'Bir bilim adamına yapılabilecek en büyük iftira, intihal iddiasıdır'

Haber Giriş : 31 Mart 2005 00:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, İşletme Yönetimi kitabının 'intihal' olduğu iddialarının asılsız olduğunu belirterek, "Bir bilim adamına yapılabilecek en büyük iftira, intihal iddiasıdır" dedi.

Başbakanlık Müsteşarı Dinçer, Yrd. Doç. Dr. Yahya Fidan ile birlikte yayınladığı 'İşletme Yönetimi' isimli kitabının, Prof. Dr. Tamer Koçel'e ait 'İşletme Yöneticiliği' kitabından intihal olduğu yönünde Cumhuriyet Üniversitesi Yayın Etiği İnceleme Komisyonu'nun rapor hazırladığına ilişkin haberlere sert tepki gösterdi. Dinçer, yaptığı yazılı açıklamada, bir bilim adamının işleyebileceği en kötü suçun intihal olduğunu belirterek, bir bilim adamına yapılabilecek en büyük iftiranın da intihal iddiası olduğunu vurguladı. İntihalin, bir başkasına ait olan düşüncelerin ve ifadelerin, kişinin kendisine mal ederek, gerçek kaynağı saklayarak sunulması olduğunu ifade eden Dinçer, bu anlamda 'İşletme Yönetimi' adlı kitabında intihalin söz konusu olmadığını belirtti.

İntihal iddiasına ilk olarak, 11 Şubat 2004 tarihinde Hürriyet gazetesinin yer verdiğini hatırlatan Dinçer, aynı grubun gazeteleri tarafından bu dönemde konuyla ilgili birden çok haberin yayınlandığını kaydetti. Yapılan bu haberler sebebiyle iddiayı ortaya atan gazeteler aleyhine Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde 6 tane manevi tazminat davası açtığını ifade eden Dinçer, davaların halen bilirkişi incelemesi aşamasında olduğunu açıkladı.

Bu davaları etkileme amacı ile 27 Mart 2005 ve 30 Mart 2005'te aynı gruba ait gazetelerin konuyu yeniden gündeme taşıdıklarını savunan Dinçer, Basın Kanunu'nun 19. maddesinde devam eden davalar ile ilgili mütalaa yayınlamanın suç olduğunun açıkça düzenlendiğini hatırlattı. Dinçer, son 3 gündür haksız olarak gerçeğe aykırı bir biçimde aleyhine yayın yaptığını öne sürdüğü gazetelerin sorumlu müdürleri ve yazarları hakkında suç duyurusunda bulunacağını duyurdu.

Haberlere dayanak yapılan yazının, Cumhuriyet Üniversitesi Yayın Etiği İnceleme Komisyonu'nun 30 Mart 2004 tarihli yazısı olduğuna işaret eden Dinçer, komisyonun kararının yeni bir karar olmadığını, 1 yıl öncesine ait olan raporun yayınlanan haberlerde yeni bir rapor gibi yansıtıldığını ileri sürdü. Yayın Etiği Kurulu üyesi olarak yazıyı hazırlayanlardan Prof. Dr. Timur Esener'in, o tarihte Cumhuriyet Üniversitesi Dış Hekimliği Dekanı, Prof. Dr. Reyhan Eğilmez'in Tıp Fakültesi Dekanı, Prof. Dr. Nevzat Battal'ın ise Eğitim Fakültesi Dekanı olduğunu hatırlatan Dinçer, her 3 üyenin de Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü tarafından atanan idari personel olduğunu ve raporun, Rektörün yönlendirmesiyle yazılmış bir rapor olduğundan kuşku bulunmadığını iddia etti. Raporda, "İsim zikredilmeden birebir alıntıların yapıldığı tespit edilmiştir" ifadesiyle, intihal yapıldığının iddia edildiğini öne süren Dinçer, işletmeci veya hukukçu olmayan kişilerce hazırlanan, bilimsel bir nitelik taşımayan komisyon kararını intihal için yeterli kabul etmenin mümkün olmadığını ifade etti.

Dinçer, raporun hazırlanma aşamasında bilgisine başvurulmadığını belirterek, komisyon üyeleri hakkında manevi tazminat davası açacağını ve gerçeğe aykırı suç isnadında bulundukları gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.

İntihal iddia edilen İşletme Yöneticiliği kitabı ile haberlere konu olan İşletme Yönetimi kitabı incelendiğinde ortada bir intihal olmadığının açıkça görüleceğini ileri süren Dinçer, kitapta Yrd. Doç. Dr. Yahya Fidan'ın hazırladığı bölümlerde, Prof. Dr. Koçel'in kitabına toplam 15 atıf yapıldığına işaret etti. Kitabın 5 bölümden meydana geldiğini ve kitapta toplam 429 atfın bulunduğunu kaydeden Dinçer, Prof. Dr. Koçel'e ve intihal iddia edilen kitaba, kitabın bibliyografya bölümünde yer verildiğini vurguladı. Ders kitaplarında, faydalanan kaynaklara bazen bölüm sonunda, bazen kitap sonunda bibliyografya olarak yer verildiğini anlatan Dinçer, kitabında bunları sayfa sonlarında dipnot olarak da verdiğini açıkladı.

Koçel'in, profesörlük jürisinde bulunduğunu ve jüri üyesi olarak hakkında verdiği 27 Eylül 1994 tarihli raporun sonuç kısmında, bilimsel kişiliğini ve intihalci olmadığını tanımladığını kaydeden Dinçer, Koçel'in, profesör olmasında imzası bulunan, saygı duyduğu bir kişi olduğunu vurguladı. Tüm bu hususların belgeleri ile mahkemeye sunulduğunu belirten Dinçer, dosyanın bir bütün olarak bilirkişi incelemesi aşamasında olduğunu duyurdu.

Dinçer, intihal iddialarıyla ilgili tepkisini şöyle dile getirdi:

"Bana ahlak vermeye çalışan bazı gazete ve yazarların bu tutum ve davranışlarının, gazeteciliğin hangi meslek ahlakıyla bağdaştığını anlamakta zorlanıyorum. Bana güvenen ve inanan insanlara şahsım adına söyleyebileceğim tek şey, onları mahcup edecek herhangi bir şey yapmadığımı bilmeleridir. Tüm gerçekler ortadayken Basın Kanunu'nun 19. maddesine ve gerçeğe aykırı, mahkeme sürecini etkileme amacı ile yapılan yayınlardan dolayı sorumluları hakkında tazminat hakkımı saklı tutuyorum."

İHA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber