Yargıtay'dan yolsuzlukla ilgili ihbarları cesaretlendirici karar
Yargıtay, yolsuzluk yapan ya da suç işleyenleri cumhuriyet savcılıklarına şikayet eden vatandaşları cesaretlendirecek bir karar verdi. Karara göre şikayet edilen kişiler dava sonunda beraat etseler bile zarar gördüklerini öne sürerek kendileri hakkında suç duyurusu yapan kişilerden tazminat isteyemeyecek.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek de Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nda yaptığı bir konuşmada vatandaşların yapacakları şikayetlerle yolsuzlukla mücadeleye destek vermesini isteyerek şöyle söylemişti: ?Kimin elinde yolsuzlukla ilgili bir bilgi, bir belge varsa bize verebilirler. İnanıyorum ki hangi makama verilirse verilsin, bu neviden yolsuzluk iddiaları en hassas şekilde incelenecek ve sonucu kamuoyuna açıklanacaktır.?
Yargıtay'ın kararına konu olan şikayet olayı Antalya'da meydana geldi. Sahtecilik ve dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla savcılığa ve Turizm Bakanlığı'na şikayet edilen bir tur şirketi yöneticileri, kendileri hakkında suç duyurusunda bulunan kişilere karşı tazminat davası açtı. Davacılar, şikayetçilerin savcılığa verdikleri şikayet dilekçesi üzerine kamu davası açılması ve Turizm Bakanlığı'na yapılan şikayet nedeniyle maddi kayıplara uğradıklarını öne sürdü. Ayrıca kamu davasının beraatle sonuçlanmasına rağmen isimlerine sürülmeye çalışılan kara lekeyi temizleme çabaları sonucunda duydukları yoğun elem ve üzüntüden dolayı manevi zarara uğradıklarını belirtti. Bu zararın kısmen karşılanabilmesi için 15 milyar TL manevi tazminatın faiziyle birlikte kendileri hakkında şikayette bulunan kişilerden tahsil edilmesini istedi. Davaya bakan Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, sahtecilik ve dolandırıcılık konusunda elde ettikleri birtakım emarelere dayanarak şikayet haklarını kullanan kişilerden manevi tazminat istenemeyeceğini belirterek davayı reddetti. Yapılan temyiz başvurusu üzerine davaya bakan Yargıtay 7. Hukuk Dairesi de, suçların kovuşturulması amacıyla yetkili makamlara yapılan suç duyurularının hukuka aykırı olmadığına ve bu nedenle tazminat istenemeyeceğine hükmederek yerel mahkemenin kararını onadı. Kararın gerekçesinde ?Elinde şikayet veya başvuruyu destekleyen emare (belirti) bulunan kişi, şikayet hakkını kullanabilir. Şikayette bulunan kişi tazminatla sorumlu tutulamaz.? ifadesine yer verildi. Şikayet üzerine açılan davada beraat kararı verilse bile salt beraat kararının, şikayet hakkının hukuka aykırı olduğu sonucunu doğurmayacağı vurgulandı. Kararda şu değerlendirme yapıldı: ?Kişilik hakkı ile hak arama özgürlüğünün çatıştığı durumlarda şikayet hakkının kötüye kullanılıp kullanılmadığı yönü üzerinde durulmalıdır. Kuşkusuz bu olgu saptanırken şikayet olunan eylemin varlığına ilişkin dolaylı ve zayıf da olsa emare olup olmadığının tespiti gerekir. Kuşkusuz bu emarelerin ya da belirtilerin mahkumiyeti gerektirecek güçte ve nitelikte olması gerekmez. Teknik anlamda kanıt niteliğinde bulunmasa dahi birtakım olayların ve belirtilerin varlığı yeterlidir. Yeter ki şikayet edilirken o olgular aşılmamış olsun. Gerçekten suçların kovuşturulması amacıyla yetkili makamlara yapılacak şikayetler hukuka aykırı sayılmazlar.?
Kararda şikayet hakkının hukuka aykırı kullanıldığından söz edilebilmesi için şikayeti haklı gösterecek olguların bulunmaması veya şikayet hakkının kasten kötüye kullanılmış olması gerektiği belirtilerek ?Elinde şikayet veya başvuruyu destekleyen bazı emareler bulunan kişinin eyleminin hukuka aykırılığından söz edilemez. Açıklanan nedenlerle şikayette bulunan kişi manevi tazminatla sorumlu tutulamaz.? tespitine yer verildi.
zaman