Babacan: Yoksulluğun en az olduğu ülkeyiz

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Ocak 2011 12:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'deki gelir dağılımının oldukça iyileşmiş durumda olduğunu belirterek, ''Türkiye'de kişi başına günlük 1 doların altında yaşayan nüfusumuz artık yok. Yükselen ekonomiler arasında, oran olarak yoksulluğun en az olduğu ülke Türkiye'dir'' dedi.

Babacan, TRT-1'de yayımlanan ''Enine Boyuna'' adlı programda, Türkiye'de gini katsayısının (gelir dağılımındaki eşitsizliği ölçmeye yarayan katsayı) gittikçe düzeldiğini, kişi başına düşen milli gelirin ortalama 10 bin dolar düzeyinde bulunduğunu anlattı.

Türkiye'nin 2002'ye göre gelir dağılımında çok daha iyi duruma geldiğini kaydeden Babacan, artan refahın Türkiye'de benzer ülkelere göre çok daha adil paylaşıldığını ve yükselen ekonomiler arasında oran olarak yoksulluğun en az olduğu ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.

Babacan, Türkiye'de en yüksek geliri olan kesimin 2002'den bu yana gelirinin reelde yüzde olarak en az, en düşük gelirlinin gelirinin de yüzde olarak en çok arttığını anlatarak, ''Her sene Türkiye'de refah artıyor ve bu refah düşük gelirli olanlara da yansıyor. Satın alma gücünde dar gelirlilerde çok ciddi bir artış oldu. Türkiye'deki refah artışı yaygın bir şekilde hissediliyor'' dedi.

Uygulanan ekonomi politikasının özünde özel sektör ve serbest rekabetin bulunduğunu hatırlatan Babacan, Türkiye'de verimlilik artışının son 8 yıldır yükseldiğini, 2010'un ilk 9 ayında özel sektörün yaptığı yatırım harcamasının 120 milyar lira, kamunun yatırım harcamasının ise bu rakamın beşte biri olduğunu söyledi.

Babacan, özel sektörün sağladığı ilave istihdamın 1 milyonun üzerinde olduğunu da kaydetti.

-İSTİHDAM-

Bir ülkede istihdam oluşmasının büyüme ve büyümenin kompozisyonuyla ilgili olduğunu ifade eden Babacan, özellikle sanayi sektöründeki büyümenin Türkiye'de eskisi kadar istihdam oluşturmadığını, hizmetler sektöründe istihdam oluşturmanın çok daha hızlı gittiğini söyledi.

Babacan, Türk iş gücü piyasasında çok ciddi katılıkların da bulunduğuna işaret ederek, Türkiye'de işe alma ve işten çıkarmanın işveren açısından zor olduğunu, Türkiye'nin ILO ve OECD ülkeleri arasında haftalık çalışma saatinin en yüksek olduğu ülke konumunda bulunduğunu anlattı.

Türkiye'nin ILO üyesi ülkeler arasında işsizliğin en çok gerilediği ülkelerden biri olduğunu da ifade eden Babacan, bunun nedenlerinden birinin büyüme ise diğerinin de alınan tedbirler olduğunu söyledi.

''Seçim ekonomisi uygulamadığımız konusunda piyasalarda ciddi bir mutabakat var'' diyen Babacan, önümüzdeki 6 ayda Türkiye'de suni bir refah oluşturabileceklerini ancak bu yapıldığı zaman seçimden sonranın Türkiye'sini karartmış olacaklarını kaydetti.

-CARİ AÇIK-

Babacan, Türkiye'nin büyümesinin olumsuz yan ürünlerinin enflasyon ve cari açık olabileceğini kaydederek, 2011'de büyümenin yan ürünü olabilecek olumsuz riskin enflasyondan çok cari dengede olabileceğini söyledi.

Türkiye'nin son 8 yıldır döviz rezervleri artan bir ülke olduğunu kaydeden Babacan, şöyle devam etti:

''Türkiye'ye her yıl giren döviz, çıkan dövizden fazla oldu. Çünkü güven ve istikrar olduğu sürece dünyanın yatırımcısı Türkiye'ye gelecek. Bu çok önemli çünkü Türkiye tasarruf oranı düşük bir ülke. Bunun pek çok kültürel ve yapısal sebebi var bu akşamdan sabaha düzelmeyecek. Dolayısıyla Türkiye yüksek büyüme rakamlarını yakalamak istiyorsa, Türkiye tüm vatandaşları için refah ülkesi haline gelmek istiyorsa, bu başka ülkelerin tasarruflarını Türkiye'de değerlendirmesiyle olacak. Uzun vadede, Türkiye'ye dünyanın tasarruflarını cezbetmemiz, yatırımlarını getirmemiz gerekiyor.''

Babacan, Türkiye'nin enerji konusunda yüzde 75 oranında dışarıya bağımlı bir ülke olduğunu belirterek, en az 7-8 sene daha enerjide dışa bağımlı olacağını da kaydetti. En fazla artan ithalat kalemlerinden bir diğerinin de yatırım ürünleri olduğunu ifade eden Babacan, bu iki kalemin cari açığın oluşmasına sebep olmaya devam edeceğini söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber