TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, cezaevlerini inceleyecek

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 07 Ekim 2010 13:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, cezaevlerinde inceleme yapmak üzere bir alt komisyon kuracaklarını belirterek, alt komisyonun Silivri Cezaevi'nde de incelemelerde bulunacağını açıkladı. Tutuklama sürelerinin uzun olmasıyla ilgili şikayetlere de değinen Üskül, "Yargıçlarımız AİHM kararlarında ortaya konular kriterlere uydukları oranda ülkemizde tutuklamayla ilgili bu tür iddialar, tümüyle ortadan kalkmasa bile, çok büyük oranda azalabilecektir" dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, yeni yasama döneminin ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Komisyon Başkanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül, toplantıda Meclis tatile girdikten sonra yapılan çalışmalarla önümüzdeki dönemin yol haritasına ilişkin değerlendirmeler yaptıklarını söyledi. 22 Temmuz 2007'den 7 Ekim 2010 tarihine kadar komisyona toplam 8 bin 818 başvuru yapıldığını belirten Üskül, bu başvurulardan 7 bin 950'sinin

sonuçlandırıldığını söyledi. Üskül, 714 başvurunun işlemde olduğunu, 154 başvurunun ise işleme alınmayı beklediğini ifade etti.

Cezaevlerinden hem milletvekillerine, hem komisyona ulaşan bazı başvurular bulunduğuna işaret eden Üskül, tutukluluğun uzun sürmesiyle ilgili genel bir yakınma olduğuna dikkat çekti. Ceza infaz kurumlarından 30 Eylül 2010 tarihi itibariyle 35 bin 843 tutuklu, 20 bin 969 hükmen tutuklu ve 63 bin 548 hükümlü bulunduğunu kaydeden Üskül, toplam 120 bin 360 kişinin cezaevlerinde bulunduğunu söyledi. Bu sayılardan görüldüğü gibi, tutuklu sayısının hükümlü sayısından çok fazla olduğu yönündeki haberlerin doğru

olmadığını dile getiren Üskül, tutuklu ve hükmen tutukluların sayısının, hükümlülerden biraz az olduğunu, 57 bin civarında tutuklu, 63 bin civarında ise hükümlü bulunduğunu dile getirdi. Üskül, af kanunların uygulandığı dönemler dışındaki her dönemde tutuklu sayısı ile hükümlü sayısının birbirinden çok farklı olmadığına işaret etti.

Cezaevinde bulunan 120 bin 360 kişiden 111 bin 320'sinin adli suçlu, 6 bin 402'sinin terör, 2 bin 638'inin ise çıkar amaçlı suç örgütü mensubu olduğunu anlatan Üskül, bunların 114 bin 47'sinin erkek, 4 bin 160'ı kadın, 2 bin 153'ünün çocuk olduğunu açıkladı. Hangi suçtan tutuklu ya da hükümlü olursa olsun tutukluların ya da hükümlülerin de haklarının bulunduğunu vurgulayan Üskül, cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlülerin bu haklarını kullanıp kullanamadıklarının Komisyon açısından önem taşıdığını

söyledi. Tutukluluğun uzun sürmesinin, Türkiye'nin bir genel sorunu olduğunu belirten Üskül, bazı ünlü kişilerin çok uzun süre tutuklu kalmasının daha çok medyanın gündeme gelebildiğini ancak herhangi bir adi suçtan tutuklananların tutukluluklarının uzun sürmesinin de Komisyon açısından aynı oranda önemli bir sorun olduğunu dile getirdi. Tutuklama kararını verenlerin ve bu kararları gözden geçirenlerin yargıçlar ve mahkemeler olduğuna işaret eden Üskül şöyle konuştu:

"TBMM'nin bir organı olan komisyonun yargı organına bu bakımdan müdahalesi Anayasal açıdan mümkün değildir. Tutukluluğun gereğinden çok uzun sürmesi ya da tutuklu olmayı gerektiren koşulların tam olarak ortada bulunmamasına rağmen tutukluluk kararının verilebilmesi, adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindedir. Komisyon olarak bizim söylediğimiz şudur. Yargıçlarımız tutuklama kararı verirken ya da verdikleri tutuklama kararını gözden geçirirken mutlaka kendi yasalarımızda yer alan hükümleri titizlikle

dikkate almalı ama aynı zamanda AİHM'in, tutukluluğun uzun sürmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlali iddiasıyla açılan davalarda verdiği kararlarda geliştirilen kriterlerin dikkate alınması gerektiğini belirtiyoruz. Yargıçlarımız AİHM kararlarında ortaya konular kriterlere uydukları oranda ülkemizde tutuklamayla ilgili bu tür iddialar, tümüyle ortadan kalkmasa bile, çok büyük oranda azalabilecektir."

Komisyonun bundan sonraki ilk toplantısında cezaevlerini incelemek üzere bir alt komisyon oluşturacaklarını açıklayan Üskül, en çok şikayetlerin geldiği cezaevlerinden başlamak üzere alt komisyonun incelemelere başlayacağını söyledi. Bu arada muhtemelen Silivri Cezaevi'ne de gidileceğini kaydeden Üskül, Tekirdağ Cezaevi ve fazla şikayet gelen başka cezaevlerinde de alt komisyonun inceleme yapacağını duyurdu.

Basın toplantısının sorularını da cevaplayan Üskül, 'En çok şikayet Silivri Cezaevi'nden mi geldi?' sorusu üzerine en çok şikayet gelen cezaevlerinin başında Tekirdağ Cezaevi'nin bulunduğunu ifade etti. Nereden ne kadar şikayet geldiğine bakılacağını ve buna göre alt komisyonun kendisine bir çalışma programı yapacağını açıklayan Üskül, kendileri için Silivri Cezaevi'nin özel bir konumu bulunmadığını bildirdi. Üskül, "Cezaevleri arasında komisyonumuz açısından hiçbir fark yoktur. Bizim için cezaevindeki

kişiler tutuklu ya da hükümlüdürler. Onların hakları vardır. Biz tümüne eşit mesafedeyiz. Herhangi bir ayrım yapmamız söz konusu olamaz. Ayrımcılığa karşı mücadele eden bir komisyonun ayrımcılık yapmasını herhalde sizler de beklemezsiniz" şeklinde konuştu.

Üskül, bir soru üzerine Zonguldak Beycuma M Tipi Cezaevinde intihar eden Kudret K. ile ilgili olarak iki uzmanın yerinde inceleme yaptıklarını ancak henüz raporlarını tamamlamadıklarını söyledi. Raporun tamamlanması için bir iki belgeye ihtiyaç olduğunu belirten Üskül, bu bilgiler geldikten sonra raporun tamamlanacağını ve kamuoyunun bilgisine sunulacağını açıkladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber