Babacan: YÖK'le diyalog iyileşti
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, YÖK ile daha önce hiçbir konuda beraber çalışma ortamı yakalayamadıklarını belirterek, "Yusuf Ziya Bey döneminde diyalog biraz daha iyileşmiş durumda" dedi.
Babacan, Fatih Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok önemli bir dön üşüm içerisinde bulunduğunu, 8-9 yıl öncesinin Türkiyesi ile bugünün Türkiyesinin her açıdan çok farklı olduğunu söyledi.
Bakan Babacan, bir yandan Türkiye'de refah artışını sağlamaya çalışırken, öte yandan Türkiye'nin demokrasisini ilerletmek, temel hak ve özgürlükler alanında yeni adımlar atmak ve Türkiye'nin gerçek anlamda bir hukuk devleti olabilmesini sağlamak için yoğun mücadele verdiklerini belirtti. Babacan, Türkiye'nin hem bölgesinde hem de dünyada saygın, itibarlı ve lider konumunu kazanan bir ülke olması için de yoğun çabaları bulunduğunu dile getirdi.
Ekonomik kalkınma ve çevre, ekonomik kalkınma ve sosyal politika konularını bir arada ele alan bütüncül bir bakış açısının şart olduğunu vurgulayan Babacan, bu amaçla BM'nin yeni bir çalışma ekibiyle beraber 2050 yılının dünyasıyla ilgili bir rapor hazırlamaya başladıklarını söyledi. Babacan, bu konulara bütüncül bir şekilde bakıp, 2050 hedefleri ve o hedeflere ulaşılması için bugünden neler yapılması gerektiği konuları üzerinde çalışt ıklarını anlattı.
Her ülkenin mevcut politikalarını aynen devam ettirmesi halinde 2050'ye gelindiğinde nüfusun 9 milyara ulaşacağını, problemlerin daha da büyüdüğünün görüleceğini ifade eden Babacan, bugün dünyada 1 milyar kişinin günde 1 dolar ın altında yaşamaya çalıştığını, çevreyle ilgili pek çok konuda ciddi tehditlerin baş gösterdiğini söyledi.
Babacan, 2023 yılının Türkiyesi için gerçekçi hedefler ortaya koyduklarını, 2023 yılının dünyasında Türkiye'nin en büyük 10 ekonomiden biri olabileceğine inandıklarını ifade etti. Babacan, 10 bin doların biraz üzerindeki milli gelirin 25 bin doların üzerine çıkabileceğini öngördüklerini ve 500 milyar dolar ihracat hedeflediklerini hatırlattı.
-"TÜRKİYE'DE 1 DOLARIN ALTINDA GELİRLE GEÇİNEN VATANDAŞIMIZ KALMAMIŞ DURUMDA"-
Ali Babacan, Türkiye'de günlük 1 doların altında gelirle geçinen vatandaş kalmadığını, bunun 2006 yılı itibariyle sıfırlandığını, 2 doların altında gelirle geçinen nüfusun ise son verilere göre binde 2'ye düştüğünü, 4,3 doların altındaki nüfusun da 2002'deki yüzde 30 seviyesinden yüzde 4'e indiğini anlattı.
Bir yandan Türkiye'de refah artarken, öte yandan bu gelirin yavaş yavaş daha düzgün şekilde dağıldığını ifade eden Babacan, sağlıkta olduk ça iyi bir noktaya gelindiğinin ancak eğitimle ilgili konularda göstergelerin çok iç açıcı olmadığının altını çizdi. Babacan, Türkiye'de 25 yaş üstü n üfusun okulda geçirdiği zamanın 6,5 yıl seviyesinde bulunduğunu kaydetti.
Babacan, Türkiye'nin ileride gerçekten kalkınmış ülke olmak, gelişmiş ekonomiler içerisinde yer almak için eğitimle ilgili sorunlarını çok hızlı bir şekilde çözmesi gerektiğini vurguladı. Babacan, Türkiye'nin cari açık konusunun bile arkasında aslında fert fert yüksek katma değer üretememesinin yattığını söyledi.
Yüksek öğretim konusuna da değinen Babacan, şunları söyledi:
"(Daha önce) YÖK ile çok ciddi problemlerimiz vardı. Uzunca bir süre diyalog kuramadık. Yani oturup herhangi bir konuyu konuşmamız maalesef mümkün olamadı. Yazışmalara bile cevap vermemekten tutun da artık hiçbir konuda beraber çalışma ortamı yakalayamamıştık. Yusuf Ziya Bey döneminde diyalog biraz daha iyileşmiş durumda. Yıllar, on yıllar kaybettik. Seçim beyannamemizde açıkça ifade ettiğimiz bir konu var. Artık bundan sonra YÖK'ü mümkün olduğunca akreditasyon kurumu olarak görmek istiyoruz. Üniversitelerimizin bu aşırı merkeziyetçi yapıdan kurtulması gerektiğini düşünüyoruz."
Babacan, Türkiye'de üniversite sayısının yaklaşık 150'yi bulduğ unu, hemen hemen ayda 2-3 tane bakanlar kurulu kararında ya bir vakıf üniversitesinin ya da bir devlet üniversitesinin kuruluşuna imza attıklarını da sözlerine ekledi.