp boykotla tam demokrasi diyeceksin. Hiç boykot ile demokrasi bir arada olur mu? Mantığın özü terstir, yaklaşım terstir. ?Efendim bize ne getiriyor?' Kardeşim, bize dediğin kimdir. Türkiye Cumhuriyetinin sınırları içinde yaşayan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve eşit haklara sahiptir.

Peki anayasa paketi ne getiriyor?

Şimdi dezavantajlı kesimler olan, kadınlarımız, çocuklarımız, özürlülerimiz, yaşlılarımız, şehitlerimizin dul ve yetimleri ile gazilerimizin her alanda avantajlı duruma getirilmelerine ?evet' diyoruz. Temel prensibimiz şudur ve bu çok önemlidir; artık üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü hakim kılınacak. Daha düne kadar sizin haberiniz olmadan canının istediği gibi fişliyordu. Herhangi bir delili yoktu ama senin dosyanı kirletiyordu ve 7 sülalenin bir yerlere gelmesini engelliyordu. Biz bunu düzeltiyoruz. Mahkeme ile belgelenmediği sürece kimse suçlanamaz. Peki bu Batılı için uygulanacak da Doğulu için uygulanmayacak mı? Ayrı bir hukuk sistemi mi var? Birileri diyor ya bizim için bir şey yok. Yalan bunlar.

Darbeciler yargılanacak mı?

12 Eylül binlerce genci hapishanelerde çürüttü. Astıklarını astılar, kestiklerini kestiler, sakat bıraktılar, binlerce aileyi gözü yaşlı bıraktılar. Üzerinden 30 yıl geçti ve bugün bir siyasi irade kalkmış, o gün darbe yapan insanlara yargılanma yolunu açarım diyor. Bu çok önemlidir. Bundan sonra kim bu işe teşebbüs ederse yargılanacak demektir. Kim sivil iradeye, milli iradeye, halkın iradesine karşı çıkacaksa sonuçta böyle bir şey var. Orada kapıyı kapatıyor ve net bir tavır koyuyorsun. Daha düne kadar Yüksek Askeri Şura'da belki keyfi belki de bu darbe anayasasının getirdiği hukuka uygun olarak oradaki birçok insan kapı dışarı edildi. Herhangi bir hak verilmeden. Şimdi biz diyoruz ki, ne olursa olsun insanlar haklarını arayacaklar. Nerede hakkını arayacak, mahkemelerde. Artık birileri bizim insanımızı rasgele tutup götürüp askeri mahkemede yargılamasın. Askerde bile sadece askeri görevinden ötürü askeri mahkemelerde yargılanacak, diğer durumlarda sivil mahkemeler yetkili olacak. Şimdi burada Türkün, Kürdün, Arap'ın, Acemin ne anlamı var. Düne kadar bırakın Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını, kapısını çalmamız bile sakıncalıydı. Normal mahkeme kapıları dışında en yüksek mahkeme olan anayasa mahkemesi eğer hukuk yolları kapanmışsa senin için başvuru kapısıdır. Türkiye'nin faili meçhuller, asit kuyuları, işkencelerle bozulan imajını düzeltmeye yönelik çalışmalardır bunlar. En önemlisi, vesayetin ortadan kalkması ve milletin egemenliğinin kurulmasıdır. Milletin olduğu yerde vesayet olur mu? Böyle güzel bir şey milletin önüne geldiği zaman kimse biz bu oyu Ahmet'e vereceğiz, Mehmet'e vereceğiz, falan partiye vereceğiz demeyecek. Ama tabi ki birileri bunu savunacak. Siz cesaretli olup, ortaya çıkıp gerçekleri anlatmadığınız zaman tabi ki birileri vatandaşa yanlış anlatacak. Biz şuna inanıyoruz, haklıyız, hakkın yanındayız, bunun için sesimiz gürdür.

TBMM'deki oylamalarda neler yaşandı?

Tabi şunu çok net biliyorum. Orada ?hayır' oyu kullanan ya da sandığa gelmeyen birçok insanın tercihleri farklıydı. İçindeki ses farklıydı. En uç kısımdaki dostlara, milletvekili arkadaşlara bile, ?Allah var, bakın bu demokrasi alanında, özgürlükler alanında, insan hakları konusunda getirdiğimiz bu güzelliklere neden evet demiyorsunuz, neden gelip oyunuzu kullanmıyorsunuz' dediğimizde ?vallahi yüreğimiz sizinle beraber ama ne yapalım' dediler. Bunu ağızları ile defalarca bize söylediler. Ancak o dönemde de şimdi de Allah'a şükürler olsun AK Parti kenetlendi. Ancak karşı cepheden birçok milletvekili gelip asıl tercihlerinin evet olduğunu itiraf etti. Şimdi bile parti olarak bir karar almışlar, yine de demokrat insanlar aradan çıkıyor ve ?ben buna evet diyeceğim' diyor. Demokrasiye inanmış herkes bunu söylüyor. Bunlar çok önemlidir. Bütün gaye acaba biz bunu AK Parti için bir güvenoyuna dönüştürüp kendimize doğru bir şeyleri çevirebilir miyiz anlayışı var. Ama halkımız buna prim vermeyecektir.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

AK Parti bugüne kadar 4 genel seçime girmiş ve her defasında da halkımız teveccühünü ortaya koymuştur. Ben inanıyorum ki, halkımız bu kez de TBMM'de yapılan bu anayasaya inandığını, güvendiğini ortaya koyacak. İnşallah iki bayramı birlikte yapacağız.

Başak Medya Ajans

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber