'AB Sürecinde Meslekler' paneli Trabzon'da yapıldı

Haber Giriş : 02 Nisan 2005 20:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Uğur Dershaneleri ve Bahçeşehir Üniversitesi'nin işbirliğiyle düzenlenen 'Avrupa Birliği Sürecinde Meslekler' konulu panel, Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Uğur Dershaneleri'nde okuyan öğrenci ve velilerine yönelik olarak düzenlenen panelde konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Eser Karakaş, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde özellikle 1999-2004 yılları arasında çok hızlı bir şekilde değişime girdiğini ve bunun önümüzdeki yıllarda daha da hızlanarak devam edeceğini söyledi.

Türkiye hızlı bir şekilde değişirken, diğer ülkelerin de yerlerinde saymayacağını ifade eden Karakaş, "Ancak dahil olmak istediğimiz ve sürekli gelişen bir AB var. AB adında çok büyük bir ekonomik pazarla karşı karşıyayız. 42 trilyon dolarlık dünya gelirinin yüzde 25'ini üreten bir birliğe dahil olmak istiyoruz. Türkiye ise 42 trilyon dolarlık dünya gelirinin sadece 300 milyar dolarını üretebiliyor. Nüfusumuzu dikkate alırsak, bunun en az 500 milyar dolar olması gerekir. İşte biz dünyada üretilen toplam gelirin yüzde 25'ini üreten bu AB'ye dahil olmak istiyoruz. Zaten 21. yüzyılda isteseniz de istemezseniz de kaçınılmaz olan bloklaşmanın dışında kalamazsınız. Ya bunlardan birine ait olarak daha çok zenginlik ve refah üreteceksiniz ya da dışarıda kalarak bunun sonuçlarına katlanacaksınız" diye konuştu.

Türkiye'nin AB'ye tam üye olması durumunda mesleklerin özünde değil, icrasında çok büyük değişiklikler olacağına dikkat çeken Prof. Dr Karakaş, "Herkes yine aynı işi yapacak. Mesleklerin özünde bir değişiklik meydana gelmeyecek. Fakat bu mesleklerin icrası sırasında, alışmadığımız ölçüde sert ve çok daha kurallı bir rekabetle karşılaşacağız. Artık belden aşağıya vurmanın yasak olduğu, kuralları ihlal edenin ağır biçimde cezalandırıldığı bir sisteme dahil olacaksınız. Bu Türkiye'nin pek de alışık olmadığı bir şey. Bu nedenle sevdiğiniz mesleği seçmelisiniz. Ancak ve ancak sevdiğiniz mesleği yapıyorsanız, o meslekte rekabetçi olabilirsiniz" şeklinde konuştu.

"Kendinize çok büyük hedefler koyun" diyen Prof. Dr. Karakaş, "Türkiye'yi geziyorum ve 17-18 yaşındaki gençlerle sohbet ediyorum. Büyük bir iddiasızlıkla, hedefsizlikle karşı karşıyayız. Bu, Türkiye için çok endişe verici bir durum. Kendinize büyük hedefler koyun. Ne olmak istiyorsanız, o alanın en iyisi olmaya çalışın. İş bulma garantisiyle kendinize küçük hedefler koymayın. Çevrenizden farklılaşmaya çalışın. Şunu çok net görüyorum ki, önümüzdeki 20 yıl içinde kim mesleğini yaparken çevresindeki örneklere benzemeye çalışırsa, o kaybedecektir. Herkesten farklı şeyler yapmak isteyenler ise başaracaklardır" dedi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Başdanışmanı Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu ise, velilerin meslek seçiminde çevrelerinin de etkisinde kalarak çocukları toplumun beklentileri doğrultusunda yönlendirdiğini, ancak bunun istenmeyen sonuçlara yol açtığını söyledi. "Çocukları destekleyelim ancak yollarını çizerken yeteneklerini de dikkate alarak gerçekçi davranalım" diyen Bocutoğlu, şunları söyledi:

"Üniversitelerde bir kere iyi bölüm kötü bölüm diye bir ayrıma gitmemek gerekir. Böyle bir kavram yoktur. Mesela ziraat mühendisleri arasında çok yüksek bir işsizlik oranı var. Ancak bu durum, ziraat mühendisliği bölümünün kötü olduğu anlamına gelmez. Yapılacak olan, seçilecek bölüme iyi karar verilmesidir. Neyi yapacağınıza iyi karar verirseniz, mutlaka muvaffak olacaksınız. Çünkü AB sürecinde, işin içine girince çok önemli durumlarla karşılaşacağız. Mutlaka farklı mesleklerin önem kazandığı mecburi istihdamlar ortaya çıkacaktır. Bu durumda da bütün mesleklere imkanlar sağlayacak ortamlar oluşacaktır. Bunun için yapılması gereken en önemli şey ise bir yabancı dil öğrenmek olmalıdır."

Panelde Avrupa Birliği'ne giden süreci anlatan Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cumhur Özakman ise, AB ülkelerini birarada tutan bağı anlayabilmek için bu ülkelerin arasındaki hukuki bağların iyice anlaşılması gerektiğini söyledi. Hukuk mesleğinin hem Türkiye hem de AB ülkeleri arasındaki ilişkileri iyi anlayabilmek için gelecekte çok önemli olacağını kaydeden Özakman, bu ilişkilere vakıf olabilmek için mutlak surette yabancı dil öğrenmeliyiz" dedi.

İHA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber