BDP'nin Meclis'i boykot kararına AK Parti'den ilk tepki/ Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Haziran 2011 16:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Bakanı Faruk Çelik, BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekillerinin Meclis'e girmeme kararına ilişkin, ''Bu olayları devletin kurumları arasında siyasette çatışmaya dönüştürmek bir gaflettir'' dedi.

Bakan Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Hatip Dicle ile ilgili kararı biliyorsunuz, Yargıtay seçimlerden bir süre önce onadı. Gönül arzu ederdi ki YSK bu süre içerisinde kararını vermiş olsaydı'' dedi.

Seçimden önce YSK'nın karar vermesi durumunda tartışmaların bu boyutta ulaşmayacağını ifade eden Çelik, ''Ve bugün böyle bir gerilim tablosu ile karşı karşıya kalmış olduk. Benim burada ifade edebileceğim Yargıtay'ın onamasının ardından kendisine iletilen dosyanın bir an önce karara bağlanması konusundaki YSK'nın kararı çok önem arz ediyor'' diye konuştu.

Hatip Dicle hakkında verilen kararın AK Parti ile ilişkilendirilmesine yönelik iddialara da tepki gösteren Çelik, şöyle konuştu:

''AK Parti kaosları, kronik sorunları çözmeye aday ve bunlarla ilgili çok ciddi mücadeleler veren, mesafe alan siyasi bir partidir. İktidar sorumluluğu içerisinde çalışmalarını sürdürüyor. 73 milyona karşı sorumluluğun bilincinde hareket eden bir parti. Milletimiz bunun farkında ve yüzde 50'lerde bir desteği her defasında veriyor. Bunları görmezden gelmekten, bu olayları devletin kurumları arasında, siyasette çatışmaya dönüştürmek bir gaflet, yani daha da ileri gitmek istemiyorum ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür diye düşünüyorum. YSK'nın bizim de aleyhimize verdiği kararlar var. YSK'nın verdiği kararlar kesindir ve verilen bu kararlarla ilgili siyasi partinin, iktidarın dahli olmuş mu ki bu 9 yıllık süre içerisinde şimdi böyle bir şey olsun. Bunlar ucuz yaklaşımlardır. Kabul etmek kesinlikle mümkün değil.''

-''KARARLARA HERKES SAYGI DUYMAK DURUMUNDADIR''-

Gerek ''Ergenekon'' gerekse Hatip Dicle gibi ''KCK'' davasından tutuklu bulunan milletvekilleri hakkındaki sürece işaret eden Çelik, şöyle devam etti:

''Yani bu konuda olayı hukuk dışılığa taşımaktansa, herkesin hukuk çerçevesinde kalarak konuşması gerektiği inancındayım ve bunlar hakkında karşılıklı konuşarak çözüm yolu söz konusu ise siyasetin üzerine düşen görev varsa siyaset, hukuk çerçevesinde, hukukun yapması gereken varsa hukuk kurumlarımız gerekli değerlendirmeyi yapıyor, çözülür. Bunlar hukuk devletinde tansiyonu yükseltmeye, sosyal hadiselere bu konuları gebe kılmaya dönük olaylar değildir. Hukuk devletinde verilen bu anlamdaki kararlara herkes saygı duymak durumundadır. Çünkü verilen karaların keyfi bir karar olmasını düşünebilir misiniz, böyle bir şey olabilir mi?''

Verilen kararların hukuk içerisinde, mevcut mevzuat çerçevesinde olduğunu dile getiren Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Yapılması gereken bu konudaki itirazları yerli yerinde yapmak ve parlamentonun bir çözümü varsa bunlar konuşularak olur. Bunlar olayı ortamı gerginleştirerek, hukuk dışı mücadelelerle olacak olaylar değildir yani'' görüşünü aktardı.


AK Parti'den "Hatip Dicle" açıklaması

Haberal ve Balbay'ın tahliye taleplerinin reddedilmesi ve YSK'nın Hatip Dicle'nin vekilliğine onay vermemesiyle ilgili AK Parti'den ilk açıklamayı Bekir Bozdağ yaptı.AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, ''Yüksek Seçim Kurulu, AK Parti'ye veya yürütmeye veya yasamaya bağlı bir kuruluş değildir. Üyelerini hükümet atamamaktadır, alınan kararlarda tamamen Anayasa'nın 79. maddesi gereği, bu kurumun yetkisi ve tasarrufu dahilinde olan kararlardır. YSK kararlarını AK Parti ile veya hükümetle ilişkilendirmek büyük bir yanlıştır, partimize ve hükümete dönük insafsızlık ve haksızlıktır'' dedi.

Dicle kararının ardından bağımsız adayların gösterdiği tepkiye cevap veren Bozdağ; " Beğenmediğimiz yasalar olabilir. Bunları eleştirebiliriz. Ama demokratik bir devlette anayasa ve demokrasi sınırları içinde olmalı bu eleştirilerde. Baskı ve tehditle bu işler olmaz." dedi.

Bozdağ şöyle konuştu: "Biz BDP ve bağımsız adaylara demokrasi içinde mücadelelerini yapmaya ve TBMM içinde çalışmaya davet ediyoruz. Biz demokrasinin geliştirilmesi için en iyi zeminin TBMM olduğuna inanıyoruz. Hukukun sınırları içinde kalarak, var olan mevzuatın sınırları içinde kalarak demokrasiyi değiştirdik. İlk geldiğimiz günden bu yana bizim politikamız budur." Bozdağ Hatip Dicle kararı ile Erdoğan'ın durumu arasında benzerlik olmadığını da dikkat çekerek; "Kıyaslanması bile doğru değildir... Hatip Dicle kararında Meri Hukuk uygulandı ama Erdoğan'ın kararında bu karar çiğnendi. Çevrelerce çarpıtılan bir diğer husus ise Ak Parti'nin başvuru yaptığıdır... AK Parti Diyarbakır İl Seçim Kurulu'nun verdiği mazbataya itiraz etmiştir AK Parti. Hatip Dicle'nin dosyası karara bağlanmadan Diyarbakır İl Seçim Kurulu yanlış yapmıştır... Kararı beklemeden Diyarbakır İl Seçim Kurulu'nun kararı beklemeden mazbatayı vermesine itiraz ettik. AK Parti'nin itirazda bulunması hakkıdır. Buna göre hak arama yoluna giderler... YSK'nın kararı Ak Parti'nin değil Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı ile verilen karardır." diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber