Erdoğan: Ak Parti'ye şiddet kampanyası başlatıldı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Haziran 2011 16:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Seçim sürecinde AK Parti'ye karşı Türkiye genelinde bir şiddet kampanyası başlatıldı. 150'den fazla seçim büromuz, aracımız, il ve ilçe başkanlıklarımız saldırıya uğradı'' dedi.

Başbakan Erdoğan, partisince Adana Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasına ''sevgili Adanalılar, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum'' diyerek başladı.

Erdoğan, Adana'ya yaklaşık 2 ay önce 27 Mart'ta geldiğini hatırlatarak, ''O gün tam 75 farklı eser ve hizmetin açılışını sizlerle birlikte yaptık. Adana'ya yeni okullar, derslikler yaptık, konutlar kazandırdık. Adana'daki 33 özel sektör yatırımını sizlerle birlikte açtık. O gün sizlere bir de müjde vermiştim. Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin kurulmasına ilişkin tasarının komisyondan geçtiğini TBMM'ye geldiğini söylemiştim. Tasarı görüşüldü, kabul edildi, onaylandı. Artık Adana ikinci üniversitesine kavuştu. Adanalı tüm gençlere hayırlı olsun'' dedi.

Erdoğan, CHP ve MHP genel başkanının, BDP'lilerin kışkırtması, tahrikleri neticesinde AK Parti'nin hedef yapıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''Ne yazık ki Adana'da da AK Parti hedef yapıldı ve yapılıyor. Sadece 15'e yakın seçim büromuz seçim araçlarımız maalesef taşlandı, saldırıya uğradı. Değerli kardeşlerim, şunu Adana'da açık açık söylüyorum, biz bu tehditlere boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Biz bu zorbalara pabuç bırakmadık, bırakmayacağız. Biz bu şiddettin diline teslim olmadık olmayız. Adana'nın yolları taştan, bunlar çıkartamaz bizi baştan, bu kadar basit. Adana'da AK Parti sadece BDP'nin, sadece terör örgütünün değil, aynı zamanda MHP'nin hedefi, milletvekillerimize, adaylarımıza yapılan tehditleri biliyorsunuz. 12 Eylül'deki gibi CHP, MHP, BDP, illegal örgütler ittifak halindeler. Medya bunlarla beraber AK Parti'nin karşısına dikildi. Maşallah bu ekip tam bir muhabbet içinde, birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlar, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Onlar çetelerle muhabbet içinde varsın olsun. Biz milletimizle muhabbet halindeyiz. Onlar küresel çetelerle işbirliği içinde, biz Adanalı kardeşlerimizle işbirliği halindeyiz. Onlar taşla, molotofla yürüyor, biz milletimizle yürüyoruz. Bu kadar saldırıya uğradığımıza göre demek ki doğru yoldayız. Demek ki milletimizle birlikteyiz. Demokrasiye, millet iradesine inancı kalmayanlar işte böyle şiddetle ayakta kalma çabası içerisindeler.

Biz bunlara aldanmayacağız, biz şiddettin diline teslim olmayacağız. Biz demokrasi, özgürlük diyeceğiz. Büyük Türkiye diyeceğiz.''

-''DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİRDİK''-

''Kardeşlerim, 8,5 yıl boyunca sadece demokrasi dedik, demokrasiyi güçlendirdik'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

''Aynı şekilde devam edeceğiz, hiç kimsenin endişesi olmasın. hiç kimse tedirgin olmasın korkmasın. Biz demokrasiden, özgürlüklerden taviz vermeyeceğiz. Ama aynı zamanda bu ülkede huzuru en güzel şekilde tesis edeceğiz. Bütün tahriklere rağmen, kardeşliğimizi yüceltecek, bu ülkeyi kardeşliğimiz üzerinde yücelteceğiz. 12 Haziran demokrasimiz açısından son derece önemli dönüm noktası. 12 Haziran sonrası bizim en büyük projemiz yeni bir anayasa.''

Anayasanın bir ülkeyi ayakta tutan, istikrar, güven ve huzur içinde yaşatan, ülkenin geleceğe doğru emin adımlarla ilerlemesini sağlayan en önemli metin olduğunun altını çizen Erdoğan,şöyle devam etti:

''Anayasa her birimizin günlük yaşamıyla doğrudan alakalıdır. Anayasa ekonomiyle, istihdamla, üretimle doğrudan bağlantılıdır. Anayasa, demokrasi, özgürlüğün en önemli teminatıdır. Biz de maalesef bugüne kadar anayasalar millet tarafından yapılmadı. Müdahalelerin ardından belli kişiler, belli gruplar, belli zümreler tarafından hazırlandı. O anayasalar özgürlükleri kısıtladı, demokrasiyi arızalı hale getirdi. Ekonominin, Türkiye'nin önünü açmadı. Tam tersine bu anayasaların bizati kendileri sorun haline dönüştü. Biz şimdi öyle bir anayasa yapalım ki Türkiye şaha kalksın diyoruz. Öyle bir anayasa yapalım ki kardeşliğimiz daha da yücelsin istiyoruz. Öyle bir anayasa yapalım ki 74 milyonu kucaklasın, 74 milyon bunu sahiplensin istiyoruz.''

-''UZLAŞMA İÇİNDE...''-

Anayasanın dilinin de önemli olduğuna değinen Erdoğan, ''Şu andaki anayasanın dilini ben anlamıyorum, tercüman gerekiyor. Tercümansız bir anayasaya ihtiyacımız var. Biz anayasayı okurken avukat mı tutacağız. İşte bunlar şimdi kalkıyor millet anayasasını yapacak, o anayasa yapılırken uluslararası ilişkiler, ekonomisti, siyaset bilimcisi, psikologları, kim olursa hepsi yer alacak, STK'lar bunda yer alacak. En sonunda anayasa hukukçuları bu işin teknik yolunu ele alacaklar. Biz bu anayasayı kendi başımıza yapmayacağız. Toplumun her kesimiyle uzlaşma içinde bir anayasa hazırlayacağız. Kolektif bir akıl oluşturacağız. Bu kolektif akılla bunu kuracağız'' ifadesini kullandı.

İSRAİL'E SELAMIN KARŞILIĞINI ALIYOR

ADANA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Erdoğan, The Economist'te "CHP'ye oy verilmesi" yönündeki makaleyi eleştirdi, "İsrail'e, Tel Aviv'e her fırsatta selam gönderen CHP Genel Başkanı, şimdi o selamların karşılığını alıyor" dedi.

Erdoğan, partisince Adana Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenen mitingde, vatandaşlardan, CHP'nin iktidar ya da koalisyon ortağı olduğu dönemlerde Adana'ya neler yaptığını soruşturmalarını istedi.

''Biz iktidarı kimden devraldık sorun'' diyen Erdoğan, ''MHP'nin genel başkanına başbakan yardımcısıyken yurt dışına kaç kere gitti sorun. Biz size eserlerimizle, yaptıklarımızla konuşuyoruz. Bizim derdimiz istikrarın sürmesi, öyle mi? İstikrar güven olursa Adana büyür. İstikrar, güven olursa Türkiye büyür'' diye konuştu.

Erdoğan, şunları kaydetti:

''İktidara geldiğimizde dünyada kaçıncı sıradaydık 26... Bugün neredeyiz 17... Ama buna doymuyoruz. 2023'de 10. sıraya en azından tırmanacağız. Biz MHP'den devraldığımızda milli gelir neydi? 230 milyar dolar. Şimdi 740 milyar dolar.

Türkiye'nin borç stoku neydi biliyor musunuz? Milli gelirin yüzde 61'i borçtu, şimdi yüzde 27'si borç. Devletin borçlanma faizi neydi biliyor musunuz? Yüzde 63. Yani 100 liraya 63 lira borç ödüyorduk. Şimdi yüzde 7 ile borçlanıyoruz. Aradaki fark kimin cebinde kalıyor. Benim Adanalı kardeşimin, çiftçinin, memurun cebinde kalıyor. Enflasyon yüzde 30'du Sayın Bahçeli, şimdi yüzde 7. Aradaki fark 23. Kimin cebinde kalıyor? Ayşe, Fatma kardeşimin cebinde kalıyor. Bize IMF'nin 23,5 milyar dolar borcuyla devrettiler. Ödedik ödedik şimdi 5 milyar dolar borç var.''

-''CHP'NİN GENEL BAŞKANI SANALDIR''-

Erdoğan, konuşmasında, önceki gün bir derginin (The Economist) dünyada örneği görülmeyecek şekilde ''CHP'ye oy verin'' diye yayın yaptığını ifade ederek, şöyle devam etti:

''Son derece münasebetsiz bir makale yayınladı. Ben dün Konya'da da açıkladım. Eğer bu dergi AK Parti'ye oy verin deseydi, ona da karşı çıkardım. Sana ne ya. Senin Türkiye'nin işiyle ne alakan var? Haber vereceksen haber ver. Uluslararası bir yayın kurumunun bu derece pervasızca taraf tutması, propaganda yapması talihsizliktir, saygısızlıktır ama aynı zamanda çok da manidardır. Biz CHP'nin yeni genel başkanını ulusalcıların, çetelerin bir projesi olarak biliyorduk. Meğer Sayın Kılıçdaroğlu aynı zamanda uluslararası çetelerin de projesiymiş. İsrail, Tel Aviv'e her fırsatta selam gönderen CHP Genel Başkanı, şimdi o selamlarının karşılığını alıyor. Ne diyor? 'Biz olsaydık Mavi Marmara'yı göndermezdik. Biz olsaydık İsrail ile ilişkilerin bozulmasına izin vermezdik' diyor.

Gazze'deki Kudüs'teki Ramallah'taki, Nablus'taki fosfor bombalarıyla öldürülmüş o masum bebeklerin hatırına o geminin adını ağzına alma. O Mavi Marmara Gazze'deki bebeklere mama götürüyordu mama, oyuncak götürüyordu oyuncak. Kalbinde şefkat olan, merhamet olan insan kalkıp da Mavi Marmara'yı eleştirmez. Cesareti varsa, onuru varsa İsrail'e yaltaklanmak yerine, kalkar Akdeniz'deki korsanlığı eleştirir.

Mavi Marmara'nın taşıdığı anlamı bilelim. Arkasında Türk Bayrağı var. Çok açık söylüyorum CHP'nin genel başkanı, CHP'nin başına bugüne kadar gelmiş en büyük taliksizliktir. CHP'nin genel başkanı sanaldır, yurt içi, yurt dışındaki çetelerin aleni bir projesidir. Geçtiğimiz günlerde ne oldu biliyor musunuz? Çok enteresan, benim için de komik. Bir gazeteciye Yunanistan ile ilgili ne diyor? Şunları söylüyor, 'Dayan Yorgo, biz geliyoruz' diyor. Bunu diyen kim? Kılıçdaroğlu. Yunanistan'ın en büyük gazetesi CHP Genel Başkanı ile dalgasını geçiyor. O da başlık atıyor, 'Dayan Yorgo, Kılıçdaroğlu geliyor' diyor. Adanalılar böylelerine ne der biliyor musunuz. Gece mitilde yatar, gündüz çalım satar. CHP genel başkanı bu. CHP'nin yandaş yazarları, bir yıldır genel başkanı yere göğe sığdıramıyorlar. Onlar da büyük hayal kırıklığı yaşıyorlar ama bir türlü itiraf edemiyorlar. Yandaş yazarlar CHP Genel Başkanının arkasını toplamaktan yoruldu. Hangi çarkını, hangi yalanını, hangi istismarı düzelteceksiniz? Bir değil, iki değil, ayak üstü on yalanı arka arkaya sıralıyor.

Erdoğan, Adana'da 2007 seçimlerinde 338 bin kişinin AK Parti'ye oy verdiğini ifade ederek, ''Bu CHP Genel Başkanı Adana'daki benim 338 bin vatandaşıma Bursa'da 'beyinsiz' dedi. CHP'ye oy vermeyene beyinsiz diyorlar. Çünkü bunların enteresan akıl hocaları var. Ne diyor 'AK Parti'ye oy vermem, çünkü benim bir beynim var.'' Türkiye genelinde 16 milyon kişi AK Parti'ye oy verdi. CHP Genel Başkanı 16 milyon vatandaşıma bu ifadeyi kullanıyor. Bunların demokrasi anlayışı bu. Biz tam aksine CHP'ye gönül vermiş kardeşlerim diyorum. Niye demokratik tercihidir, saygı duyarız. İkna edebiliyorsan edersin, edemiyorsan saygı duy. Bunlar kendilerinden olmayana göbeğini kaşıyan adam der. Kendilerinden olmayana bidon kafalı, aptal der'' diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

''Benim asıl merak ettiğim, bu MHP Genel Başkanı acaba neden susuyor? Milliyetçi ya acaba The Economist'in makalesine ne diyor? Acaba Kılıçdaroğlu'nun Hakkari'deki Türk bayrağının olmadığı mitinge ne diyor? Oradaki özerklik vaatlerine ne diyor? Dikkat edin günlerdir ne CHP'ye ne BDP'ye tek kelime söyleyemiyor. MHP Genel Başkanı, AK Parti karşısında kartondan kaplan oluyor. Ama CHP, BDP karşısında kuzuya dönüyor. Biz bunlara aldanmayacağız. İnşallah Adana'da CHP, MHP, BDP'ye oy vermiş kardeşlerimin de oyunu alacağız, onların hakkını da biz savunacağız.

-SÖZLEŞMELİ PERSONEL MÜJDESİ-

Başbakan Erdoğan, sözleşmeli personelle ilgili sorunu da kendilerinin çözüm getirdiğini vurguladı.

Şu anda Türkiye genelinde 4B kadrosunda 205 bin 894 sözleşmeli personel bulunduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bir müjde daha vermek istiyorum. Sözleşmeli personel sorunu. Şu anda öğretmen, hemşire, ebe, sağlık memuru, sağlık teknikeri, büro personeli, mühendis-mimar, kuran kursu öğreticisi, imam hatip, infaz koruma memuru, zabıt katibi, destek personeli, diş tabibi, veteriner, kadastro teknisyeni diğer unvanlar olmak üzere 205 bin 894 sözleşmeli personeli 4B kadrosundan 4A kadrosuna şuanda geçirmiş bulunuyoruz. Resmi Gazete'de yayınlandı. Yürürlüğe girmiş durumda. Hayırlı olsun. Bu iş bitti. Biz söz verirsek yaparız. Biz kuru sıkı atmıyoruz. Bizim sırtımızda yumurta küfesi var. Onlarda böyle bir şey yok. Bizde sorumluluk var. Onlarda böyle bir şey yok.

Bakınız CHP, MHP, bunların hepsinin yönetiminde nemalar adı altında maaşlarından para kesildi. 13,5 katrilyon. Yani bugünkü parayla 13,5 milyar. Devlet memuruna, işçisine borçlu olur mu? Ne yazık ki 13,5 katrilyon. Bu paraları biz ödedik.

Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli, sizin kestiklerinizi biz ödedik biz. Konut edindirme yardımı dediler verdiler mi konut. Ama paraları kestiler. Şimdi o parayı kim ödüyor. Biz. 3 katrilyon ödedik şimdiye kadar.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber