Vergi denetiminde yeni boyut

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 16 Temmuz 2011 09:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ömer GÖREN Eski Hesap Uzmanı

25'li yaşlarda 1972 yazında bir Hesap Uzman muavini olarak, görev yerim İstanbul'dan İzmit'e giderken, ağustos sıcağından bunalmış bir halde, kravatımı nasıl gevşetebileceğimi düşünürken, 65'li yaşlarda sevimli ve düzgün giyimli bir beyefendi kompartımanın kapısını açıp, izin isteyerek karşı koltuğa oturdu.

Bir süre sonra o beyefendi bana işimi sordu, hesap uzman muavini olduğumu söyledikten sonra kendisinin emekli bir diplomat olduğunu ve yurda yeni döndüğünü söyledi. Hemen arkasından ikinci sorusu geldi: 'Ben yurtdışına çıkmadan önce bu ülkenin ayakta duran iki kurumu vardı, birisi Hesap Uzmanları, diğeri de Karayolları Genel Müdürlüğü'ydü. Halen aynı nitelikleri devam ediyor mu acaba?...'

Sorunun beni ilgilendiren kısmını cevaplarken, aylardır aldığımız eğitimlerde zaman zaman kendi içimde sorguladığım üstatlarımın uyarı ve öğretilerinin sözcüklere dönüşüverdiğini tespit ettim.

Şimdi bende aynı yaşlardayım ve bu soruya halen aynı cevapları vermekteyim.

Vergi ve vergi denetimi yıllardır ülkenin gündeminden düşmeyen ve vergi reformu adı altında sürekli mıncıklanan bir konudur.

Vergi yasaları, denetim olmadan yaşamaz ve hukuk alanına geçmez. Bunu gerçekleştiren kamu işlevi de, vergi denetimidir.

Vergi Usul Kanunu'na göre temelde devlet vergi denetimini yoklama (VUK 127 vd.) Vergi incelemesi (VUK 1347 vd.) ve Bilgi toplama (VUK 148 vd) yöntemleri ile yapar. Bu bütünlüğün en önemli ayağı ise vergi incelemesidir.

Özetle, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ve de sağlanması vergi incelemesi olarak tanımlanabilir. Bu yetki ve görev hesap uzmanları, maliye müfettişleri, gelirler kontrolörleri ve vergi denetmenleri tarafından yerine getirilir. Bu anlamda da Maliye Bakanlığının yapısı ve işleyişi 178 sayılı KHK ve ayrıca bu görevlerin kurumsal yapıları da özel Kanunları ile (4709 SK, 548 KHK gibi) düzenlenmiştir. Özellikle Maliye Teftiş Kurulu 125 yılı aşkın Hesap Uzmanları Kurulu'nun da 70 yıla yakın tarihsel geçmişi vardır.

İşte 10 Temmuz 2011'de yayımlanan 646 sayılı KHK ile bu iki kurul kaldırılarak, diğer denetim birimleri ile birleştirilmiş ve 'Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı' adı altında toplanmıştır. Yeni mesleki sıfat 'Vergi Müfettişi' olarak saptanmıştır.

Amacın vergi denetiminde çok başlılığı ortadan kaldırmak ve böylelikle de etkinliği artırmak olarak açıklanabileceği ortadadır.

Bu konuda teknik anlamda tartışmalar yapılabilir. Konunun mükellefin kafasını karıştırdığı, ve vergi denetiminin bazı yasal temel ilkelere bağlanması gerekliliği de savunulabilir.

Bu konuda özellikle bu iki kurulu yakından tanımayan insanların kolayca anlayamayacakları bazı konuları ortaya koymak gerekmektedir.

Bu iki kurul yalnızca vergi denetimi ve incelemesi fonksiyonu ile görevlendirmemiş, bürokrasi yaşamının ve gelişmesinin temel bir çok görev ve sorumluluklarını yüklenmiş ve onurla yerine getirmiştir.

Devlet yaşamı ve temel fonksiyonlarının okulu olmuşlardır. Yalnızca kendi alanlarında değil, ekonomi , vergi hukuku, maliye politikası, hatta tüm finansman dünyasıyla uluslararası politika ve gelişmeler konularında en az doktora düzeyinde çalışma ve birikimlere imza atmışlardır.

Bunlardan çok daha önemlisi tarihsel süreç içinde hiç bilinmeyen ve de dünyada örneği olmayan örf- adet, gelenek ve etik değerler oluşturmuş, geliştirmiş ve uygulamışlardır. Bir başka anlatımla günümüzde tüm toplumun aradığı özlediği bürokratik etik dünyasını kendi içlerinde oluşturmuş bunu bir felsefe ve yaşam şekli haline getirmişlerdir.

Elbette ki her kurumun bu alanda oluşmuş değer ve alışkanlıkları vardır, ve hepsi de saygıyla anılmaya değerdir. Ama Maliye Müfettişleri ile, Hesap Uzmanları bunları kamu görevinin kaynağı yapmış ve neredeyse tüm bürokrasiye örnek olarak yaymış ve uygulamıştır.

İşte 646 sayılı KHK'nin tartışmadığı, ve de es geçtiği en önemli (değer) budur.

Her iki kurulu ortadan kaldıran kararname maddelerini okurken, şu anda görev yapan ve kurullardan ayrılmış tüm müfettiş ve Hesap Uzmanlarının gözyaşlarını tutamadıklarını biliyorum.

Bizim gözyaşlarımız, ülkemizin geleceğinden önemli değildir ama birikimlerimizi ve tüm değerlerimizi yeni oluşumlara aktarabilmenin zorluklarını ve ağırlığını, kararnamenin altında imzası olanların da bilip bilmediğini bilmiyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber